Duygusal boşluk, modern yaşamın getirdiği stres, belirsizlik ve hızlı tempolu yaşam tarzı nedeniyle giderek daha yaygın hale gelen bir duygusal durumdur.
Zaman zaman ruh halimiz çalkantılı olabilir. Bu durumun temelinde aslında farkında dahi olmadığımız bir depresyon ve duygusal boşluklar yer alır. Hemen herkeste bulunan fakat farkında dahi olunmayan travmalar, zaman içerisinde duygusal boşluklar yaratarak kişi psikolojisini olumsuz etkileyebilir. İşte duygusal boşluğunuz olduğunu gösteren o işaretler!
Hem dünyayı hem ülkemizi hem de özel hayatımızı derinden etkileyen Covid-19 pandemisi yalnızlık hissini hızla artırdı. Yalnızlık, hemen herkesin hayatı boyunca en az bir dönem deneyimlediği, acı veren, sosyal ilişkilerinden mahrum bırakan, pek de istenmeyen bir süreç. Ancak pandemi sonucu çok daha fazla insan duygu ile daha yakından tanıştı. Diğer yandan ölçülü normalleşme sürecine rağmen tamamen eski günlük hayatımıza dönebilmiş değiliz. İnsan, hayatta kalabilmek için sosyalleşmeye ve ilişki kurmaya gereksinim duyan bir varlık ve bilimsel araştırmalar da iletişim eksikliği/yoksunluğu ve sosyal ilişkilerden uzak kalmanın sadece ruh değil, beden sağlığını da olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Peki bu duyguyla nasıl savaşacağız?
Her zaman yalnızca acıktığımız için yemek yemeyiz. 'Duygusal açlık' ismi verilen can sıkıntısı, öfke, üzüntü, mutsuzluk veya yalnızlık gibi durumlarda yemek yemenin kişilik aşırı kilo alımına götüreceği belirtiliyor. Acıkmadığınız halde mutfağı arşınlıyor ya da sırf canınız sıkılıyor diye gofret yiyorsanız, duygusal açlıktan muzdaripsiniz demektir. Peki aşırı kiloya iten, pişmanlık hissi yaratan ve pek çok sağlık problemini beraberinde getiren duygusal açlık nasıl aşılır? İşte duygusal açlıkla mücadele etmenin 7 yolu!