Birçok kanser riskinin önüne geçmek, yapılan erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle mümkün. Bunların başında halk arasında bağırsak kanseri olarak bilinen kolon kanseri geliyor. Bağırsak kanserlerinin oluşum ve tedavi sürecini Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nihat Okçu anlattı. Poliplerin vücutta kanser riskini tetiklediğini söyleyen Prof. Dr. Okçu, “Polipler en sık olarak kalın bağırsakta, ikinci sırada midede, nadiren de olsa ince bağırsakta görülebilir. Şekilleri mantara benzeyen ve bağırsak boşluğuna uzanan kitlelerdir. Polipler vücutta kanser yapan lezyonlardır” diye konuştu.
Polipten ya da başka bir kadın hastalığından korkmanız gerekmiyor. Kitleler tedavi edilebilir, çıkarılabilir, uygun tedaviler düzenlenebilir. Yeter ki doğru tanı alalım ve düzenli muayenelerle de tedavi sonucumuzu koruyalım. Kafa karıştıran tüm haller için doktorumuza tekrar tekrar başvurabiliriz. Zira psikolojimiz de sağlığımızın bir parçası.
Polipler, adları itibarıyla sempatik bulunduğundan mıdır, genellikle zararsız olduğu bilindiğinden midir, kaderlerine terk ediliyor, kontrolle takip anlamında ihmal ediliyorlar. Oysa büyüklüklerine, sayılarına ve yerlerine bağlı olarak cerrahi müdahale gerektirebiliyorlar.
Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Yunus Öztürk, kalın bağırsak kanserinin diğer kanser türlerinden ayrıştığını belirterek, kolonoskopi sırasında kanser öncesi poliplerin yakalanması durumunda ileride gelişebilecek kanserin önlenebildiğini söyledi.
Myomları işledik, sıra poliplerde. Hiçbir konuyu atlamıyor, hiçbir şeyi şansa bırakmıyoruz. Bedenimizi, olası sağlık sorunlarımızı, tedbirleri, teşhisi, tedaviyi hepsini öğreniyoruz, öyle değil mi? Gebelik konusu da poliplerle yakından alakalı. Bence göz gezdirin ve kulak kabartı
Kolorektal kanserler, tüm kanserler arasında en sık görülen üçüncü kanser türü. Halk arasında kalın bağırsak kanseri olarak bilinen kolorektral kanserler dünya genelinde erkeklerde daha sık görülüyor. Ülkemizde en sık karşılaşılan kanser türleri arasında yer alan kolorektal kanserlerde hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler büyük rol oynuyor. Bazı durumlarda önlenmesi kolay, düzenli tarama testleriyle de erken tanısı mümkün olan kolorektal kanserler için her bireyin 45 yaşından sonra düzenli tarama testlerini yaptırması hayati önem taşıyor.
Kolon kanseri günümüzde en sık rastlanan kanser türlerinden biri. Öyle ki tüm kanserler arasında 3. sırada yer alıyor. Yapılan çalışmalara göre; kolon kanserinin yüzde 90-95’inin sorumlusu ise ilerleyen yaşla birlikte görülme riski artan kolon polipleri! Bu poliplerin yüzde 10-20’si ortalama 8-10 yılda habis özellik kazanıyor, bir başka deyişle kanserleşiyor! Kansere dönüşmeden genellikle belirti vermediği için ‘gizli tehlike’ olarak adlandırılan polipler aslında düzenli yapılan kolonoskopi ile tespit edilip çıkartılabiliyor, bu sayede kolon kanserine dönüşmesi önlenebiliyor!