Araştırmalara göre kentte yaşayan bir kişi, farkına varsın ya da varmasın, günde ortalama 30 bin dış uyarana maruz kalıyor. Reklamlar, haberler, korna ve inşaat sesleri, etraftan bizlere ulaşan müzikler, istemeden kulak misafir olduğunuz konuşmalar, kavgalar, işteki gerginlikler, sosyal medya bildirimleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden, burun deliklerimizden, derimizden sistemimize dahil, zihnimize, bedenimize kaydedilen tonlarca dış uyarıcı…
Modern hayat şartları nedeniyle iç dünyamızla daha az ilgileniyoruz. Aslında bir nevi "otomatik pilotta" yaşıyor gibiyiz. Monotonluk, sıkıcılık, aynılık... Peki zihnimizi otomatik pilottan çıkarmanın ve biraz kendimizin farkına varmanın vakti gelmedi mi? Ya da geçmişim pişmanlığı, geleceğin kaygısından sıkılmadık mı? İşte burada Mindfulness denilen bir kavram devreye giriyor. "Güvenli yerimiz, zihnimiz" diyen Uzman Klinik Psikolog ve Nörobilim Uzmanı Güliz Altınbaşak ile Mindfulness'ın derinlerine iniyoruz. Mine Bozkurt/ mine.bozkurt@posta.com.tr