Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılan açılış töreni öncesi açıklamada bulunan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, festivalin 17 Nisan'a kadar devam edeceğini belirterek, "Aslında bahar gelince İstanbul festivali mi yoksa film festivali başlayınca mı bahar geliyor diye her sene şöyle bir düşünüyorum. Çünkü bu festival çok uzun yıllardır bir nevi baharın müjdecisi de oldu ve sinemaseverlerin akın akın, dünyanın dört bir köşesinden gelen filmleri seyretmesine imkan tanıdı. Çok değişik kültürlerin, yönetmenlerin, oyuncuların ve sanatçıların yer aldığı, gerçekten dünyanın her yerinden değişik kültürlerin filmlerinin bir araya geldiği bir festival." diye konuştu.

'BİRÇOK ÖDÜLLÜ KONUK VAR'

Taner, festival etkinliklerindeki imkanlara işaret ederek, "Öğrencilere tanıdığı imkan ve ayrıcalıklar, İstanbul'un çok farklı köşelerinde film görme imkanına sahip izleyicilere açtığı kapılar, festivali başka bir noktaya oturtuyor. Uluslararası alanda birçok da ünlü konuk var bu sene. İstanbul Film Festivali baharın gelişini kutluyor. Bahar da İstanbul Film Festivali'ne, 'Merhaba, hoş geldin. Daha nicelerine' diyor." ifadelerini kullandı.

İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan da festivalin bir yıllık yoğun bir çalışmanın ürünü olduğunu dile getirerek, "Biz festivalden hemen sonra çalışmaya başlıyoruz. Bütün dünya festivallerini geziyor ve film seçiyoruz. Sonra da bu festivali hazırlıyoruz." dedi.
Vikingler dizisindeki Kral Ragner rolüyle tanınan ünlü oyuncu Travis Fimmel'ın, Andrew Haigh'in yönettiği "Lean on Pete" filmini sunmak üzere açılış törenine geldiğinin altını çizen Ayan, "Mutluyuz, heyecanlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

ONUR ÖDÜLLERİ

"Otobüs", "Kapıcılar Kralı", "Selvi Boylum Al Yazmalım", "Maden", "Köşeyi Dönen Adam" ve "Piyano Piyano Bacaksız" gibi filmlerin yapımcılığını üstlenen Arif Keskiner, festival kapsamında verilen Onur Ödülü'nü aldı.

Sonay Kanat'ın elinden ödülünü alan Keskiner, 80 yaşında ödül verildiğini belirterek, "Dilimiz döndüğünce sinema yoluyla, sevginin, vefanın, emeğin, dostluğun ve dayanışmanın hayatımızda ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık." ifadelerine yer verdi.

Festivalin ikinci Sinema Onur Ödülü, 1970'te başlayan edebiyat macerasını birçok ödülle taçlandıran, 23 hikayesi filme çekilen, 30 film için senaryo yazan Osman Şahin'e sunuldu.

Şahin, başta Mustafa Kemal Atatürk ile Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı şehitleri olmak üzere, Mehmetçiklerin önünde saygıyla eğildiğini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Benim yazdığım öykülerde sinemayı gören Yılmaz Güney olmuştur ve beni çağırdı. Konuştuğumuzda şunları söylemiştir: Yazdığın her sözcük, her cümle görüntü veriyor. Sen aslında sinemacısın baba. Fakat işin güzel yanı, senin bunu henüz farkında olmaman. Sakın farkında olma, bozulursun.' demişti."

'SANAT TOPLUMU BİRLEŞTİREN KURUMLARIN BAŞINDA GELİR'

Ödülü takdim eden sinema yazarı Atilla Dorsay da Türkiye'de sanatın ikiye bölündüğü yorumunda bulunarak, "Bu parçalanmış, bölünmüş halimiz sanatçılara da yansıdı. Öyle ki bu gecede, hiç politik olmayan bir kurum bir ödülü verecek sanatçıyı çağırırken, 'O bizden mi, değil mi kaygısına düştü. Oysa sanat bir toplumu birleştiren en önemli kurumların başında gelir. Bu bölünmüşlük, parçalanmışlık, ayrılmışlık çok vahim bir durum bence. İnşallah bir an önce bu durum ortadan kalkar." dedi.

Üçüncü Sinema Onur Ödülü, bir yılda en çok film çekme rekorunu halen elinde tutan, 1960'ta başladığı meslek hayatında 140 film yöneten Aram Gülyüz'e oyuncu Perran Kutman tarafından sunuldu. Gülyüz, ödülünü Halit Refiğ ile Ülkü Erakalın anısına aldığını dile getirdi.

Sinema Onur Ödülü'ne layık görülen Perihan Savaş ise anne ve babasına, çocuklarına, Mustafa Kemal Atatürk'e, Suna Pekuysal'a ve İKSV'ye teşekkür etti.

Festivalin "Sinema Emek Ödülü", sinemadaki tecrübesine çok genç yaşta başlayan ve 20 yıldır Beyoğlu'nun köklü sinemalarından Atlas Sineması'nın müdürlüğünü üstlenen Cevdet Pişkin'e verildi. Ödülünü Ayan'ın elinden alan Pişkin, eşi Hikmet Pişkin'e, Türker İnanoğlu'na ve İrfan Atasoy teşekkür ederek, yanında çalışan personeli ve sinemaseverler adına ödülünü aldığını söyledi.

210 FİLM GÖSTERİLECEK

Festival kapsamında, 9 sinema salonunda 43 ülkeden 210 film gösterilecek. Filmlerin yanı sıra konuk yönetmenlerin ve oyuncuların katılımıyla gerçekleştirilecek festival sohbetleri, konserler, söyleşiler ve sergiler gerçekleştirilecek.

Uluslararası ve Ulusal Yarışma, Sinemada İnsan Hakları, Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Film Yarışması olmak üzere beş başlık altında 57 film festivalde yarışacak. Türkiye yapımı 12 kurmaca ilk film, genç yaşta yaşama veda eden yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verilen ve CMYLMZ Fikirsanat tarafından desteklenen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü için yarışacak. Kazanan filmler, 17 Nisan Salı akşamı yapılacak İstanbul Film Festivali Ödül Töreni’nde açıklanacak.
Film gösterimleri Beyoğlu'nda Atlas, Beyoğlu, Pera Müzesi, Nişantaşı'nda Cinemaximum City's, Gayrettepe'de Cinemaximum Zorlu ve Kadıköy'de Rexx ve Kadıköy Sinemaları'nda yapılacak.

AA