Yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun "Bağlılık" üçlemesinin ikinci filmi olan "Bağlılık Hasan", 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda yarışıyor.
Kaplan Film ve Sinehane ortak yapımı filmin başrollerini Umut Karadağ ve Filiz Bozok paylaşırken, Mahir Günşiray da konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Semih Kaplanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2016'da jüri başkanı olarak yer aldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ulusal yarışmasında yer almaktan mutluluk duyduğunu belirterek, filmin açık havada, gerçekten yıldızların altında seyirciyle buluşmasının çok güzel duygular hissettirdiğini söyledi.
BU SENE BİTMEDEN VİZYONA GİRMEK İSTİYORUZ
Kaplanoğlu, filmin izleyicilerinden de güzel tepkiler aldığına vurgu yaparak, "Çok uzun zamandır açık havada film seyretmemiştim. Gecenin de içine dahil olduğu bir ortamda filmi izledik. Serin bir hava vardı ama buna rağmen dikkatle izlediler filmi. Ekip ve biz çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.
74. Cannes Film Festivali'nin ardından farklı uluslararası festivallerde de filmin gösterildiğini aktaran usta yönetmen, "Bağlılık Hasan, Almanya, Roma, Sao Paulo ve Uzak Doğu'da uluslararası birkaç festivalde film yolculuğuna devam ediyor. Çok olumlu tepkiler alıyoruz sinema yazarlarından. Bu sene bitmeden kasım ayı sonu, aralık ayı başı gibi de vizyona girmek istiyoruz." diye konuştu.
Kaplanoğlu, 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yarışmanın ve seyirciyle buluşmanın çok önemli olduğuna dikkati çekerek, festival sonuçlarını da merakla beklediklerini dile getirdi.
"Bağlılık" üçlemesinin son filmi için de hazırlıklarının devam ettiğini ifade eden Semih Kaplanoğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi senaryo aşamasında olan Ahmet Han Tanpınar'ın "Huzur" romanının adaptasyonuyla meşgulüz. 1930'lu yıllarda geçtiği için hikaye bütçesi yüksek bir film ve İstanbul söz konusu olduğu için onun maddi imkanlarını sağlamaya çalışıyoruz. Onu layıkıyla yapmak o imkanlar olmazsa mümkün olmayan bir iş aslında. Sağlayabilirsek ne ala."
O ENERJİYİ ÇOK NET YAŞADIM
Oyuncu Umut Karadağ da çekimler sırasında Semih Kaplanoğlu'nun yönlendirmelerinin çok önemli kapılar açtığına işaret ederek, "Semih Kaplanoğlu, farklı açılardan dünyayı algılamayı ve varlıkla ilişkide bulunmamı sağladı. Hiç tahmin etmediğim yerlerden bakmamı sağladı. Bu anlamda bana nefes oldu." dedi.
Karadağ, "Hasan Yılmaz" karakterinin sıradan bir insan olduğunu ve filmde onun değişim sürecinin anlatıldığını belirterek, şunları söyledi:
"İnsanlar normal şartlarda iyi olduğunu düşünüyor ama zarar veriyor. Film de insanın aslında kendi kendini sıkıştırması ve onunla yüzleşme sürecini anlatıyor. Benim Umut Karadağ olarak da kendime başka bir açıdan bakmamı sağladı. Aslında ben iyi yaptığımı düşünüyorum ama iyilik de yapmıyor olabilirimle yüzleştirdiği için çok büyük fayda kazandığımı düşünüyorum."
Oyuncu Filiz Bozok ise ilk kez bir sinema filminde rol aldığına dikkati çekerek, "Semih Kaplanoğlu'yla başlamak benim için büyük şans ve onurdur. Biz tiyatro kökenliyiz. Senaryoyu elimize aldıktan sonra bir hazırlanış sürecimiz oluyor tabii doğal olarak. Ama sete geldikten ve çekimler başladıktan sonra tamamen Semih Kaplanoğlu'nun o kendine özgü size böyle çaktırmadan öğreten tavrıyla karşılaşıyoruz. Yönetmenle oyuncu arasında gidip gelen o enerjiyi çok net bir şekilde yaşadım ve çok enteresandı." değerlendirmesinde bulundu.
Bozok, ilk rol aldığı filmin böyle bir festivalde yer almasının da motive edici olduğuna işaret ederek, festivalde yarışan diğer filmlere ve ekiplere de başarılar diledi.
"BAĞLILIK HASAN" FİLMİ
"Bağlılık Hasan" filminin dünya prömiyeri 74. Cannes Film Festivali'nin "Belirli Bir Bakış" bölümünde gerçekleşmişti.
Film, geçimini babadan kalma meyve bahçesi ve domates tarlasıyla sağlayan Hasan'ın hikayesini anlatıyor.
Hasan ile eşi Filiz'i tanıdıkça, yıllar boyu verdikleri zorlu hayat mücadeleleri içinde sadece kendi hedeflerine uygun hareket ettiklerini, davranışlarının başka insanlar üzerindeki etkilerini pek düşünmedikleri görülüyor. Yıllardır bekledikleri güzel haberi alıp Hac için Mekke'ye gitmeye hazırlandıkları günlerde, Hasan geçmişiyle hesaplaşıp içten içe bir vicdan muhasebesi yaşamaya başlıyor.