Ödüllü yönetmen ve senarist Danis Tanovic, "Sinemaya ilk başladığım yıllarda belgesel filmle ilgilendim ve yapmaya istekli olduğum türden hikayeleri ele aldım. Çünkü yaşamın kendisinin sunduğu hikayeler çok daha etkili" dedi
Tanovic, Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı'nın organize ettiği, Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin desteklediği "3. Bosna Sancak Kültür Günleri" kapsamında, Pera Müzesi'nde sinemaseverlerle bir araya geldi.
"No Man's Land" adlı 2001 yapımı filminin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide konuşan başarılı yönetmen, filmi bir haftada çektiğini söyleyerek şunları aktardı:
"Gerçekten filmin (No Man's Land'in) çekimleri bir hafta sürdü fakat tamamlanması 30 yıl aldı. Çünkü ilk filminizi yazdığınızda sanıyorum bildiğiniz her şeyden ve tüm yaşamınızdan faydalanıyorsunuz. Fiziksel olarak yazmak demek, oturup yazmak ve karar vermekten ibaret. Ancak bir fikrin pişmesi daha geniş bir zamanı kapsıyor."
Yönetmen Tanovic, Bosna Hersek'te sinema ve tiyatro eğitimi aldığını ve 6 Nisan'da 1992'de yaşananların şahidi olduğunu belirterek, "2 hafta gibi hızlı bir zamanda, savaşırken kimsenin film çekmediğini fark ettim. Akademiye gittim ve iki kamera çaldım. Sonra da çekmeye başladım. İki kamera da sağlam kalmadı. İki yıl boyunca filme çekmeye devam ettim" diye konuştu.
Yapılan çekimlerle bir arşiv oluşturulduğunu kaydeden Tanovic, Saraybosna'da neler yaşandığını göstermesi için görüntülerin gazetecilere ve diğer kişilere verildiğini anlattı.
"SARAYBOSNA FİLM FESTİVALİ'NE DÜNYACA ÜNLÜ İSİMLER GEREKİYOR"
Danis Tanovic, sinemaya ilk başladığı yıllarda belgesel filmle ilgilendiğini ve yapmaya istekli olduğu türden hikayeleri ele aldığını söyleyerek, "Çünkü yaşamın kendisinin sunduğu hikayeler çok daha etkili." ifadelerine yer verdi.
Saraybosna Film Festivali'ne de değinen yönetmen Tanovic, festivalin dünya çapında ünlü yıldızlara ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.
Tanovic, dünyaca ünlü isimler için sponsor gerektiğinin altını çizerek şunları aktardı: "Çünkü devlet bu festival için bir ödeme yapmıyor. Festival direktörü bu festivali yaparken büyük yıldızları getirmek zorunda. Mesela bir içecek markası sponsor olursa 200 bin dolar verebilir. Ancak o parayı veren marka tabii ki yıldız isimleri ister. Gazeteciler de, halk da çok ünlü isimleri sever. Bu bütün festivallerde böyle. Yani bu işin kuralı bu. Fakat festivallerin sıradan vatandaşlar tarafından hiç fark edilmeyen, görünmeyen birçok özelliği var. Gerçekten çok iyi programlar yapılıyor. Büyük sinema salonlarında gösterilmeyen çok güzel belgesel filmler gösteriliyor. Bölge filmleri gösteriliyor. Birçok prodüktörü bir araya getiriyor. Bu da çok işe yarıyor. Diğer ülkelere kıyasla çok fazla Türk yapımcı, Saraybosna'ya geliyor. Filmlerini finanse etmek üzere gelen Türkler var. Bosna Hersek'i Türkiye ile kıyasladığımızda, çok daha küçük bir ülkeyiz. Ancak yine de Türk yönetmenler, yapımcı bulmak üzere Saraybosna'ya geliyor. Çünkü Saraybosna Film Festivali, meslek profesyonellerinin ve yapımcıların geldiği, ismi bilinen bir marka."
Tanovic, sinema aracılığıyla kurulan diyaloğun önemine de değinerek, "Birbirimizi anlamamızın asıl nedeni, aynı dili konuşmamızdan dolayı değil. Benim ülkem bu anlamda çok da iyi bir örnek. Aynı dili konuşmuyoruz. Sizin ve benim ana dilimiz aynı değil ancak buna rağmen iletişim kurabiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dizi film çekimleri nedeniyle son 7 aydır eşinden ve çocuklarından ayrı kaldığını vurgulayan yönetmen, evine ve ailesine olan özlemini de dile getirdi.
Tanovic'in filmlerini sinemaseverlerle buluşturan ve Türkiye ve Bosna-Sancak arasındaki kültür bağlarını daha ileri seviyelere taşıyarak Boşnak kültürünü de tanıtmayı amaçlayan "3. Bosna Sancak Kültür Günleri", 28 Ekim'de sona erecek.
AA
- Milliyet Mimarlık Dergisi’nin 47. sayısı bu pazar bayilerde!
- Kitap tutkunları kaçırmasın!
- Altın Baklava Film Akademisi IX. Uluslararası Öğrenci Film Festivali'ne rekor katılım... Ödüller sahiplerini buldu
- 2024 Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü Laetitia Colombani kazandı
- “Yıldız Anneler” kitabı raflarda yerini aldı