Öyküleriyle tanınan Derya Erkenci, uzun bir aranın ardından ‘İmkânsız Bir Liste’ adlı romanıyla çıktı okurların karşısına. Erkenci, listelerle olan ilişkisini ve romanın ortaya çıkış sürecini anlattı / Alin KAYALAR
İmkânsız Bir Liste
Derya Erkenci
Doğan Kitap
320 sayfa
Sizi hikâyelerin ardından bir roman yazmaya iten ne oldu? “İmkânsız Bir Liste” nasıl düştü aklınıza?
Öykü kitaplarım “Aptalın Seyir Defteri” ve “Nişan Fotoğrafları” yayımlandıktan bir süre sonra zaten romana yönelmiştim. Merkezinde listeler olan bir şey yazmak o dönem oluşan bir fikirdi. Liste yapılan bir evde büyümüştüm. Arkadaşlarımın evlerinde listeler yapılırdı. Listeler ilgimi çekerdi. İşlevini tamamlamış kendi listelerimin ve başkalarının yaptığı listelerin yırtılıp yok olmasına gönlüm razı olmazdı. Ben de farklı listeler yapardım. Tıpkı romanımın kahramanı Mert Zamangil gibi. Büyüdükçe listelerime dileklerimi, hayallerimi de eklemeye başladım. Gerçekleşmesi çok zor görünen maddelerden oluşan listelere başlık olarak “İmkânsız Bir Liste” yazardım. Aslında romanın adı bundan 35 yıl önce konmuş oldu.
Peki, neden imkânsız?
Romanda, yazar Mert Zamangil bir motel odasında, akşamdan kalma halde uyanır. Defterinin arasında kendi el yazısıyla yazılmış 17 maddelik bir liste bulur ve macera başlar. Mert’in ne zaman yazdığını bir türlü anımsayamadığı bu liste, birbiriyle pek de ilişkisi olmayan, garip maddelerden oluşmuştur. Bunu ağabeyinin gençliğinde yaptığı imkânsız listelere benzetir. Listedeki akışın onu nereye sürükleyeceği meçhuldür. İlk maddede “Hande’yi bul” yazmaktadır. Hande Mert’in bir ay kadar önce ayrıldığı eski sevgilisidir. Ortada incinmiş, geleceği belirsiz bir aşk vardır. Artık imkânsız bir aşktır bu.
Kitap, bir anımsamama hali ile başlıyor. Hafıza ve insan arasındaki sınav bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadele. Siz bu sınavın neresindesiniz?
Hafızamız bizi biz yapan birikimler bütünü. Onu yitirdiğimizde başkalarının sunduğu günlük, vasat fikirlerin bizi ele geçirip köleleştirme ihtimali var. İnsanın geçmişin karanlığında boğulmadan, hep ileri bakması gerektiğini düşünürüm. Bunu ancak unutmayan, hesaplaşmaları ertelemeyen, geçmişle yüzleşmekten çekinmeyen insanlar becerebilirler. Hatıralarımız, halledilememiş, üzeri bir türlü çizilememiş, bilinçaltımıza itilmiş liste maddeleriyle doludur.
Kitabın yazım süreci pandemi dönemde mi gerçekleşti? Pandemi sizi nasıl etkiledi?
“İmkânsız Bir Liste”yi salgından çok önce, 2017 yılında yazmaya başladım. Büyük bölümünü kütüphanelerde, işliklerde, çay bahçelerinde ve pastanelerde yazdım. İstanbul sokaklarında sırtımda bilgisayarımla dolaşarak yazıya ulaşmak, İstanbul’da geçen bir roman yazan biri için ilham ve cesaret vericiydi. Neyse ki salgın başladığında yazma sürecim çoktan bitmişti. Geriye okumalar, düzeltmeler kalmıştı. Salgının hayatıma etkileri oldu tabii. En önemlisi de, tutkuyla yazı yazdığım mekânların hala kapalı oluşu.
Bu kitap uzun bir aranın ardından yayınlandı. Bu tekrarlanacak mı? Yoksa yeni proje var mı?
Dönem dönem, ortak yazarlı kitaplarda, dergi ve gazetelerde yazılarım yer alıyordu. Romanı bitirdikten sonra içimde hiç de 17 yıl ara vermişim gibi bir his oluşmadı. Neticede her yaratımın bir olgunlaşma süreci var. Yeni romanım üzerine çalışmaya başlayalı epey zaman oldu. Ne zaman biter inanın ben de bilmiyorum.
- Kapadokya’nın yeryüzü ve yer altı hikâyesi Milliyet Arkeoloji'de
- Sanat Sohbetleri’nin ilki Çanakkale Bienali’nde yapıldı
- ‘Çocuklar için kurduğumuz kitap kulübünde her hafta farklı yazarları ağırlıyoruz’
- Milliyet Mimarlık Dergisi’nin 45. sayısı bu pazar bayilerde!
- Mağaradaki 86 bin yıllık yaşam Milliyet Arkeoloji'de