Toroslar Belediyesi, 3 Ocak Mersin'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 101. yıl dönümü çerçevesinde duayen tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı ağırladı. Ortaylı, milli mücadele döneminde Toroslardaki direnişe dikkat çekerek, bölgenin işgal edildiği yıllarda düşmana karşı Mersin'deki direnişin büyük önem arz ettiğini vurguladı.
Ünlü tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın, Yunus Emre Kültür Merkezindeki 'Kurtuluş Savaşında Toroslar ve Çukurova'nın Önemi' konulu söyleşisi kent protokolü ve vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Programa Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ile eşi Yıldız Pehlivan, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Necip Çarıkcıoğlu, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek, İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, ilçe kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, sendika başkanları ve yüzlerce vatandaş katıldı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, konferans öncesi Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz'ın Buluklu Mahallesinde kente kazandırdığı ve 200 yıllık geçmişi olan Kuvayimilliye Karargahı'nı gezdi. Ortaylı, tüm gençlerden karargahı mutlaka gezmelerini istedi. Mersin’de milli mücadelenin destansı hikayesinin yaşayan bir örneği olan fotoğraflar, belgeler ve etnografik eserlerle donatılan tarihi binada şeref defterine düşüncelerini de yazan Ortaylı, "Kendi özellikleriyle korunan ve içinde mahalli tarihle ilgili teşir olan bir yer. Çok memnun oldum. Başkanımız Atsız Afşın Yılmaz’a, böyle tarihi bir binayı kente kazandırdığı için teşekkür ederim" dedi.
"Mersin'deki direniş önemliydi"
Milli mücadele döneminde Toroslardaki direnişe de değinen Prof. Dr. Ortaylı, bölgenin işgal edildiği yıllarda Mersin'deki direnişin önemini vurgulayarak; “Birincisi, bu bölgedeki direniş iç isyanlara karşıdır. Karaman vilayeti içinde Konya’da, İstiklal Savaşı’nda Ankara hükümetine karşı bir direniş isyan çıktı. Bu isyanı bastırmakta milli ordu çok zorluk çekiyordu. Yeni kurulmuştu ve Sakarya Savaşı öncesiydi. Ve hemen arkasında ve o konuda yardımcı olan buradaki kuvvetlerdir. Yerli tarihçilerin çok zikrettikleri Binbaşı Ferahrin Bey, Arslanköy’ü ve diğer köyleri organize ederek Konya’ya ve Karaman’ın bir takım kazalarına girdi. Ve sonra işin içine Tugay karıştı" diye konuştu.
"Çukurova verimli topraklara sahip"
Çukurova bölgesinin imparatorluk topraklarına katılışı, kopartılmak istenişi, lokal bir direnişle milli hükümet saflarına katılışı ve nihayetinde Cumhuriyetin ilan edilmesi sürecinden de bahseden Ortaylı, "Çukurova bölgesi sadece Türkiye'nin değil, bütün doğu Akdeniz’in en zengin tarım bölgesidir. Mısır önde gelir, Nil nehrinin tarafındaki araziler dolayısıyla. Fakat Çukurova daha geniştir. Aşağı yukarı İtalya’daki Po ovasıyla yarışır.
Zirai bakımından fevkalade verimlidir, iskan tarihi bakımından da fevkalade renklidir. Ama asıl ziraata kazanılmak için yerleştirilmesi yeniden iskanı, doğrudan doğruya Toroslardaki Türkmenlerin başta Avşarlar olmak üzere çeşitli aşiretlerin araziye yerleştirilme konusunda zorlanmasıdır. Kimse dağdan buraya seve seve inmiş değil, devlet bunun için bir politika takip etti ve iskân politikası dedi. Ve hatta mecburiyet koydu. Verimli bir eğitim ve dini hizmetler politikası güdüldü. O zamanın dünyasındaki sağlık şartları ikinci cihan harbinden sonraki gibi değildi. Büyük zorluklar söz konusuydu Türkler açısından, bunlarla mücadele edildi" ifadelerini kullandı.
"Türkçenin yaşayışında ordunun önemi büyük"
Türkiye'nin, eski bir imparatorluk ve kocaman bir devlet olduğunu vurgulayan Ortaylı, "Bu eski imparatorluk, Avrupa tarihinde hem de oluşum zamanında ortaya çıkmış. Yani orta çağlarda ve ilk çağlarda değil. Eski imparatorlukların bürokratik yapısını koruyor. Hiçbir İslam devletinde görülmeyecek kadar farklı dini ve etnik grupları bir arada tutan bir memleket. Asıl önemlisi de bu imparatorluğun askeri yapısı çok eski.
Türkiye'nin bazı şeylerini uzaktan görebilirsiniz ama yapı bir yerde kendi tarihinin içine bağlıdır. Türkçenin kullanılmadığı ülkelerde bile ordu her zaman Türkçeyi kullanmıştır. O yüzden Türkçenin yaşayışında ordunun önemi büyüktür" şeklinde konuştu. Ortaylı, "1922 tarihi Mersin’in yabancı kuvvetlerden temizlenmesi, ayıklanması dönemidir. Fransa, Sakarya Savaşından sonra buralarda tutunamayacağını anladı ve şehri boşalttı. 101 yıl oluyor. Mersin’in Düşman İşgalinden Kurtuluşunu kutluyorum. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Ortaylı, söyleşi sonunda katılımcıların sorularını cevapladı.
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Ortaylı'ya günün anısına hediye verirken, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz da Türk dili, kültürü ve tarihinin en değerli anıtlarından olan Orhun Yazıtları'nın, minyatür örneğini takdim etti.
- Kitap tutkunları kaçırmasın!
- Altın Baklava Film Akademisi IX. Uluslararası Öğrenci Film Festivali'ne rekor katılım... Ödüller sahiplerini buldu
- 2024 Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü Laetitia Colombani kazandı
- “Yıldız Anneler” kitabı raflarda yerini aldı
- “Akıl Hastanesinde 5 Yıl” okuyucularını gerçek bir yaşam hikayesiyle buluşturuyor