Filme yönelik değerlendirmelerde bulunan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık dikkat çekici açıklama ve analizlerde bulundu. İşte Prof. Dr. Kırık’ın kaleminden "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim" filmi…

Ceyhan Kandemir’in son uzun metraj sinema filmi "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim," hem görsel hem de hikaye anlatımı açısından ustalıkla işlenmiş, derinlemesine bir eser olarak dikkat çekiyor. Kandemir’in sinema dünyasındaki yetkinliği ve özgün bakış açısı, bu filmde de kendini güçlü bir şekilde hissettiriyor.
Yapımcı Cansu Özdenak ve Özkan Binol’un katkılarıyla ortaya çıkan bu film, sadece güçlü bir prodüksiyon ekibine sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda senaryosunu Nafiseh Laleh’in yazdığı derin ve anlamlı bir hikaye sunuyor. Mehmet Şimşek’in titiz uygulayıcı yapımcılığı ve Ahmet Serdar Taşyürek’in sanatsal görüntü yönetmenliği, filmin estetik değerini en üst seviyeye taşıyor. Log Yapım ekibinin yoğun çalışmaları ve Yusuf Tekke’nin kurgusuyla tamamlandı.

Film, oyuncu kadrosunun performanslarıyla da izleyiciyi etkisi altına alıyor. Karla Kandemir, Yeliz Gerçek, Kubilay Karslıoğlu, Emre Kızılırmak, Aslıhan Kandemir, İrem Kahyaoğlu, Cansu Özdenak, Nuri Karadeniz, Celalettin Demirel, Mehmet Şimşek ve Mete Yasin Demirok gibi isimler, karakterlerine derinlik ve inandırıcılık katıyor. Karla Kandemir’in performansı özellikle dikkat çekici; izleyici, onun içsel yolculuğunu ve duygusal mücadelelerini derinden hissediyor.
Film müziği de aynı derecede etkileyici… Cahit Berkay’ın bestesi ve Cansu Özdenak’ın sözleriyle hayat bulan "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim" şarkısı, filmle kusursuz bir uyum içinde ve izleyiciyi hikâyenin duygusal derinliklerine taşıyor. Bu müzikal eser, filmin atmosferini ve anlatımını güçlendirerek izleyiciyi kendine çekiyor.

"Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim," modern insanın yaşam, mutluluk ve yalnızlık arayışını derinlemesine ele alan bir yapım. Kandemir’in önceki filmleri "Karla" ve "Ruhun Lekesi" ile tematik bir bütünlük oluşturan bu film, izleyiciyi düşünmeye ve kendini sorgulamaya itiyor. İlk filmde bir kukla ustası baba ve kızının sade-minimalist bir dille anlatılan hikayesi, ikinci filmde ise dijitalleşmenin getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışan yaşlı bir müzisyenin yalnızlığı ele alınmıştı. "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim" ise Karla’nın kendi kimliğini ve hayatını sorguladığı, derinlemesine bir karakter incelemesi sunuyor.
Kandemir, bu filmde de minimalist ve gerçekçi anlatım tarzını sürdürüyor. Film, izleyiciye görsel bir şölen sunarken aynı zamanda derin düşünceler ve duygusal katmanlar içeriyor. Kandemir’in yönetmenlik becerisi, karakterlerin içsel dünyalarını ve yaşadıkları çatışmaları etkileyici bir şekilde yansıtıyor.
Ceyhan Kandemir’in "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim" filmi, izleyiciyi derinlemesine etkileyen, düşünmeye sevk eden ve duygusal anlamda zengin bir sinema deneyimi sunuyor. Bu film, modern sinemanın en değerli örneklerinden biri olarak hafızalarda yer edecek ve Kandemir’in ustalığını bir kez daha kanıtlayacak. Sinemaseverler için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir eser… Umarım devamı da gelir…