Koray Tulgar kadim zamanlardan bugüne insanlığın kafasını kurcalayan soruya yanıt arıyor “Kader mi Özgür İrade mi?” adını verdiğiniz son kitabında. Tulgar ile kitabın ortaya çıkış sürecini konuştuk.
● Hemen sormak istiyorum. Bu kitap nasıl doğdu?
Merak ettiğim ve herkesin de bir miktar bilgisi ve fikri olan “Kader mi Özgür İrade mi?” sorusuna iki yıl boyunca metodolojik olarak yanıt aradım. Din konusunu bu sorunun içine çekmeden kitabı tamamladım. Hayyam’ın şiirinin cevabı var mı? “Beni özene bezene yaratan kim? Sen! / Ne yapacağımı da yazmışsın önceden. / Demek günah işleten de sensin bana: Öyleyse nedir o cennet cehennem?” İşte her şey bu şiiri okuyunca başladı.
● Peki, sizce filozoflar, yazarlar kader ve özgür irade konusunda ne düşünüyordu?
Aslında tarihteki filozofların fikirleri artık geçerli değil. Çünkü günümüzde fiziğin, kimyanın, biyolojinin, tıbbın vb. geldiği nokta çok yeni bilgileri de beraberinde getiriyor. Onları bilmeden, en azından sonuçlarını bilmeden felsefe yapmak çok zor ve eksik kalıyor. Günümüzde yapılan yeni deneyler, örneğin Young deneyi ve Libet deneyi kitapta basitçe anlatılıyor ve karar verme mekanizmamızın nasıl işlediğini yepyeni bir bakış açısıyla oryaya koyabiliyor. Günümüzde bu konuda D. Dennett, Dr. Joe Dispenza, Dr. Lipton, Prof. Dr. Michio Kaku gibi bilim adamlarını takip etmek gerekiyor. Ayrıca bu konuda kafa patlatan Sam Harris,Noah Harari ve Eaglman de çok önemli yazar ve bilim insanları.
● Kader bir tür kabullenişken özgür irade nerede devreye girecek?
Özgür irade biz onun olup olmadığını anladığımız anda devreye girecek. Bizden önce yaşayan filozoflar, düşünürler ve bilim adamları birçok şeyi tam bilimsel olarak göremeseler bile kaderin varlığını ve özgür iradenin yokluğunu sezmişler.
● Peki, bunca araştırma sonunda siz kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir kaderci oldum bir özgür iradeci oldum. Ama sonunda bir sonuca ulaştım. Bu yolculukta beynimizin nasıl çalıştığını, nasıl karar verdiğimizi, karar verirken nelerden etkilendiğimizi, coğrafyanın, edebiyatın bizi nasıl etkilediğini öğrendim. Kaybettiğim tek şey ise bu konudaki cehaletimdir. O da biraz! Kendimizi akışa bırakırsak nasıl fırtınada bir yaprak olduğumuzu öğrendim.
İrfan ÖNER
- Kitap tutkunları kaçırmasın!
- Altın Baklava Film Akademisi IX. Uluslararası Öğrenci Film Festivali'ne rekor katılım... Ödüller sahiplerini buldu
- 2024 Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü Laetitia Colombani kazandı
- “Yıldız Anneler” kitabı raflarda yerini aldı
- “Akıl Hastanesinde 5 Yıl” okuyucularını gerçek bir yaşam hikayesiyle buluşturuyor