Salvador Dali aykırı davranışları, farklı giyimi ve sözleriyle, ilginç tekniğiyle, din konusundaki değişken fikirleriyle, 20'nci yüzyılın en büyük sürrealist ressamıdır. Günümüzde bile resimlerinin hikayesi, hayatı büyük ilgi görüyor ve merak ediliyor. Salvador Dali, 11 Mayıs 1904 yılında, İspanya'nın Figueres kentinde, körfez kıyısındaki şirin bir evde dünyaya geldi. Kendisinden 9 ay önce sindirim yolu iltihabı nedeniyle vefat eden 3 yaşındaki abisinin ismini aldı.
SALVADOR DALİ KİMDİR?
Salvador Dali, 11 Mayıs 1904 yılında, İspanya'nın Figueres kentinde, çok sevdiği bilinen körfez kıyısında bulunan evinde doğdu. Kendisinden 9 ay önce sindirim yolu iltihabı nedeni ile ölen 3 yaşındaki abisinin adını aldı.
Salvador Dali, ölen kardeşine neredeyse ikizi kadar benziyordu. Ailesi de bu ani ölümü Dali'ye anlatarak ilk defa onu Salvador'un mezarına götürdü. Onu ise bir ayna olarak görüyordu. Salvador Dali, bu nedenle küçük yaşta önemli bir kimlik sorunu yaşadı ve kendisini ailesine kanıtlayabilmek için histeri krizleri geçirerek teatral hareketlerde bulunuyordu.
SALVADOR DALİ'NİN KISACA HAYAT ÖZETİ
Salvador Dali'nin annesi ve babası tamamen zıt karakterlerdir. Babası otoriter ve sert, annesi ise sevecen ve anlayışlıydı. Kendisinden 3 yıl sonra da kız kardeşi dünyaya geldi. Evin tek erkek çocuğu olmanın verdiği ilgiyle, küçük yaşlardan beri şımarık ve kaprisli bir karakter sergiledi. Annesinin de desteği ile başladığı resim serüveni ise, annesinin meme kanserinden ölmesi ile birlikte, onu hayata bağlayan en önemli unsur haline geldi. Babası ise, annesinin vefatının ardından çok kısa bir süre sonra baldızı ile evlendi.
Salvador Dali, 20'li yaşlarının başında Madrid'e üniversite okumaya başladı. Ama anarşist akımına katıldığı için bir süre sonra okuldan atıldı ve bir süre de tutuklu kaldı. Barselona'da ise, ilk kişisel sergisini açtı. Resimleri bazı çevreler ve eleştirmenler tarafından ilgi ve şaşkınlıkla karşılandı. 1926 yılında Paris'te Picasso ile tanıştı. Daha sonra birkaç yıl boyunca Picasso etkisi, Dali'nin resimlerinde net bir şekilde görülmeye başlandı.
SALVADOR DALİ'NİN ESERLERİ
Madrid'de Federico Garcia ve Louis Burnier Lorca ile tanıştığı zaman, Salvador Dali tamamen değişti. Ağzından hiç düşmeyen piposu ve uzun saçları gitti. Onun yerine ise kısacık Britiyanli asık suratlı ve kısa saçlı biri geldi. Günlük yaşamına ise, entelektüel bir şekilde devam ediyordu. Louis Burnier ile birlikte 1929 yılında 'Bir Endülüs Köpeği' adını verdiği avangard bir kısa film çekti. Bu film, sürrealist sanat çevrelerine büyük bir ilgi ve şöhret kazandırdı.
Salvador Dali'nin en çok tanınmış yapıtı ise, 1931 yılında yaptığı "Belleğin Azmi" ismini verdiği eseridir. "Yumuşak Saatler" ya da "Eriyen Saatler" olarak da bilinen bu eserde, geniş ve güzel bir kumsal manzarası önünde, eriyen cep saatleri resmedilir. Bu eseri ise kimileri katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir tepki olarak; kimileri ise akıp giden zamanı gösterdiği şeklinde yorumluyor. Daha sonra Dali, bu resme ilham kaynağı olarak, sıcak ağustos güneşi altında eriyen bir peynir olduğunu yazdı. Yapıtı Mona Lisa'ya benzer bir şekilde tamamladıktan sonra da kırmızı şarapla ıslattığı söylenir. "Belleğin Azmi" adlı eseri ise, 1934 yılından beri New York'taki Çağdaş Sanat Müzesi'nde sergileniyor.
Salvador Dali, daha sonra da New York'ta bir sergi açarak ABD'de çapınca çok büyük bir üne kavuştu. Daha sonra da TIME dergisine kapak oldu. 1937 yılında Hollywood'a giderek Marx Kardeşler'le tanıştı. Onlar için de bir film senaryosu yazdı. 1938 yılında ise, büyük hayranlık duymuş olduğu Freud ile tanıştı daha sonra da onun birkaç portresini yaptı.
- Kapadokya’nın yeryüzü ve yer altı hikâyesi Milliyet Arkeoloji'de
- Sanat Sohbetleri’nin ilki Çanakkale Bienali’nde yapıldı
- ‘Çocuklar için kurduğumuz kitap kulübünde her hafta farklı yazarları ağırlıyoruz’
- Milliyet Mimarlık Dergisi’nin 45. sayısı bu pazar bayilerde!
- Mağaradaki 86 bin yıllık yaşam Milliyet Arkeoloji'de