Usta yazar Sezai Karakoç’un sözleri, her dönem aranan sözler arasında yer alıyor. Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan ünlü yazar ve şair, aşk, sevgili ve kar konularında birbirinden güzel sözlere imza atmış ve bu sözler, duyguları ifade etmenin bir yolu olmuştur. İşte, kısa, anlamlı ve resimli Sezai Karakoç sözleri…
16 Kasım 2021 , Salı 21:05
Sezai Karakoç sözleri, sadece aşk ve sevgili üzerine değil hayat ve yaşanış tarzı üzerinedir ve binlerce kişi, kendini ifade edebilmek adına, sosyal medyada en çok aranan sözlerdir. İşte, en güzel aşk, sevgili, kar konulu Sezai Karakoç sözleri…
Haberin Devamı
KISA, ANLAMLI VE RESİMLİ SEZAİ KARAKOÇ SÖZLERİ
- Geceye yenilmeyen her insana ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.
- İnancın yarısı utançtır. Her şeyi tam olsa da utancını yitirmiş bir medeniyet, sağlıksızdır.
- Bütün şiirlerde söylediğim sensin. Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin.
- Düşüşün tadını almayan insan! Senin yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır? Ey yükseklerden büyük seslerle düşen şu, bu yalçın kayalara bir şelale borçlu olduğunu biliyor musun?
- Putlar, tanrısızlık ortamında üreyen ruh mantarlarıdır.
- Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun.
- Tek çare ve çözüm, İslam dünyasının, uyanıp Batı’nın NATO’su gibi bir askeri güç, AB gibi bir siyasi birlik oluşturmasıdır.
- Evet, batılılar ve marksistler, aya da çıksalar, yerin dibine de inseler, ruhları itibariyle barbardırlar ve kurdun tabiatını taşımakta devam ediyorlar. Biz yırtık pırtık çul çaput içinde kalsak dahi hiç olmazsa medenî olmanın büyük anısını taşıyacak kadar medenîyiz. Biz mutlaka ışıkta iş görebiliriz.
- Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır.
- Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı.
- Benim gözlerim yeşildir, evet evet, onun gözleri kara; ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara.
- Hayatı da şöyle yorumluyorum: hakikat savaşı ve karşı savaşlar, baş kaldırmalar.
- İnançlıyım, barış ve düzen yanlısıyım. Savaşım bunlar içindir.
- Ben insanın ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum.
- Şeytanın kentini darmadağın etmeye and içmişim.
- Dünya zamanı, ahiret zamanının yanında adeta Hz. Musa’nın asasının yanında büyücü değneklerinin düştüğü zavallı bir duruma düşmektedir.
- Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.
- Adalet mülkün temelidir. Peki adaletin temeli nedir?
- Sen geldin, benim deli köşemde durdun.
- Göz seni görmeli, ağız seni söylemeli… Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli
- Ölenlerin kanında Musa bilincinin çiçeği açar. Zulümde boğulan halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir: Suları yarıp geçme yolunu.
EN GÜZEL AŞK, SEVGİLİ, KAR KONULU SEZAİ KARAKOÇ SÖZLERİ
- Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar. Ruhların içindeki müzikle karşılıklı.
- Camiyi hayattan sürmeye başladık başlayalı, adeta ilahi bir ceza olarak biz de hayattan sürülmeye başladık.
- Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet.
- Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır.
- Doğaya inmiş vahyin mucize pınarlarından bir penceredir her üzüm tanesi. Her üzüm tanesinde kendini görürsün.
- İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür.
- Karın yağdığını görünce, kar tutan toprağı anlayacaksın. Toprakta bir karış karı görünce, kar içinde yanan karı anlayacaksın.
- Yüksel bir kere daha ey ahir zaman ezanı.
- Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti, Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun.
- Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı.
- Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolu’nda Ziyafet.
- İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler.
- Umutsuzluk yok! Gün gelir. Gül de açar. Bülbül de öter.
- Ben geldim geleli açmadı gökler. Ya ben bulutları anlamıyorum. Ya bulutlar benden bir şey bekler. Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum. Ben geldim geleli açmadı gökler.
- Arkamda ve yanımda güçlü surlar vardı sûrelerden.
- Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat.
- Cami, mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve devlet, kürsüsüyle bir okuldur.
- Çiğ düştü göklerden ve bir bahar günü doğdun sen.
- Var olan ne ki; bizi yokluğuyla üzenler vardır.
- İyi ki bilmiyor kalabalıklar, yağmura bakmayı cam arkasından. İnsandan insana şükür ki fark var.
- Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı. Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum.
- İslâmda, âdeta, nimet, emek için değil, emek, nimet içindir.
- Çiğ düştü göklerden ve bir bahar günü doğdun sen.
- Anlaşılıyor ki, İslâm âleminin kaderi, Türkiye’deki kördüğümün çözülmesine bağlı.
- Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı.
- Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir. Sen kaç köşeli yıldızsın.
- Allah’a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsan boynuna zincir atan, takan eşyadan öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak AIIah kurtarır. Yani insanı ancak Allah özgür kılar.
- Yani sadece psikolojik Müslümanlık, sadece sosyolojik Müslümanlık veya sadece tarih içi Müslümanlık yetmez. Her Müslüman önce, kendi iç dünyasında Müslüman olmalı, fakat ondan ayrılmaz bir şekilde toplum içinde ve toplum halinde de Müslüman olmayı idrak etmeli. Ve nihayet bu psikolojik ve toplumsal muhtevaya mutlaka tarih şuurunu da eklemeli.
- Üzerinde Kâbe ya da cami resimli doğum günü pastaları, sosyetik umre turları, lüks ve israf içinde dinî şova dönüşen İslami hayatlara artan ekonomik refah değil, sığlaşan din algısı üzerinden bakmak gerekiyor.
- Kur’an kıyamet vakıasını ‘saat’ kelimesiyle anlatır. Sonra bu saat kelimesi, vaktin ölçüsü, birimi olmuştur. Sanki her an gelebilecek olan kıyamet vaktin ta kendisi olmuştur da, Müslüman, içinde uzadığı akışı onunla tayin edilecektir.
- Tarlayı dıştan kuşatanlardan başka bir de içten çürütenler türedi. Halbuki Peygamber ne paraya, ne de halkın neftsen gelen desteğine dayanmış ve güvenmişti. Hazreti Hatice’nin bütün Arabistan’ı kateden kervanları donatacak çaptaki servetini, peygamberliğinin ilk iki üç yılı içinde İslâm uğruna harcamıştı. Yoksa İslâmı bir servet biriktirme aracı yapmamıştı. Hiçbir dünya gücüne değil, yalnız Allah’ın gücüne inanmış ve güvenmişti. Allah da Onun bu ihlâsına karşılık hem dünyayı, hem ahreti, Ona, kimseye bağışlamadığı ölçüde bağışlamıştı. Bu bağışlar, O’na da ümmetine de yetmiştir.
- Doğuyu Batıyı bilmeliyim. Eski uygarlıkları derinlemesine incelemeliyim. Yükseliş ve düşüşlerin sebeplerini derinden derine araştırmalıyım. Allah’ın insanoğluna en büyük nimeti olan İslâm inanç ve medeniyetine mensup olan bir toplum nasıl olur da bugünkü acıklı duruma düşer? Bunun mutlaka bir veya birçok sebebi vardır. Bunu bilmeliyim. İşte bütün bu konuları incelemekte ilim benim rehberim olacaktır.
BUNLARI DA OKUYUN
- Sanat Sohbetleri’nin ilki Çanakkale Bienali’nde yapıldı
- ‘Çocuklar için kurduğumuz kitap kulübünde her hafta farklı yazarları ağırlıyoruz’
- Milliyet Mimarlık Dergisi’nin 45. sayısı bu pazar bayilerde!
- Mağaradaki 86 bin yıllık yaşam Milliyet Arkeoloji'de
- Kanye West'in eski sevgilisinden zehir zemberek sözler! 'Nefret ediyorum!'