Agatha Mary Clarissa Miller, 1890 senesinde İngiltere’nin Torquay kentinde dünyaya geldi. Huzurlu ve pastoral bir ortamda yetiştirildi. 18 yaşını doldurduğunda kısa öyküler yazmaya başlayan Christie dört yıl içinde Hava Kuvvetleri’nde görev yapan Archie Christie ile tanıştı. İkili, 1914’te I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile evlendi. Archie, havacılık görevi için Fransa’ya atanmıştı. Agatha ise Torquay şehrindeki Kızılhaç Hastanesi’nde gönüllü hemşire olarak çalışıyordu.

Kardeşiyle iddiayı girdi

Agatha, ilk romanı “Styles’daki Esrarengiz Vaka”yı hastanede hemşirelik yaptığı bu dönemde yazdı. Dedektif hikâyeleri kaleme almaya, kız kardeşi Madge’in kendisine “sen iyi bir dedektif öyküsü yazamazsın” demesi ve iddiaya girmeleri üzerine başladı. Hastane deneyimi Agatha’ya zehirlerle ilgili birçok temel bilgi kazandırmıştı. “Styles’daki Esrarengiz Vaka” ilk kitabı yayımladığında, katilin zehir kullanarak cinayet işlediği sahne kitapta oldukça keskin ve canlı detaylarla tarif edilmişti. Bu, Agatha’nın kurmaca yazarı alanında bir onur ödülüne layık görülmesine yol açtı.

Aynı zamanda Agatha ve Archie, savaşın sonlanması ile birlikte Londra’ya taşınmış ve Rosalind adında bir kız çocuğu dünyaya getirmişlerdi. Fakat eşiyle aralarında sorunlar vardı. Archie, golf oynarken tanıştığı Nancy Neale adında başka bir kadına aşık olmuştu. Agatha, bir gece kızı Rosalind’i evdeki çalışanlarla bırakıp nereye gideceğini, ne zaman döneceğini kimseye bildirmeden kapıyı çekip çıktı. Arabası ertesi gün terk edilmiş olarak kilometrelerce ötede bir göl kenarında bulundu. 11 gün sonra bir spa otelinde konakladığı öğrenilen yazar geçici hafıza kaybına uğramıştı. Ne Archie’nin ne de kendisinin kim olduğuna dair en ufak fikri yoktu.

Doğu Ekspresi yolculuğu

Başka bir kadına aşık olan eşi Archie ile boşanmasının ardından Doğu Ekspresi yolculuğuna çıkan Agatha, Bağdat’ta arkeolojik bir kazı alanını ziyaret etti. Arkeolog adayı Max Mallowan ile bu kazı alanında tanıştı, 1930 yılında evlenerek Bağdat ve Londra arasında mekik dokumaya başladı. Yazar, “Doğu Ekspresinde Cinayet”, “Mezopotamya’da Cinayet”, “Nil’de Ölüm” ve “Bağdat’a Geldiler” isimli kitaplarını bu dönemde, Orta Doğu deneyimleri anılarında henüz taze iken kaleme aldı. Agatha Christie yine aynı dönem içerisinde Mary Westmacott mahlasını kullanarak romanlar yazdı. Laura Thompson, Agatha Christie’nin biyografi kitabında yazarın polisiye edebiyatına yaptığı katkılara şu sözler ile yer veriyor: “Christie, merak unsurunu çok iyi kurgulayan bir yazar. Bunu da - hepimizin gündelik yaşamdan aşina olduğu stereotipik karakterler inşa ederek gerçekleştiriyor; ezik, güçlü, hırslı, meraklı, egoist, bencil, işe yaramaz, korkak gibi… Hikâyenin sonlarına yaklaşırken karakterler, karanlık yüzlerini açığa çıkarırlar. ‘Katil kesinlikle bu değildir,’ dediğiniz ezik bir karakter, hikâyenin sonunda beklenmedik bir şekilde katil çıkıverir ve işte ters köşe!”

Hercule Poirot’nun doğuşu

Agatha Christie, henüz 30 yaşında iken kendisine tanınırlık kazandıran ilk romanı “Styles’daki Esrarengiz Vaka”yı kaleme alarak diğer öykülerinde de yer vereceği ve televizyonda 25 sene boyunca aktör David Suchet tarafından canlandırılan karakter, dedektif Hercule Poirot’yu yarattı. Bir diğer dedektif karakteri ise insan sarrafı olması ile ünlü Miss Marple idi. Christie'nin 66 dedektif romanı ve 14 hikâye derlemesi vardı. Agatha Christie, dünyanın en uzun süre sahnede kalan oyunu “Fare Kapanı”nın da yazarıydı. Yazarın eserleri iki milyon baskının üzerinde yayımlandı ve Christie, Guinness Rekorlar Kitabı tarafından “Tüm Zamanların En Çok Satan Yazarı” olarak belirlendi. 1976 yılında vefat eden Agatha Christie’nin metinleri sinema, televizyon ve tiyatroya pek çok kez uyarlandı.

Hayatının kısa öyküsü

1890’da İngiltere’de doğdu.

1912’de ilk evliliğini yaptı.

1920’de ilk polisiye romanı “Styles’daki Esrarengiz Vaka” yayımlandı.

1930’da Doğu Ekspresi yolculuğuna çıktı.

1946’da Mary Westcamott mahlası bir gazeteci tarafından ifşa edildi.

1976’da hayatını kaybetti.

Devamı Hürriyet Kitap’tan çıkan Tarihe Yön Veren 100 Kadın kitabında...