Ünlü şarkıcı, besteci ve söz yazarı Kayahan, vefatının 5. yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor. 45 yıllık sanat hayatı boyunca çok sayıda şarkıya imza atan usta sanatçı, eserlerinde her zaman insanları birlik ve sevgiye davet etmişti. İşte, vefatının 5. yılında anılan Kayahan'ın hayat öyküsü...
Tam adı Kayahan Açar olan usta müzisyen, 29 Mart 1949'da Albay Süleyman Açar ile Firuzan Hanım'ın oğlu olarak İzmir'de dünyaya geldi. Müziğe düşkün bir çocuk olarak büyüyen Açar, ilk ve ortaokul eğitimini, sanat, bilim, sağlık ve siyaset gibi alanlarda ün yapmış birçok ismin öğrenim gördüğü Kars'taki Fevzi Çakmak Okulu'nda aldı.
Babasının askerlik görevi nedeniyle Türkiye'nin birçok ilini dolaşan ve gençlik yıllarını Ankara'da geçiren Açar, profesyonel olarak müzikal çalışmalarına İstanbul'da başladı. İlk evliliğini henüz lise çağlarındayken 8 Mart 1973'te Nur Açar ile yapan Kayahan'ın bu evliliğinden 15 Mayıs 1974'te Beste adını verdikleri bir kızları oldu ve çift 1991'de ayrıldı. Usta sanatçı askeri görevini ise İzmir'de yaptı.
Kayahan Açar, yaşamını daha sonra da kızının eğitimi dolayısıyla İstanbul'da sürdürse de yılın büyük bir zamanını ilham aldığı Balıkesir Gömeç'te geçirerek, burada çeşitli şarkı ve bestelere imza attı.
MÜZİK DÜNYASINA İLK ADIMINI 1971'DE ATTI
Besteci ve söz yazarı olarak Türk pop müziği içerisinde etkin bir yere sahip olan ünlü şarkıcı, 1970'li yıllarda müzik çalışmalarını 45'liklerle, 1980'li yıllarda ise çalışmalarını longplay ve kasetlerle sürdürdü.
Kayahan Açar, müzik dünyasına ilk olarak 1971'de "Yosun Gözlü Sevgilim - Bir Mektubun Var" adlı 45'liğiyle adım attı. 1978'de Türkiye Eurovision elemeleri için "İstanbul Hatırası" adlı bir şarkı besteleyen Açar'ın bu şarkısı elemeler için yeterli bulunamadı. 1980'de "Bekle Gülüm - Ateş" adlı 45'liğini müzikseverlerin beğenisine sunan Açar, ayrıca 1981'de "Dostluk" şarkısıyla, 1984'de "Kaç Para ?", 1987'de "Güneşli Bir Resim Çiz Bana", 1988'de İskender Paydaş ve Mirkelam'ın içerisinde yer aldığı "3. Nesil" adlı bir grupla, 1989'da yine aynı grupla "Ve Melonkoli" şarkısıyla, 1990'da da "Gözlerinin Hapsindeyim" parçasıyla Türkiye Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine katıldı.
Son katılımında İskender Paydaş, Demet Sağıroğlu ve Aydın Karabulut ile beraber yorumladıkları "Gözlerinin Hapsindeyim" şarkısı ile elemelerde birinci olan Açar, elemenin ardından 1990'da Zagreb'de düzenlenen Eurovision'da 21 puan alarak 17. sırada kaldı.
Müzikal yaşamı boyunca seslendirdiği bütün şarkıları kendisi yazıp besteleyen usta sanatçı, adını ilk olarak Sezen Aksu, Zerrin Özer, Bilgen Bengü ve en çok da yakın dostu Nilüfer'e verdiği şarkılarla duyurdu. Açar'ın Nilüfer tarafından yorumlanan "Geceler", "Kar Taneleri", "Esmer Günler" gibi eserleri, o dönem Türk pop müziğinin en iyi besteleri arasına girdi. Sanatçı aynı zamanda "Geceler" adlı şarkısıyla 1986'da Ayşegül Aldinç ile beraber katıldığı "Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması"nda "Altın Portakal" ödülüne değer görüldü.
HER ALBÜMÜNDE BİR SLOGANA YER VERDİ
Kayahan Açar, bir dönem 1985'te TRT Müzik kanalında "Cumartesiden Cumartesiye" kuşağı içerisinde çocuklar için bilim kurgu temalı "Sanmer 2095" adlı bir program da sundu. Bu programın ardından sanatçı, yine çocuklar için 1987'de "Merhaba Çocuklar" adlı bir albüm hazırladı.
Kariyeri boyunca çıkardığı her albümü dinleyicilerine bir sloganla birlikte sunan Açar, ilk albümünü ise 1991'de "Yemin Ettim" adıyla çıkardı. Bu albümden hemen sonra 30 Nisan 1992'de piyasaya sürdüğü "Odalarda Işıksızım" albümüyle büyük bir başarı elde eden Kayahan Açar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle 1992'de Ankara Kızılay Meydanı'nda yaklaşık 270 bin kişiye verdiği konser verdi.
Usta sanatçı, 1993'te çıkardığı "Son Şarkılarım" albümündeki "Sarı Şekerim", "Vazgeçmem" ve "Aman" gibi şarkılarıyla da müzikseverler tarafından büyük beğeni alarak, geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı.
12 gitara sahip olan ve her bir gitarını kızı gibi severek şarkı yapan Kayahan'ın, 2 yıl sonra, "sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın" sloganıyla 1995'te çıkardığı "Benim Penceremden" albümündeki "Ben Anadolu Çocuğuyum", "Allah'ım Neydi Günahım" gibi başarılı bestelerini birçok müzisyen de yorumladı. Sanatçı, bu albümünün çıkış şarkısı olarak belirlediği "Ben Anadolu Çocuğuyum" eserinde kültürel erozyon karşısındaki tepkisini dile getirdi.
ŞARKILARINDA İNSANLARI BİRLİK VE SEVGİYE DAVET ETTİ
Sevgi temasını hemen hemen tüm albümlerine işlemeye çalışan sanatçı, "Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın" sloganıyla 1996'da "Canımın Yaprakları" adlı albümünü dinleyicilerinin beğenisine sundu. Kayahan, 1997'de çıkardığı "Emrin Olur" albümündeki "Şampiyon" şarkısını da daha sonra taraftarı olduğu takım Galatasaray'ın şampiyonluğu adına yeniden yorumlayarak, "Cimbom Şampiyon" adlı bir single çıkardı.
Kayahan Açar, ilk eşinin ardından 15 Ekim 1992'de şahitliğini Turgut Özal'ın üstlendiği Lale Yılmaz ile yeniden dünyaevine girdi. Açar'ın bu evliliği de 1993 yılının temmuz ayında sona erdi. 1999 yılında vokalisti İpek Tüter ile evlenen sanatçının bu evliliğinden de 2000'de Aslı Gönül adında bir kızı dünyaya geldi.
Usta müzisyen, 1999'da çıkardığı "Beni Azad Et" albümünde de yaşamını sürdürdüğü Gömeç'le ilgili bir şarkıya yer verirken, 26 Kasım 2000'de piyasaya sürdüğü "Gönül Sayfam" albümünde 17 Ağustos 1999 depremi adına yazdığı "17 Ağustos" şarkısının yanı sıra o yıl yeni doğan kızı Aslı Gönül için bestelediği "Ninni" adlı eseri ile müzik dünyasında dikkatleri üzerine çekti. Açar, 45 yıllık sanat yaşamında albümlerin yanında ayrıca 2011'de "365 Gün" ve son olarak da 2013'te "Mevsim Hala Sen" singleleri yayınladı.
Doğa ve çevre konusundaki duyarlılığı ile de bilinen usta sanatçı, yaşamı boyunca toplumun ilgisini arttırmak amacıyla pek çok yardım konseri verdi ve gönüllü olarak birçok çalışmaya da katıldı.
KANSERE İLK KEZ 1990'DA YAKALANDI
İlk olarak 1990'da yumuşak doku kanseri teşhisi konulan Açar, hastalığı büyük bir mücadele sonrası atlattıktan sonra 2004'te tekrar kansere yakalandı. Bu süreci de atlatan usta sanatçıda kanser 2014'te tekrar nüksetti. Bir yıl boyunca hastalığıyla mücadele etmeye devam eden Açar, küçük hücreli akciğer kanseri nedeniyle 3 Nisan 2015 tarihinde İstanbul Acıbadem Maslak Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Sanatçının cenazesi Teşvikiye Camisi'nden kaldırılarak, vasiyeti gereği Kanlıca Mihrimah Sultan Mezarlığı'na defnedildi.
Uzun yıllar dost olduğu Nilüfer'le, bir telif hakkı sebebiyle 15 yıl küs duran Kayahan, vefatından hemen önce 2015 yılında 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Beşiktaş Meydanı'nda düzenlenen konserle bir araya gelerek barıştı.
Ayrıca Açar'ın vefatından önce 2014 yılı sonunda birçok ünlü sanatçı bir araya gelerek, ona saygı adına "Kayahan'ın En İyileri" albümünü hazırladı. Bu albümde Tarkan, Sezen Aksu, Funda Arar, İpek Açar, Gülben Ergen, Nilüfer ve Mustafa Ceceli gibi birçok isim Kayahan'ın müzik dünyasında hit olmuş eserlerini seslendirdi. Usta sanatçının "Ne Oldu Can" albümündeki "Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi" adlı eseri de Ak Parti tarafından seçim şarkısı olarak kullanıldı.
Arkadaşlarının deyimiyle, romantik melodileri iğne oyası gibi eserlerine işleyen ve şarkılarında daima insanları birlik ve sevgiye davet eden usta sanatçının, 45 yıllık sanat hayatı boyunca geride bıraktığı eserleri ise şöyle:
"Canım Sıkılıyor Canım (1981)", "Merhaba Çocuklar (1987)", "Benim Şarkılarım (1988)", "Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar (1989)", "Yemin Ettim (1991)", "Odalarda Işıksızım (1992)", "Son Şarkılarım (1993)", "Benim Penceremden (1995)", "Canımın Yaprakları (1996)", "Emrin Olur (1997)", "Beni Azad Et (1999)", "Gönül Sayfam (2000)", "Ne Oldu Can? (2002)", "Kelebeğin Şansı (2004)", "Biriciğim'e (2007)", "365 Gün (2011)"
- Kitap tutkunları kaçırmasın!
- Altın Baklava Film Akademisi IX. Uluslararası Öğrenci Film Festivali'ne rekor katılım... Ödüller sahiplerini buldu
- 2024 Notre-Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü’nü Laetitia Colombani kazandı
- “Yıldız Anneler” kitabı raflarda yerini aldı
- “Akıl Hastanesinde 5 Yıl” okuyucularını gerçek bir yaşam hikayesiyle buluşturuyor