Kültür - SanatVizyonda bu hafta
Paylaş
Vizyonda bu hafta

Bu hafta vizyona giren filmleri sizler için derledik


Benim Adım Feridun

Uzun süreli bir ilişkinin içindeki Ersan artık sevgilisine ilgi göstermeyi ve romantik olmayı bırakmıştır. Uzun ilişkinin rahatlığının keyfini süren adam günün birinde uzun süreli sevgilisi Ayla tarafında terk edilince sudan çıkmış balığa döner. Birkaç hafta boyunca sevdiği kadını geri kazanmaya çalışsa da sonuç nafiledir. Ayla geri dönmeyi kabul etmez. Bunun üzerine artık ayrılığı kabullenmesi gerektiğini anlayan Ersan farklı bir yerin iyi geleceği umuduyla uzun zamandır gitmediği Erdek’teki çocukluğunun geçtiği eve gider. Ancak burada da aradığı teselliyi bulamayan Ersan sahilde dolaşırken yakınlarda bir düğün olduğunu fark eder. Bir şeyler için çıkma düşüncesiyle düğüne giren Ersan, düğündeki damadın babası tarafından yıllar önce küsüp Almanya’ya yerleşen kardeşinin oğlu Feridun sanılır. İlk başta bu rolden memnun olan Ersan ilk fırsatta kaçarım diye düşünürken damadın kuzeni Hayal’i görür. Geceyle birlikte ilginç ve komik olaylar da bir bir başına gelecektir...

Çağan Irmak’ın hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstlendiği filmin başrollerinde Halil Sezai, Büşra Pekin ve Tarık Pabuçcuoğlu yer alırken filmin kadrosunda Suzan Aksoy, Güngör Bayrak, Kadriye Kenter, Defne Yalnız ve Özge Borak yer alıyor.



Canavarın Çağrısı

Lo Imposible ve El orfanato filmlerinin yönetmeni Juan Antonio Bayona’nın imzasını taşıyan film, Patrick Ness’in kaleme aldığı romandan beyazperdeye uyarlandı.

12 yaşındaki Conor canavarlar ve peri masallarının fantastik dünyasına kaçmak üzeredir. Annesinin hastalığı ile ilgilenen Conor, aynı zamanda pek sempatik olmayan büyükannesi ile zaman geçirmek zorundadır. Bulunduğu okul eğitimden uzak ve zorbalarla doludur. Conor’un babası ise ondan binlerce mil uzakta, Amerika’ya yerleşmiştir. Conor bu korkutucu gerçeklerden uzaklaşmak için fantastik varlıkların hüküm sürdüğü hayal dünyasına küçük bir yolculuğa çıkacaktır. Bir gece saat tam 12.07 ‘de yatak odasının penceresinde beliren 13 metrelik porsuk ağacı, o geceden sonra her akşam aynı saatte Conor ‘u ziyaret etmeye başlar. Bu canavarın anlatacağı hikayeler vardır ve Conor’un bu hikayeleri dinleyip kafasında canlandırması konusunda ısrarcıdır. Bu kadim, vahşi ve acımasız Canavar, Conor’un cesaret, inanç ve gerçeklik ile dolu yolculuğunda ona rehberlik edecektir.

Geliş

Film, ordu dilbilimcisi Dr. Louise Banks’in hikayesini anlatıyor. Bir uzay gemisi dünyaya iniş yapınca dünya adeta sarsılır. Amaçlarının ne olduğu bilinmeyen uzaylılarla iletişim kurmanın yolları aranmaya başlar. Uzaylılarla iletişim kurması için ordu dilbilimcisi Dr. Louise Banks çağrılır. Doktora yardımcı olması için de fizikçi Ian Donnelly seçilir. İkilinin artık en önemli görevi uzaylıların barışçıl mı yoksa istilacı mı olduğunu belirleyebilmektir. Bu süreçte bir diğer zorluk da ordunun ısrarcı bir şekilde saldırı yanlısı olması olacaktır...

Başrollerine Superman’in sevgilisi Louis Lane rolünde boy gösteren Amy Adams ve Marvel’ın Hawkeye’ı Jeremy Renner’ı yerleştiren Arrival filminin yönetmen koltuğunda Sicario’nun yönetmeni Denis Villeneuve oturuyor. Filmin senaryosunu ise Elm Sokağında Kabus ve Son Durak 5’in senaryolarına imzasını atan Eric Heisserer yazıyor. Filmin kadrosunda Michael Stuhlbarg, Tzi Ma, Mark O’Brien ve Forest Whitaker da yer alıyor.

Kaptan Fantastik

Ben Cash, ABD’nin Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, 6 çocuğu ile beraber bir kabinde medeniyetten izole bir hayat yaşamaktadır. Bu izole ortamda ebeveynlik, kendi doğrularını yaratmıştır ve çocuklar moderniteye karşı bir bağışıklık kazanamamışlardır. Ben, kendini çocuklarını büyük bir titizlikle hem fiziksel hem de entelektüel olarak yetiştirmeye adamıştır. Fakat karısı Leslie’nin ölümü ormandaki "düzeni" de sarsar. Zira çocuklar annelerinin cenazesine katılmak için şehre ve medeniyete dönmek isterler. Ev eğitimi ile yetiştirdiği çocuklarının hem annesi hem babası olan Ben için bundan sonrası ormandaki hayattan daha zor olacaktır...

Viggo Mortensen başrolde olduğu etkileyici yapımın yönetmeni ve senaristi ise Matt Ross.

Rus’un Oyunu

Zengin ve züppe bir iş adamı olan Serhat Vasbi, büyük bir ekip tarafından tuzağa düşürülür. Ancak bu tuzakta kim haklı, kim kazanıyor, kim kaybediyor ilk bakışta hepsi belirsiz. Hikayenin katmanları açıldıkça hakkını aramanın ve intikamın en çarpıcı öyküsü de karakterleri ve seyirciyi bekliyor....

Levent Özdemir’in senarist, yönetmen ve yapımcı koltuğunda oturduğu Rus’un Oyunu’nu 3 farklı ülkede çekilen ilk yerli sinema filmi ünvanını taşıyor. Zengin bir iş adamını içine düştüğü oyunu, şantajı ve altındaki şaşırtıcı sebepleri anlatıyor. Başrollerinde ise Fırat Tanış, Leonid Kulagin, Anastasiya Klyeva ve Levent Özdemir yer alıyor.

Haberin Devamı