'Çocuk için mantık evliliği yapabilirim'

Röportaj: Kezban Yılmaz
kezban.yilmaz@posta.com.tr
Fotoğraflar: Muzaffer Kantarcıoğlu



Ekrandaki halini Sinan Tuzcu’ya benzetiyordum ama şu an itibariyle bu düşüncem yerle bir oldu.

Benzetenler oluyor.

Hoşuna gidiyor mu ona benzetilmek?

Gitmemesi için bir sebep yok.

İnşaat mühendisliği okurken, nasıl tiyatro oyuncusu oldun?

Ted Ankara Koleji'nde okudum. Orda her sene müzikaller yapılırdı. ‘Batı Yakasının Hikayesi’, ‘Fame’ de oynadım. Hocalarımız devlet opera balede kadroluydu ve role bir yıl hazırlanırdık. Benim için sahneye çıkabilmek oydu. Sonrasında 2 yıl inşaat mühendisliği okudum. İkinci yılın sonunda Bodrum’da müzikal hocalarımdan biriyle karşılaştım. ‘Mutsuzum’ deyince hocam "Konservatuar dene, sen yaparsın" dedi ve kendimi yetenek sınavına hazırlanırken buldum.

"Mahsun Abi çok tatlıdır"

'Benim İçin Üzülme' ile yıldızın parladı. O diziye nasıl seçildin?

Mahsun Kırmızıgül beni bir yerlerde görmüş, çağırdı. Deneme çekimi yaptık. Ertesi gün öğrendim ki başroldeyim. O şekilde başladı. Halbuki fazla oyunculuk tecrübem yoktu. Bir kumardı, oynadım, tuttu.

Görüşüyor musunuz Mahsun Bey'le?

Çok severim kendisini. Aramız çok iyidir. Şu an Amerika'da olduğundan telefonla görüşüyoruz. Sektörde, ağzından laf çıktığında yapan nadir insanlardandır. Her insan gibi benim de önyargılarım vardı ona karşı. Ama önyargı edinilecek bir adam değil Mahsun Abi, çok tatlıdır.

Mahsun Bey'le bir Amerika hayaliniz vardı, ne oldu?

O hazır Amerika'dayken yanına gidecek, hem oyunculukla ilgili workshop'lara katılacak hem de vakit geçirecektik. Dizi başlayınca erteledim.



Nasıl dahil oldun 'Aşk Yalanı Sever' dizisine?

Bütün ekip tamammış, bir tek benim rolümü oynayacak erkek bulanamamış. Yapımcımız "Benim için uygunsun" dedi. Hikayeyi beğendiğim için kabul ettim. Her insanın yaşadığı hikayeleri anlatıyoruz. Bunu yaparken de samimi olmaya çalışıyoruz.

"Keşke hayatımda biri olsa"

Aşk yalanı sever mi gerçekten?

Herhalde...

Aşık olduğunda çok yalan söyler misin?

Aşk yalanı sever derken kastım yalan söylemek değil. Zaten her şey yolunda gittiği zaman aşk olmuyor. O başka bir şey. Aşkta bence sürekli bir olumsuzluk hali olması lazım. Tatlı yalanlar muhakak var. Tersi 657’ye tabii memur ilişkisi olur.

Hayatında biri var mı?

Yok. Keşke olsa.

Hem de senin gibi ünlü ve yakışıklı birinin... Neden yok?

Bilmiyorum ki. Birine "Sevgilim" demek çok kıymetli bir şey. Her ay farklı birine "Sevgilim" demek karaktersizlik!

"Kadın gerizekalıysa bitmiştir"

Bir röportajında "Birini ölesiye sevdim" demişsin.

Öyle kıro bir cümle kurmadım. "Birini sevdim" dedim. "Ölesiye" neymiş abi! Ciğerlerimi, bacağımı kestim onun için (gülüyor). Gazeteciler işte!

Gazetecilerden muzdaripsin galiba...

Aynen. Ne söylesem tersini yazıyorlar.

Bir kadında seni çeken en önemli şey ne?

Zeka. Erkekler önce bir kadının dış görüşüne bakar. Beğenirse oturup sohbet eder. O zaman bazen o hoş kadın birden itici oluverir. Bazen de tam tersi... Benim için geri zekalıysa konu orda kapanıyor. Akıllıysa devam ediyor.

"2 yıl küs olsam da o yatağa girerim"

Bir kadında senin için en itici olan şey ne?

Pislik. Bakımsızlık. Bir de erkek çocuğu gibi giyinen kadın. Kadın, kadın gibi olmalı. Mahallede top oynadığım arkadaşım gibi giyinmesin yani.

Evlilik konusunda ne düşünüyorsun?

Evlilik sanki bir kere olsa çok iyi. Mesela "Artık hayatımda bir kadın var, ben ona aitim, bundan da çok mutluyum" diyebilmek kadar güzel bir şey yok. Evliysem kanlı bıçaklı olsam bile o yatağa girerim. Gerekirse 2 yıl küs kalayım ama o yatağa yatayım, o yataktan kalkayım. Bence evlilik biraz böyle olmalı. Yani "Beş kez evlendim altıncıyı da düşünüyorum" bana göre değil.



Biraz gelenekçisin galiba.

Evet. Kıymetli olsun ya o iş. Ya da evlenme. Emin değilsen beraber yaşa. Beraber yaşamak derken aynı evde demiyorum, beraber vakit geçirmekten bahsediyorum. 1 ya da 10 sene… Tanıştıktan iki ay sonra evlenirsen beşinci ayda boşanırsın. Evlilik, flört kadar basit olmamalı.

‘Ölüyorum çocuk diye’

Kafanda bir an önce evlenip çoluk çocuğa karışma fikri var mı?

Şu an yok. Ama çocukları çok seviyorum, ölüyorum çocuk diye. Düşünce tarzıma uyan birini bulamazsam sadece çocuğum olsun diye mantık evliliği yapabilirim.

Dizi dışında kalan vakitlerinde ne yapıyorsun?

Dövüş sporlarıyla ilgileniyorum. Çünkü en büyük kardiyo o. Koşarak harcadığın kalorinin 20-30 katını 1 saatte harcıyorsun. Stres atıyorsun. Beynin iki tarafını birden çalıştırıyorsun aynı zamanda. Halı saha maçlarına da gidiyordum, setten dolayı ara verdim.

Hangi takımlısın?

Hasta Beşiktaşlı'yım. Bir kolumu veririm hem de hiç düşünmeden… Şaka değil bu! Herkese duyurulur!

"Kendimi hiç beğenmem"

Hangi yönünü sevmiyorsun?

Çok sabırsızım. Bir şey istiyorsam hemen olmalı. Olmuyorsa problem çıkarırım. Hayır demeyi bilmem, beceremem.

Yakışıklılığın rolünün önüne geçiyor mu?

Hah hah haaaa. Ben kendimi hiç beğenmem. Ekranda güzel görünmeye çalışan oyuncu olabileceğini düşünmüyorum. Mesela ağlarken salya sümük ağlamak isterim. Gerçek olan o çünkü. Güzel görünmek, yakışıklılık, önüne geçmek falan... Oyunculuktan anladığım bu değil.

"Kızlar bana 'Abi' der"

Ünlü ve yakışıklısın, ilginç anıların oluyor mu?

Sağ olsunlar, diziyi çok beğendiklerini söylüyorlar. "Seni çok beğeniyoruz abi" diyorlar. Genelde "Abi" diyorlar çünkü biraz ufaklar. Gazeteye haber olacak mesajlar almıyorum.

Şöhret olmak hayatını değiştirdi mi?

Ünlü olmanın bir karakteri değiştirmemesi gerektiğine inanıyorum. Ben de değişmediğimi düşünüyorum. Hala mahallede geziyorum, yürüyorum filan. Toplu taşıma araçlarına da biniyordum. Bombalı saldırılardan ötürü şu sıralar korkuyorum. Ünlü olup da "Ben ona binmem" demenin aptalca olduğunu düşünüyorum.



"Hayran olduğum kadının karşısında dilim tutuldu"

Kendini aptal gibi hissettiğin bir durum oldu mu?

Çok olmuştur. İsim vermeyeyim, yakın zamanda hem fiziğine hem de yaptığı işe hayran olduğum birinin konserine gittim. Kulisine davet etti. Gittim, elimi uzattım ve "Me me me me me" çıktı ağzımdan. Bir "Merhaba" diyemedim. Hayatımda ilk defa dilim dönemedi (gülüyor).

Niye o kadar heyecanlandın ki? Bir şey mi hissediyorsun yoksa?

Hayır. Şimdi şurdan Robert De Niro geçse aynı şeyi hissetmez miyiz? Hayatımın kadını, platonik aşk falan gibi bir şey yok, yanlış anlaşılmasın! Bakmaktan konuşamadım.

"Zerrin Tekindor süper!"

Oyunculukta hayalin ne?

"Kendimi Al Pacino'yla aynı sahnede görüyorum" filan diyemem. Çalışıyor olmanın, farklı karakterler oynamanın hayalini kurarım. Birileri de bana sürekli "Abi şu karakteri de süper oynarsın" desin başka bir şey istemem.

Örnek aldığın biri var mı?

Zerrin Tekindor. Süper ya... Görsem yakasına yapışacağım "Niye bu kadar iyisin?" diye. Hayatta herhangi bir şeyi onun oyunculuk yaptığı kadar iyi yapmak isterim, bisiklete binmek de dahil.