Cumartesi Postası'Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım'

'Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım'

Paylaş
'Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım'

Kafası Karışık Kontrtenor’un ilk videosu Dan Dan’a çekildi. Billur Kalkavan da 54 yaşında hâlâ genç sayılabileceğini kanıtlayan güzelliğiyle Dan Dan’da oynuyor

RÖPORTAJ: IŞIL CİNMEN

Özgürlüğüne saygı duyan kadınlar güzeldir. Güvenlik/özgürlük terazisinde ağırlığı zor tarafa koymayı göze alanlar... Onlar da bilir parmağına yüzüğü takıp ölene kadar bir erkeğe sırtını yaslamayı. Düzen öyle buyuruyor diye anne olmayı, seksi sevmiyormuş gibi yapmayı, “Elalem ne der” deyip susmayı…

Tüm kadınlar bilir bunları ama bazıları yapmaz. Çok azdır onlar. İşte onlardan biri karşımda oturuyor, özgür, olgun ve korkusuzca bakan yemyeşil gözleriyle bakıyor: Billur Kalkavan.

Yanında dünyanın sayılı seslerinden Nuri Harun Ateş, namı-ı diğer Kafası Karışık Kontrtenor var. Yeni albümünün ilk videosu ‘Dan Dan’ da Billur Kalkavan rol alıyor. Videoyu izler izlemez yanlarına koştum.

KISA KISA NURİ HARUN ATEŞ

Doğum tarihi: 26 Ocak 1980

Burcu: Kova

Sevgilisi: Var

En çok kullandığı sözcük: Aşırı

Nefret ettiği sözcük: Nefret

Hayat felsefesi: Sev


Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım


Boynunuzda AJDA dövmesi mi görüyorum?

Evet, Ajda Pekkan’ın AJDA’sı o. 21 yaşında yaptırmıştım. Benim için tanrıça sayılır.

Özel bir sanatçı olduğu muhakkak ama hiçbir topluvenli alanda kaldı. Nesi bu kadar etkiledi sizi?

Bunu anlatabilmem için ortaokul yıllarıma dönmemiz gerek...

■ Dönelim.

Zor bir çocukluk geçirdim çünkü feminen bir çocuktum. Okuldaki çocuklar bana Nuri demezdi. Herkes ‘Nuriye’ diye dalga geçerdi. O kadar alay ederlerdi ki erkekler tuvaletine giremiyordum. “Senin burada ne işin var” deyip, dışarı atıyorlardı.

■ Ailede durum nasıldı?

Ailem süper homofobikti. Okulda benimle sadece kızlar arkadaşlık ederdi. Annem kadınsı davranışlarımın nedenini onlara yorardı. Onlarla arkadaşlık etmeme izin vermezdi. Durumu anlayabilseydi belki yardımcı olmak isterdi ama olmadı ve yalnız kaldım. Kendime acımamayı Ajda Pekkan’ın şarkılarından öğrendim.

■ Neydi kafanızdaki Ajda imajı?

O her zaman güçlüydü, hiçbir zaman düşmedi. Ona hiçbir şey dokunmaz gibi... 50 yıl boyunca bu duruşunu bir kez olsun zedelemedi. En kötü zamanında “Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık” diyebildi. Benim ergenliğimin elinden onun şarkıları tuttu. Onu taklit ederken kendi sesimi keşfettim, kontrtenor olduğumu onun sayesinde fark ettim.

AJDA KONSERİ HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ

Nasıl yani?

90’ların ortaları... Ajda, Farinelli filmini izleyip Barok aryaları söylemeye karar vermişti. Dedem beni İzmir’den İstanbul’a o konsere getirdi. Büyülendim... Sonra filmi defalarca izledim ve oradaki aryaları söylemeye çalışırken tamamen rastlantısal olarak kontrtenor olduğumu öğrendim.


Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım■ Aileniz müzik merakınıza ne dedi?

Karşı çıktılar. Bizim ailede müzisyen yoktur; annem de babam da eczacı. O konser benim hayatımı değiştirdi. İzmir Konservatuvarı’nı tenor olarak kazandım, sonra da İsviçre’de burslu kontrtenor eğitimi aldım.

(Kontrtenor, kadın sesi inceliğine çıkabilen erkek sesine denir. Dünyada kariyeri olan 50 kadar kontrtenor var.​ )

■ İnanılmaz bir hikaye. Sahnede arabeskten aryaya her türü söylüyorsunuz. Toplum da belki bu sayede operaya aşina olur.

Türk Halkına operayı sevdirmek gibi bir derdim yok. derdim yok. Bana ‘Nuriye’ diyenlere kendimi sevdirme derdindeyim.

■ 37 yaşındasınız. ‘Nuriye’ konusunu neden aşamadınız?

Küçüklüğümde defalarca kendimi öldürmeyi denedim, üzerimde sayısız sigara yanığı izi var. Bu can acısı kolay geçmiyor.

Danimarka’dan Diyarbakır’a çıkmadığınız sahne, almadığınız alkış kalmadı ama... Affetmeniz, yaralarınızı iyileştirmeniz kolaylaşıyor mu?

Acılar ve travmalar bazı insanların ilerlemesine neden olur. Evet, sahneye o insanlara kendimi kanıtlamak için çıktım; bana ‘Nuriye’ diyenlere kendimi alkışlatmak istediğim için... Sayelerinde kendi potansiyelime ulaşabildim, artık onlara sevgiyle teşekkür ediyorum.

KISA KISA BİLLUR KALKAVAN

Doğum tarihi: 2 Kasım 1962

Burcu: Akrep

En çok kullandığı sözcük: Has**tir

Nefret ettiği sözcük: Şarz

Hayattaki mottosu: Kendin ol

En tuhaf özelliği: Herkesten çok kedileri seviyor


HİÇ EVLENME TEKLİFİ ALMADIM

■ Siz en sevdiğim kadın tipisiniz. Madonna’nın deyimiyle “kötü feminist” diye tanımlanan, yani feministlerin bile sevmediği kadın. Hem cinselliğini kullanan, hem de erkeklerin dünyasında dimdik ayakta duran. ‘Bu duruşun bir bedeli oldu mu?

Kiin cinsellik yerlerde.



Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım



■ Yasaklar ve yozlaşma doğru orantıda artıyor…

İnsan gibi yaşamak yerine kediye, köpeğe, tavuğa yürüyorlar… Bu günah değil mi? Bu tuhaf değil mi? Mesela bir köpek insanla cinsel ilişkiye girmeye çalışıyor mu? Dünyanın en doğal içgüdüsünü ayıplar ve yasaklarsan haliyle böyle olur. İyisini ve sağlıklısını gösterelim ki insanlar güleryüzlü olsun. Billur TV’de de cinsellik programlarıyla bunu göstermeye uğraşıyorum hâlâ!

■ En güçlü kadınlar bile kadın oldukları için ayrımcılık yaşadıklarını söyler. Ya siz?

Ben sadece kadın olmamdan dolayı bir ayrımcılığa maruz kalmadım. Kadın, erkeğin bir üst modelidir. Basit bir radyo ve cep telefonu arasındaki fark gibi... Kadın bütün dünyada kendi ezikliğini yaşıyor. Kendi kuyusuna düşüyor. “Allah erkekleri dünyayı yönetsin kadını da erkekleri yönetsin diye yarattı” diye bir laf var. Feministler kızacak ama kadınların yönetici olmasına karşıyım. Kadının en büyük mesleği erkeği yönetmektir. Kadın, dünyadaki en büyük CEO’dur.

■ Biz çalışmayalım mı yani?

Çalışalım ama erkeklere özenmeden…

‘ÇOCUK YAPMADIĞIMA HER GÜN ŞÜKREDİYORUM’

■ 54 yılda çocuk yapmadığınız için hiç pişman oldunuz mu? Bunun pişmanlığı olmaz. Rahmi olan doğurmak zorunda değil. Ben bir karar verdim ve kararımdan mutluyum. Çocuk yapmadığım için her gün şükrediyorum. Dünya yeterince kalabalık. Daha fazla çocuğa gerek yok.

■ Doğurmama kararı nasıl alınıyor? Nasıl emin olunur bundan?

Ben astrolojiyle iç içeyim. Herkes kendi potansiyelini bilmeli, bunun için astroloji iyi bir harita sunuyor. Bir astroloğa danışıp, potansiyellerini öğrenmeliler. Ben evlilik ve anne olma insanı değilim.

Benimle dalga geçenlere kendimi alkışlattım

Hiç evlilik teklifi aldınız mı?

Almadım. Evlenmek isteyecek adamlarla da birlikte olmadım. Aşkımı devlete onaylatmam. Ben evlenilecek değil, eğlenilecek kadınım. 7 yıldır Buğra’yla birlikte yaşıyorum, çok mutluyum onunla… İnsan hayatta ne isterse onu yaratır. Ben böyle bir hayat yarattım ve istediğim hayatı yaşıyorum.

Haberin Devamı