Cihan Nacar: Yaşa göre giyinmeye inanmıyorum ama 70 yaşında, 46 beden ve neon renkli corptop'la gezilmesine de karşıyım
Kendisi de en az cesur tasarımları kadar dikkat çeken ve ilgi uyandıran biri ama tavrında yaptığı işin en iyisini yapanların tevazusu var. Tasarıma 16 yıl önce mayoyla başladı. Sıra dışı mayoların cesur tasarımcısı olarak anılıyor ama son yıllarda Ajda Pekkan’dan Gülben Ergen’e, Nurgül Yeşilçay’dan Gonca Vuslateri’ye kadar pek çok ünlüyü o giydiriyor. Geçtiğimiz günlerde IF Wedding Fashion İzmir Fuarı’ı da onun gala defilesiyle başladı. Cihan Nacar ile hem kendi hikayesini hem de tasarıma ve modaya dair merak ettiklerimizi konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Geçtiğimiz haftalarda IF Wedding Fashion İzmir Fuarı sizin gala defilenizle başladı. O kadar beğenildi ki hala konuşuluyor. Biraz defileden bahsedebilir miyiz?
Dünya çapında ün salmış bir fuarda defile düzenlemekten gurur duydum tabii. Her zaman huzuru ve güzelliği doğada bulduk. O yüzden fuara özel hazırladığım ‘Mystery Garden’ koleksiyonunun en büyük ilhamı doğa oldu. Bize en çok ilham veren parçaları birleştirip kendi gizemli bahçemizi yarattık. Defileden de geri dönüşlerden de çok memnunum.
Cihan Nacar deyince akla ilk gelen “Sıra dışı mayoların tasarımcısı” oluyor. Tasarıma neden mayoyla başladınız?
Üniversiteden mezun olduğumda ne yapacağımı çok araştırıyordum. Yeni mezunum, heyecanlıyım, bir sürü şey araştırıyorum… Derken bir moda tasarım yarışmasına katıldım. Orada bir hafta mayoyla ilgili görevimiz vardı. O güne kadar ne mayo malzemesini tanıyordum ne kumaşını biliyordum. O yarışmada bir mayo diktim ve o haftanın birincisi oldum. Pragram yayınlandığı günden itibaren de bana mayo firmalarından teklifler gelmeye başladı. O gün bugündür yaklaşık 16 yıldır mayo dikiyorum.
Ama artık pek çok ünlü starla çalışıyorsunuz ve Ajda Pekkan gibi isimlere sahne kostümleri tasarlıyorsunuz…
Son üç yıldır bu yöne kaydım çünkü mayo tabii ki büyük bir pazar ama satış sezonu olarak çok kısa bir dönem para kazandırıyor. Bu bir boyutu işin, diğer yandan tasarımcıyım ve farklı şeyler yaratma dürtüsü gelişti zamanla ister istemez. Önce body koleksiyonu ile başladım. Body koleksiyonuyla beraber showroom’a çok ünlü girmeye başladı. Bu da kendiliğinden gelişen bir süreç oldu aslında.
PİJAMAYLA SAHNEYE ÇIKAN DA VAR, MAYONUN ÜZERİNE ETEK GİYİP DÜĞÜNE GİDEN DE VAR
Türkiye’de ‘mayo sadece plajda giyilir’ algısını yıkan bir isimsiniz ayrıca…
Geldiğimiz noktada tasarım algısı çok değişti. Sosyal medyayla beraber bu işe bakış açımız da değişti. Artık bir ürünü tek alanda kullanma algısı kalmadı kadınlarda. Pijamayla sahneye çıkan da var mayonun üzerine bir etek giyip düğüne giden insan da var.
Peki, ‘Cihan Nacar kadınını’ karakterini, duruşunu nasıl tarif edersiniz?
“Cesur kadın” derim her şeyden önce. Fiziksel olarak kendine güvenmek dışında bunu taşıyacak ruha da sahip olması gerekiyor. Artık dünyada vücut formuyla ilgili bir değişime gidiyor herkes. Kendini sevmek, beden olumla gibi kavramların öne çıkmasıyla kadınlar artık eskisinden de cesur. Galiba benim kadınım en belirgin özelliği de bu çünkü zaten tasarımlarım cesur.
AJDA PEKKAN’I YÖNLENDİRMEK MÜMKÜN DEĞİL
Genellikle çalıştığınız isimler size teslim oluyor mu tamamen?
Teslim olan da var olmayan da var. Mesela Ajda Hanım (Pekkan) teslim olabilen biri değil. Zaten ne istediğini çok iyi biliyor. Sahip olduğu o özgüvenle onu yönlendirmeniz pek mümkün değil. Ama yıllardır birlikte çalıştığım için tamamen teslim olan isimler de var. Merve Özbey onlardan biri.
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ KIYAFET ÇİZİYORUM
Adana’da doğup büyümüşsünüz. Tasarıma ilginiz tam olarak ne zaman, nasıl başladı?
Yaradılışımda vardı gibi hissediyorum. Şu anda annemin hala sakladığı, üç yaşımdaki ana okulu defterlerime bakınca da aynı şeyi görüyorum. Zaten hep kıyafet çiziyormuşum ben. Ama bunu bir kariyer planlamasına dönüştürmek zamanla ve hayatın akışıyla belirlendi.
GÜLŞEN’İN, HADİSE’NİN VE HANDE YENER’İN TARZINI ÇOK BAŞARILI BULUYORUM
Gülşen, Hadise ve Hende Yener’in sahne kostümleri sık sıkı eleştiriliyor. Mayoyla sahneye çıkıyorlar ve kostüm gibi durmuyor diye düşünler var. Siz nasıl buluyorsunuz?
Gülşen de Hadise de Hande Yener de çok yenilikçi kadınlar. Hande Yener’e üç yıl boyunca mayo tasarladığım için onun enerjisini ve bir şeyleri değiştirme isteğini hep cesur buluyorum. Gülşen zaten çok güzel bir kadın, ne giyse yakışıyor. Arada tabii ki hatalar olur ama ben bu üçlüyü genel olarak çok iyi buluyorum.
Sizce Türkiye’nin en iyi giyinen kadın starı kim?
Ajda Pekkan ne yapsa oluyor. Sadece giyinmek de değil oradaki konu. Ajda Hanım ile uzun vakit geçirdiğimi için onu artık iyi tanıdığımı düşünüyorum. O da onunla yaratılmış bir kadın. Giyiminden yaşam şekline, her detayına kadar gerçek bir star.
EN KÖTÜ GİYİNEN KADIN STARIMIZ YILDIZ TİLBE
En kötü giyinen kadın starımız kim?
Yıldız Tilbe. Bu konuda herkes benimle hemfikir olacaktır diye tahmin ediyorum. (Gülüyor) Onu, şarkılarını, sahnedeki gerçek halini çok seviyoruz ama kötü giyindiğini söylemek zorundayım.
Türk erkeğinin kendine ait bir tarzı var mı?
Maalesef. İtalyan erkekleri nasıl dünyada tarzlarıyla biliniyorsa Türk erkekleri de bir o kadar kötü. Kadınlarımız artık daha özenli.
KADINDA DİŞİL ENERJİYİ, ERKEKTE MASKULEN TAVRI SEVİYORUM
Artık pek çok marka cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek için özel tasarımlar yapıyor. Bu konuda nasıl düşünüyorsunuz?
Ben şahsi olarak kadında dişil enerjiyi yansıtan erkekte de biraz daha maskulen tavrı seviyorum ama bu denemeye engel değil tabii. İnsanlar nasıl mutluysa öyle giyinebilir ve biz buna saygı duymalıyız.
Yaşa göre giyinme diye bir şeye inanıyor musunuz? Belli bir yaştan sonra gerçekten uzak durulması gereken şeyler var mı?
Yaşa göre giyinmekten öte fiziğe göre giyinmenin, bedeni tanımanın önemine inanıyorum. Neticede çok genç parçaları çok güzel taşıyan insanlar var. Ama 70 yaşında, 46 beden ve neon renkli croptop’la gezen kadınlara da karşıyım tabii. (Gülüyor) Aynısı erkek için de geçerli.
İYİ KÖTÜ ORTA
Demet Akalın: Kötü
Serdar Ortaç: Kötü
Hülya Avşar: Orta
Çağla Şıkel: İyi
Fotoğraflar: Can EROK
- Elmayı yıllarca yanlış tüketmişiz! Böyle yendiğinde yaşlanmayı yavaşlatıyor
- Elmayı, armudu, portakalı böyle yemek faydasını 100 katına çıkarıyor! Organları tamir edip ömrü 10 yıl uzatıyor
- Kritik rakam açıklandı! Eğer bu şartı sağlıyorsanız kalp yetmezliği ile karşı karşıya olabilirsiniz
- Afrodit'e sunulan 'Altın Elma'! Geçmişi 4 bin yıl öncesine dayanıyor: Vücudu çelik gibi güçlendiriyor
- Turistler akın akın onu almaya geliyor: Kilosu 500 liradan satılıyor, tıkalı damarları tek seferde tertemiz yapıyor