Cumartesi PostasıFiliz Akın: Güzel kadın fakir gelip fakir gitmez; zenginle evlenir, havuzlu eve transfer olur

Filiz Akın: Güzel kadın fakir gelip fakir gitmez; zenginle evlenir, havuzlu eve transfer olur

Paylaş
Filiz Akın: Güzel kadın fakir gelip fakir gitmez; zenginle evlenir, havuzlu eve transfer olur

Zarafet ve güzellik onun neredeyse diğer adı. Filiz Akın deyince, insana bir toparlanma, kendine çeki düzen verme hissi gelir. Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasından biri. Gerçek bir sinema emekçisi. Bircan Usallı SiLan ile ‘Hayatın Provası Yok’ adıyla bir nehir söyleşi kitabı çıkardılar ama bu aslında Filiz Akın’ın dördüncü kitabı. Biraz ‘Hayatın Provası Yok’ üzerine, biraz da başka şeyler üzerine konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr

Dördüncü kitabınız ‘Hayatın Provası Yok’ okuyucuyla buluştu ama kitapta “Ben yazar değilim” vurgusu yapıyorsunuz. Dördüncü kitaptan sonra bu biraz mütevazı bir yaklaşım değil mi?

Haberin Devamı

Benim için, yazar olgusu farklı bir şey çünkü. Evet, dört kitap oldu ama ben sadece kendi fikirlerimi değil, çocuklardan tutun da büyüklerimizden veya dünya edebiyatından, alimlere, bilim adamlarına kadar farklı kişilerin düşüncelerini paylaşıyorum. Son kitapta da yine Bircan sordu ben cevapladım. Ama şundan da mutluluk duyuyorum. Bircan Usallı Silan ile hazırladığımız ilk kitapla Doğan Hızlan’ın elinden aldığımız ‘Altın Kitap, Yılın Kitabı Ödülü’nü başka bir yazarla paylaştık.

‘Hayata Yeniden Merhaba’ kitabı da en çok satanlar arasına girme şansını elde etmiştir. Bunlar ‘Hayatın Provası Yok’ notlarını alırken cesaret verdi bana.

Adınız, hemen herkeste büyük bir sevgi ve saygı uyandırıyor. Başarıya da iltifata da doymuş biri olarak, yine de hayatınızda eksik hissettiğiniz şeyler var mı diye merak ediyorum…

Haberin Devamı

Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için. Sorunuza cevap olur mu bilemem ama Şükrü Erbaş’ın şu dizelerini getirdi aklıma, “Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Yaşıyoruz işte…”

KİMİ DAHA ÇOCUKKEN YAŞLI, KİMİ İÇİNDEKİ HAYTAYI HEP GENÇ TUTUYOR

Kitapta, Orson Welles’ in “Ben gençliğin ne olduğunu biliyorum ama, sen yaşlılığın ne olduğunu bilmiyorsun” dediği şarkı sözlerini hatırlatıyorsunuz okuyucuya. Buna biraz şaşırdım çünkü Filiz Akın çoğu insanın gözünde yaşsız.

Çok teşekkür ederim, bunu iltifat olarak alıyorum. (Gülüyor) Hangi meslekte olursa olsun, erkek veya kadın, bundan hoşlanmayacak birini düşünemiyorum.

Kendinizi yaşlı hissediyor musunuz gerçekten? Sizce ruh yaşlanıyor mu?

Belirli bir yaşa kadar kişilik, belki ergen olana kadar diyeyim, tam oturmuyor.

Hani kitapta da var ya, ‘’Düşüncelerine dikkat et davranışların olur, davranışlarına dikkat et karakterin olur, karakterine dikkat et, kaderin olur’’ deyimi şekillendiriyor sanki bu durumu. Ben, ebeveynlerimizden gelen kromozomların şekillendirdiği, birer bilgisayar gibi doğduğumuzu düşünüyorum. Ama doğuştan gelen bu; gözümüzün ne renk, boyumuzun ne kadar uzun olduğu gibi fiziki özelliklerin yanı sıra, kişilik ve karakteristik özelliklerimizin de belli olarak dünyaya geldiğimize inanıyorum. O açından bakınca insanların ruhları da çeşit çeşit… Kimi daha çocukken yaşlı, kimi de içindeki o haytayı genç tutmayı başarabiliyor. O da fiziğine, bakışına yansıyor bir miktar sanırım.

Haberin Devamı

Filiz Akın: Güzel kadın fakir gelip fakir gitmez; zenginle evlenir, havuzlu eve transfer olur

ADİL OLMAK, İYİLİKTEN YANA OLMAK, DOSTLARIMIN ARKASINDAN KONUŞTURMAMAK ÖNCELİĞİM

Mevlana’nın şu dizilerine rastlıyoruz kitapta, ‘Hangi halde olursan ol, sonunu sorgula.’ Sizin hayatta en çok sorguladığınız konular neler?

Mevlana ne güzel rubailerle insanlara yol göstermiştir. Çoğunu rol modelim olan babaannemin duvarında aslı metinler olarak görmüşümdür çocukluğumda. Adil olmak bence çok önemli. Yiğidin hakkını yiğide vermek gibi bir nevi… Tanımadığım insanlara karşı önyargıyla yaklaşmıyorum hiçbir zaman. Karşımdakiyle empati kurmaya ve doğru iletişimde kalmaya çalışıyorum. Adil olmak, iyilikten yana olmak, sevdiklerimi olduğu gibi kabul etmek, dost dediğim insanların arkasından konuşmamak ve konuşturmamak… Bunlar hep önceliğim oldu. Aslında mühim olan şu; boş kubbede hoş bir seda bırakabilmek… O da bırakabilirsek eğer…

Haberin Devamı

Filiz Akın adı, biraz da güzellikle eş değer insanların gözünde. Sizce güzellik her zaman avantaj mı hayatta?

Daha bebekken bile herkes güzel çocuklara sempati duyar ve daha sevecen davranır. Bu güzel bebeklerin ileriki hayatlarında, hem iş hem özel hayatlarında seçme şansları daha fazla olur her zaman. Genç kız, güzel ve yoksul olsa da hayat ona arka çıkar çoğu zaman. Fakir gelip, fakir gitmez. Kimi zaman, zengin bir insanın eşi olup gecekondudan havuzlu evlere transfer olur.

Güzellik, konforu da beraberinde getiriyor düşüncesindesiniz o zaman?

Konfor garanti de mutluluğun garantisini veremeyeceğim. Sevgili Bircan Usallı Silan ile kitapta da değiniyoruz buna. Taht ve baht meselesi. Ama güzellik bir cazibe alanı yarattığı için, her koşulda insanın işine geliyor galiba.

AŞK, GİZEM İSTER

‘AŞK, KAVUŞANA KADAR, SEVDA BİR ÖMÜR BOYU’

Aşk, kitapta da değindiğiniz gibi aklı devre dışı bırakan bir şey mi gerçekten?

Haberin Devamı

Aşk bence başka bir insanın cazibe merkezine girip, o duyguya tutsak olmak gibi aklı devre dışı bırakan bir durum. Ben sevgiyi tercih ederim. Hele bir de birçok ortak noktayı paylaşabildiğiniz biriyleyse. “Aşk kavuşana kadar, sevda bir ömür boyu” demiş şair. Aşk biraz gizem ister. Bir süre kavuşmak için emek verince değer kazanır aşk. Emekle beslenmek isteyen bir duygu.

Ama günümüzde pek böyle yaşanmıyor sanki…

Tüketim toplumuna geçtiğimizde daldan dala konacak bir yolu seçtiklerinde insanlar aşkı hep arayacaklar. Farklı düşünenler romantizmi kısa ilişkilerde değil, ancak film veya dizilerde görecekler... Keşke ömürlerinde bir kere bile olsun karşılıklı aşkı yaşayabilse insanlar...

Filiz Akın: Güzel kadın fakir gelip fakir gitmez; zenginle evlenir, havuzlu eve transfer olur

HER ZAMAN KONTROLLÜYÜM, BİR TEK SAĞLIK SORUNLARI BANA KONTROLÜMÜ KAYBETTİRİR

Dışarıdan her zaman çok dengeli ve kontrollü görünüyorsunuz. Gerçekten öyle misiniz?

Genelde mümkün olduğu kadar kontrollüyüm. Bundan şikayetçi de değilim açıkçası ve zaten bu özellikle takındığım bir tutum da değil. Yapım böyle.

Peki, Filiz Akın’a kontrolünü ne kaybettirir?

İradem dışında gelişen sağlık sorunları... Ölümden kıl payı kurtulduğum pek çok hastalık geçirdim. Seneler önce geçirdiğim ikinci evredeki kanser, ameliyat edilemediği için çok agresif bir tedavi süreci yaşadım. Daha sonra sağ kulağımın tamamıyla iptal edilmesi, sol kulağımla ancak işitme aletiyle duyuyor olmam, sağ aortuma sten takılmasından sonra, en son sepsis (bir tür ağır zatürre) durumuna kadar gelmem. Tüm bunlar bana kontrolümü kaybettirmiştir zaman zaman. Önemli olan asla pes etmemek! Bitkisel hayatı da yaşamak istemem tabii ki…

Tüm bu anlattıklarınızı çoğu insanın psikolojisi yetmez kaldırmaya. Çoğu insan ölümü düşünmek bile istemez, anmaz hatta. Siz hep sakin ve güçlü görünüyorsunuz. Bunun sırrı ne?

“Korkunun ecele faydası yok” derler ya… (Gülüyor) Biraz böyle bakıyorum. Yoksa benim de ödüm patlıyor. Ama hep şöyle sakinleştiriyorum kendimi; zaten ölüm gelince biz yokuz, biz oldukça ölüm yok.

Hayatın provası olsaydı, neyi önceden deneyimlemek isterdiniz ?

Çocuğa, kadına şiddet konusunu önleyen bir formül bulmuş bilim insanı olmak isterdim.

GENÇLERE TAVSİYEM: HER ZAMAN ZİRVEYİ HEDEFLEYİN

Yeni nesil oyuncuları nasıl buluyorsunuz?

Şimdiki oyunculardan uluslararası festivallere katılıp ödül alanlara büyük bir hayranlık duyuyorum.

Onlara bir tavsiyede bulunsanız ne söylersiniz?

Gençlere hep şunu söylerim; zirveyi, birinciliği hedefleyin. Zirvedekilerin sırlarını inceleyin. Okulu varsa okuyun. Kendinizi fark atacak kadar iyi yetiştirin ve her zaman sabırlı olun.

Kısa kısa…

EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM HAYAT ARKADAŞIMI GEÇ BULMAK OLDU

Hayattaki vazgeçilmezleriniz neler?

Sevgi, dostluk ve sanat.

En büyük pişmanlığınız ne?

Hayat arkadaşımı çok geç bulmak.

En büyük başarınız ne?

İnsanların hem sevgisini hem saygısını kazanmak.

Bir takıntınız var mı?

Her zaman yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışmak.