Kırışıkla savaş insanlık tarihi kadar eski

Genç ve güzel görünme çabası, aynı güzel kokma gibi Eski Mısır’da kendini gösteriyor. Eski Mısır’da M.Ö. 3000 yıllarına ait ‘Yaşlı adamı gençliğe döndürmek’ başlığı ile bir asit peeling reçetesine rastlanıyor. Eski Mısırlılar güzelliğe ve gençliğe o kadar meraklı ki, bunun gibi kırışıklık giderici, sivilce önleyici reçetelerle gömülürmüş. Ki öldükten sonraki yaşamlarında da güzel ve genç görünmeleri için gerekli olur diye. Cilt maskesinin de doğuşunun Eski Mısır kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz?

Cildi parlatmak için Eski Mısırlılar balmumu, zeytinyağı, çim ve sütten oluşan bir karışım yapar bunu yüzlerine sürermiş. Bu karışımı 6 gün ciltlerinde tutar, sonra da yıkarlarmış. Ciltleri daha parlak görünsün diye.

Ve Mısır Kraliçesi Nefertiti ve Kleopatra’nın meşhur süt banyoları bir rivayet değil gerçekti. Sütün cilt üzerindeki en önemli etkisi cildi nemlendirmesi ve ölü hücrelerden arındırması. Bunu onlar M.Ö. 100’lerde keşfetmiş. Kleopatra’nın göz çevresindeki kırışıklıklar için kaz yağından bir bakım kremi kullandığını biliyor muydunuz?

17. yüzyıla gelindiğinde Kleopatra gibi cildinin genç ve güzel görünmesine meraklı başka imparatoriçeler de vardı. Çin İmparatoriçesi yaşlılık lekelerinden kurtulmak için inciyi toz haline getirerek yüzüne sürermiş.

İlk kırışık giderici ürünler...

19. yüzyıla gelindiğinde cildi soyarak kırışıklıktan kurtulmak keşfedildi. Fenol içerikli cilt soyucularla cildin katmanları soyuldu. Fakat cilt soyucu ürünler günümüzde hala kullanılmakta. Kırışıklık giderici bantlar da bir ev hanımının keşfi. Konser piyanisti kızının kaşlarını çattığı için çizgiler oluştuğunu gören bu ev hanımı ‘Frownies’ olarak bilinen bantların ilk adımını atmış.

20’nci yüzyıla damga vuran kremler

1934’te bilim adamları ineğin gözünün saydamsı kısmından tesadüfen hyalüronik asiti buldular. Hyalüronik asit bugün en etkili cilt canlandırıcı olarak kremlerde ve cilt dolgularında kullanılıyor. 1969’da cilt güzelliğine damga vuran bir başka keşif yapıldı. Dermatolog Albert Kligman, A vitamini içeren ve bugün de kırışıklığa karşı yaygın olarak kullanılan Retin-A kremi yarattı. 70’lere gelince iki dermatolog kırışıklıkları yumuşatan Alfa Hidroksi Asitler’i(AHA)keşfetti. AHA, cildi ölü hücrelerden arındırıp nemlendirme özelliğine de sahipti. Antioksidanlar, doğal yağların kırışıklık giderici etkileri kremlerde kullanıldı. Kolajenli, hücre yenileyici kremlerle kırışıklara savaş açıldı.

Öğle tatilinde estetik dönemi

1990’larda kırışıklığa karşı lazerin ilk adımları atıldı. 2000’li yıllar her gün en gelişkin lazerlerin piyasaya çıktığı yıllar aynı zamanda. 2000’ler artık öğle tatilinde estetik çağı. Ve büyük keşif botoks çağı. 1977’de şaşılık gibi bir takım göz kusurları için keşfedilen botoks, kırışıklığa karşı estetikte de kullanılmaya başlandı. Botoks bugün de kırışıklık tedavisinde yaygın olarak kullanılıyor. Günümüz kadını ilk kırışıklıktan itibaren çözümü botoksta buluyor. Ameliyatsız gençlik için çabalar sürüyor.

DOĞAL MASKELER

Ve bir ünlü tavsiyesi: Demi Moore, “Bol elma tüketiyorum. Yediğim elmanın kabuğunu cildimde bekletip kırışıklıkları önlüyorum.” Artık yazın elma da muz da bulabiliyoruz. Siz de şu maskeyi uygulayabilirsiniz: 1 çorba kaşığı balı rendelenmiş bir elma ve ezilmiş 1 muzla karıştırın. Göz çevresi dışında yüzünüze ve boynunuza sürün. 15-20 dakika sonra ılık suyla durulayın. Cildinizin yumuşamış, kırışıklıklarınızın hafiflemiş olduğunu göreceksiniz. Cildinizi nemlendirmek ve kışıklıkları önlemek için armut maskesi yapabilirsiniz: 1 armutu rendeleyin. İçine bir tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı süzme yoğurt, bir çay kaşığı badem yağı koyup iyice karıştırın. Bu karışımı cildinizde 20 dakika beklettikten sonra durulayın.

Kırışıklığa karşı avokadodan da yararlanabilirsiniz: Bir avokadoyu dörde bölün. Bir parçasını rendeleyip krem kıvamına getirin. İçine dörtte bir limonun suyunu, bir tatlı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı susam yağı koyun. Bu karışımı da cildinizde 20 dakika bekletip durulayın. Kırışıklıklarınıza çok iyi geldiğini göreceksiniz.

ÖNLEMEK ELİNİZDE...

Kırışıklıkların önüne geçmek, yaşlanmayı geciktirmek elinizde. Yemek ve yaşam alışkanlığınızı değiştirerek bunu başarabilirsiniz:

- Kızartma, tereyağ, kırmızı et ve şekerli yiyeceklerin cilt güzelliğinde olumsuz etkileri var. Buna karşılık, cildinize yararının fazla olduğu ispatlanan somon ve onun gibi yağlı balıklar, cildin su tutma kapasitesini artırarak kırışıkların oluşması gecikiyor. Somon balığı Omega-3 yağ asitlerini içerir. Bunlar, kolajeni yok eden bağımsız radikallerle savaşır ve cilt üzerindeki ince çizgilerin derinleşmesini önler. Haftada 3 kez somon yemenizi öneririz.

- Portakal, kivi, ıspanak, tatlı patates ve biber, cildin darbelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor; sorfanızdan eksik etmeyin.

- Kırışıklıklara ahududu ve böğürtlen gibi meyveler de iyi gelir. Bir avuç çilekte bulunan C vitamini, günlük ihtiyacınız olan kolajeni tekrar üretmeye yetecek miktardadır.

- Soyalı ürünler cildin incelmesini ve kurumasını yavaşlatarak, kırışıklığı engelliyor, cildin kendini yenilemesine yardımcı oluyor.

- Süt ve süt ürünlerinin içindeki kalsiyum, ciltteki hücrelerin sürekli olarak kendilerini yenilemesini sağlıyor.

- Sadece yemek alışkanlığını değiştirmek yeterli değil:

- Sigara ve alkol cilt gözeneklerin tıkanmasına, ince çizgilerin oluşmasına ve cildin matlaşmasına neden oluyor. Aşırı alkol kullanımı cildin susuz kalmasına, A vitamini oranının düşmesine neden oluyor. Sigaradaki zehirli kimyasallar da cildi yaşlandırıyor.

- Düzenli ve iyi uyku uyuyun. Öneririlen uyku saati 23.00’te başlıyor. Cilt uyku sırasında yenileniyor, hücreler kendini onarıyor.

- Haftada en az iki kez açık havada düzenli yürüyüş yapın. Oksijen ölü hücrelerin artıp cildin kırışmasına engel olur.

- Bol su için. Nemlenen cilt, daha sağlıklı görünür, kırışıklıklar da daha az belli olur. Her gün minimum 2 litre su içmelisiniz.

- Güneşten korunun, güneş koruyucusuz sokağa bile çıkmayın. Güneş cildi kırıştıran en önemli faktördür.