Muazzez Ersoy: Artık insanlara güvenmiyorum. Hayvanları daha çok seviyorum
Huzurlarınızda Türk sanat müziğinin unutulmaz sesi Muazzez Ersoy! Kendisiyle 16 Haziran’da sahne aldığı ‘İstanbul Yeditepe Konserleri’ sonrasında buluştuk. Ersoy ile pandeminin sanat camiasına etkilerini ve alınan ücretler sebebiyle tartışmalara neden olan Yeditepe Konserleri’ni konuştuk. Sohbetimiz hayata ve aşka uzandı... Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Cumhurbaşkanlığı’nın organize ettiği ‘İstanbul Yeditepe Konserleri’nde sahne alan sanatçıların çok yüksek ücretler aldığı söylentisi yayıldı. Bu, bazı kesimler tarafından çok eleştirildi. Bu eleştirilere ne diyeceksiniz?
‘İstanbul Yeditepe Konserleri’ni eleştirenler, bu sektördeki emekçilerin bir ailesi olduğunu unutmamalı. Cumhurbaşkanımız ne yaparsa yapsın eleştiriliyor. Herkes kendi sahne fiyatının altında ücret aldı. Bana ödenen tüm parayı orkestra arkadaşlarıma, kuaförüme, asistanıma, yardımcılarıma ödedim. Böylesine zor bir süreçte, eleştirmek yerine birbirimize destek olmalıyız.
“Madem konser verilecek, ücretsiz verselerdi” diyenler oldu. Hatta birkaç sanatçı da “Biz ücretsiz halk konserine hazırız” dedi. Sizce haksızlar mı?
Herkesin sözü, kendisine aittir. Ben, verdiğim yardım konserlerinin sayısını unuttum. Ankara’da koca hastane yaptırdım. Lösemi Hastanesi’nin kuruluşunda vardım. Ankara Oran’daki evimi, hastaneye bağışladım. Yaptığımız iyilikleri, her defasında kalem kalem sıralayamayız Alev’ciğim. Her defasında hatırlatmak mı gerekiyor? Sadece Türkiye’ye değil, Kosova’ya kadar yardım ettim. ‘İstanbul Yeditepe Konserleri’ para kazanmak için değil, müzik sektörü çalışanlarına yardım için yapıldı.
Sanatçılara hakaret ettiğinde mutlu hissedenler var
Özellikle sanatçılara karşı, sosyal medyada sarf edilen zehir gibi sözler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sanatçılar, insanlara neden bu kadar rahatsızlık veriyor, anlamıyorum. Sanatçılara hakaret ettiğinde mutlu olanlar var. Bu; hasetlikten, fesatlıktan, kıskançlıktan başka bir şey değil. Sosyal medyayla aram ateş gibi; ne çok yaklaşıyorum ne çok uzaklaşıyorum. Her gün bir şey paylaşacağım diye uğraş vermiyorum. Doğal halimi, konserleri, şarkıları paylaşıyorum. Karantina döneminde bulaşık yıkarken paylaşım yaptım ve çok tatlı dönüşler aldım.
Bizim camiada yaşananları tasvip etmiyorum. İşim bitince arkamı döner giderim
Gelelim size; hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz, mutlu musunuz?
Çok mutluyum. Sağlıklı ve sıhhatliyim. Sevenlerim var, sevdiklerim var. Daha ne olsun! Ben sevgiden beslenirim. Nerede ve nasıl mutlu olmam gerektiğini bilirim, şükrederim.
Türk sanat müziği deyince akla ilk gelen isimlerdensiniz. Hep zarif ve asildiniz. Çizginizi hiç bozmadınız. Bunu korumak zor olmadı mı?
Korumam gereken bir şey yoktu çünkü çocukluğumdan beri böyleydim. Ne eksik ne fazla. Tek bir kişiliğim var. Hal böyle olunca da beni ilk günden beri hep aynı gördünüz. Kendimi hiçbir zaman dev aynasında görmedim. Türk müziğini eski ve yeni nesillere sevdirebildiysem ne mutlu bana!
Ülkenin en ünlü isimlerinden birisiniz ama ne kaprisinize ne de egonuza şahit olduk. Bu mütevazılık nereden geliyor?
Çocukluğumdan... Annem ve babam çalıştığı için çocukluğum yalnızlık ve yoksulluk içinde geçti. Kapris, şımarıklık ve huysuzluk hiç sevmediğim şeylerdir. Bugünlere gelebilmek için çok didindim, çok çalıştım ve pes etmedim. “Olmadı” deyip arkamı dönmedim. Uğraştım, şansımı zorladım. Bedel de ödemedim, ben hep çalıştım!
Kavgaların, polemiklerin içinde de yer almadınız...
Polemikler bana göre değil. Bu camianın içinde yaşananları tasvip etmiyorum. İşim bitti mi arkamı dönüp evime giderim. Bittiii! Patırtı kütürtü sevmem.
Yaşlanmak istemiyorsanız kimsenin hayatını kıskanmayın
Yıllar önce nasılsanız hâlâ aynısınız. İnsanda hiç fiziki bir değişim olmaz mı?
Düzenli uyurum ve düzenli beslenirim. Bol sebze ve meyve ile besleniyorum. Ağır yemek yemem, ağır yağlı yiyecek sevmem. Annem 74 yaşında vefat etti ve yüzünde hiç yaşlılık çizgisi yoktu. Genlerimin özelliklerini taşıyorum ama bence en önemlisi düzenli yaşam. Başkaları ne yapmış, ne etmiş hiç ilgilenmeyin. Kimsenin hayatıyla ilgilenmeyin, kimsenin hayatını kıskanmayın. Bu, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelecektir.
Günlük özel bir bakım rutininiz var mı?
Günlük hayatımda hiç makyaj yapmıyorum. Sahne makyajımı kendim yaparım. Çok da iyi makyaj yaparım. Günde bir kez, sabah kalktığımda cildime krem sürüyorum. En son 20 yıl önce cilt bakımı yaptırdım ve cildim mahvoldu. Düzelsin diye doktor doktor gezdim. Bir daha da yaptırmadım.
Estetikle aranız nasıl?
Bazı insanlar, beni her gün estetikçilerde geziyorum zannediyor ama onları hayal kırıklığına uğrattığım için çok üzgünüm. Burnumda hiç estetik yok. Estetik olmadığı her halinden de belli ama sosyal medyada ne zaman bir fotoğraf paylaşsam illa ki “Burun estetiğiniz çok başarılı olmuş” diye yorum yapıyorlar. Estetiğe karşı değilim. Kendimi iyi hissedeceksem ve ihtiyaç görüyorsam estetik yaptırırım.
Türk sanat müziğinde kendimden başka rakibim yok
Türk sanat müziği, bazılarının vazgeçilmeziyken bazılarına göre de modası geçmiş bir tür. Buna ne dersiniz?
Türk sanat müziğinin modası olamaz. Türk sanat müziği; tarihi, kültürü, altyapısı olan bir müziktir. Her zaman geçerlidir ve geçerliliğini korur.
Kendi dalınızda rakip gördüğünüz sanatçılar var mı?
Kendimden başka rakibim yok. Ama güzel okuyan, güzel yorumlayan tüm sesleri severim.
Hayatıma birini alıp rahatımı bozmaya hiç niyetim yok
Özel hayatınızı kimse bilmez. Şu an hayatınızda biri var mı?
Alev, şu an o kadar huzurluyum ki... Hayatıma birini alıp da rahatımı bozmaya hiç niyetim yok.
Yılların size getirdiği en büyük tecrübe ne oldu?
Hımmm... Sanırım insanlara güvenmemek. İnsanları tanıdıkça, hayvanları daha çok sever oldum. O yüzden köpeğim Şanslı’ya aşığım.
Türkiye’deki erkek şiddeti konusunda ne düşünüyorsunuz?
Her türlü şiddet, uygulayan kişinin zavallılığını ve acizliğini gösterir. Şiddet, aciz insanların yapacağı bir eylemdir.
Ülkemizin en büyük sorunu nedir?
Duygusal yönden cevaplamam gerekirse, hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle bu durum tırmanmışa geçti. İnsanlar birbirine kötü davranıyor, sevgi yok, empati yok, anlamadan dinlemeden eleştiri var...
Kimsenin bir eli yağda bir eli balda değil
Bu dönemde kendimizle çok vakit geçirdik. Siz kendinizle baş başa kaldığınızda neyin kıymetini daha çok anladınız?
Sıradan olduğunu düşündüğümüz hiçbir şeyin aslında sıradan olmadığını anladım. Dostlarımızla dışarıda yemek yemenin ne kadar değerli olduğunu, özgürlüğün ne denli önemli olduğunu, sarılabilmenin ve dokunabilmenin kıymetini anladım. Ben zaten alışverişte gıdadan çok temizlik malzemesi alırdım. Kolonya ve dezenfektanı çantamdan eksik etmezdim. Beni yakından tanıyanlar hijyene verdiğim önemi bilir.
Normalleşme sürecine biraz hızlı geçildi gibi görünüyor. Bu durum sizi tedirgin ediyor mu?
İnsanlar söz dinlemez ve kurallara uymazsa ikinci dalga olabilir. Endişeliyim. Eski normali unutmalıyız. Yeni normale uyum sağlamalıyız. İnsanlarımız yeni normal yerine, normalleşme sürecine geçti.
Pandemiden dolayı “Geçinemiyoruz, bu böyle gitmez” diye isyan eden sanatçılar oldu. Siz nasıl etkilendiniz?
Tüm dünya gibi bizler de etkilendik. Dünyanın böyle bir salgınla kavrulduğunu bildiğimiz için adımlarımızı ölçülü attık. Özel gece konserlerim, biletli konserlerim, televizyon programım iptal oldu. Herkesin sıkıntısı oldu. Kimsenin bir eli yağda bir eli balda değil.
Kısa Kısa
Sınırsız imkanınız olsaydı dünya için ne yapardınız?
Bütün dünyaya sevgiyi, mutluluğu ve hoşgörüyü aşılardım.
Parayla aranız nasıldır?
Aşık değilim.
Parayı en çok neye harcarsınız?
Kendime.
Cimri misiniz yoksa cömert misiniz?
Ne cimriyim ne müsrif...
Bir insanda en kızdığınız şey nedir?
İkiyüzlülük.
Bir erkekte en çok gıcık olduğunuz şey nedir?
Ağız kokusu.
Bir erkekte en çok önemsediğiniz fiziki özellik nedir?
Sarışın olmasın da! Haha.
- Japonlar bardak bardak içiyor! Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor, potasyum, demir, kalsiyum ne ararsan onda! Doğanın antioksidan kralı
- Suyunu sıkıp bardak bardak içenin kolesterol seviyeleri anında yere çakılıyor, doğanın C vitamini kralı olarak biliniyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama kan şekerini 300'e fırlatıyor! Damarları tıkayıp mideyi şişiriyor, kabızlığın en büyük sebebi!
- Çay suyuna 1 parça ekleyin! Çayın lezzetini 10 kat artırıyor: Saatlerce taze kalmasını sağlıyor
- Tahinin içine kaşık kaşık ekleyin: Tıkalı damarları yağ çözücü gibi açıyor! Kemikleri beton gibi güçlendirip demir depolarını fullüyor!