Sarp Apak: Baba olunca kıymeti arttı, çocuğumu babasız bırakmaya hakkım yok
Sarp Apak, son dönemin en popüler oyuncularından biri. Şimdi ‘Kaderimin Oyunu’ dizisinde Mahir karakteriyle karşımızda. Komedi türünde izlemeye alıştığımız Sarp Apak, bu kez ters köşe yaptı ve bir dramda oynadı. Hem yeni rolünü hem baba olmayı hem de hayatı konuştuk. Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Yıllar sonra seni ekranda görmek ne güzel. Sence bu dizi tutar mı?
Tutacağına inandığım için bu işin içindeyim. Güzel bir hikaye. Seyircide de karşılığı olacağına inanıyorum.
Neden ben bu diziyi izlemeliyim? İzleyiciye nasıl bir mesaj veriyor?
Aslında klasik gibi görünen ama senaristlerinin yılların deneyimiyle hazırlamış olduğu bir dizi. Kolay akan ve merak uyandıran bir hikayesi var.
Rolünü de biraz konuşmak isterim. İlginç bir karakter... Sevdin mi rolünü?
Rolü üzerime oturtabilmek biraz zamanımı aldı, hâlâ da çabalıyorum. Daha iyi olacağına inanıyorum. Senaryoyu ve Mahir’i çok sevdim. Çok hoşuma giden bir karakter olduğu için teklifi kabul ettim. Mahir’in hiçbir suçunun olmaması ve o burukluğu beni çok etkiledi. Ben onu gerçekten iyi temsil etmek istiyorum, umarım başarırım.
KÖTÜ KOMEDİ YERİNE VASAT DRAMI TERCİH EDERİM
Güçlü bir dram hikayesi bu. Peki, sen dram mı seversin komedi mi?
Aslında bu, kendi yeteneğiniz ve doğuştan gelen eğilimlerle belirleniyor. Bir insan istese de komedyen olamayabilir. Tamamen yaradılıştan gelen özelliklere bağlı. Dram da böyledir. Ayrı bir yetenek gerektirir. Ben inandırıcı, sahici olan hangisiyse onu izliyorum. Dram ya da komedi gibi bir ayrımım yok. Hatta kötü komedi yerine vasat dramı tercih ederim.
KALİTESİZ İŞ YAPTIĞINIZDA KİMSE SİZİ SAHİPLENMEZ
Seni ekranlarda çok sık görmememizin nedeni nedir? Projeleri seçerken kılı kırk yaranlardan mısın?
Ekrandaki 15 yılımı doldurdum ve artık belli bir tecrübeye ulaştım. Çok senaryo okudum, çok dizi izledim. Film, reklam derken epey tecrübem oldu. Kılı kırk yarmak değil ama artık seyircinin benimle olan ilişkisini geliştirecek projelerde olmak istiyorum. Seyirci de sağ olsun her zaman destekliyor beni. Kalitesiz iş yaptığınızda kimse sizi sahiplenmez. O yüzden biraz dikkatliyim proje seçerken.
Bir izleyici olarak nasıl dizilerden hoşlanırsın?
Hoşlanmadığım bir tür yok. Sadece biçim, tür, yönetmen ve oyuncu performansları olarak bakıyorum. Tamamen performans odaklıyım ve inandırıcı olan işlere bayılıyorum.
PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL ŞİDDET İÇEREN PROJELERE ÖNYARGIM VAR
Kırmızı çizgilerin var mıdır?
Çok beylik bir cevap olacak ama masumlara yönelik uygulanan herhangi bir psikolojik ya da fiziksel şiddet içeren projelere önyargım ve duvarım var. Bir farkındalık yaratmayan, sadece zamanın ruhu için uygulanacak tüm kabalık ve şiddete karşıyım.
Kariyerinde olmak isteğin yerde misin?
Çok şükrediyorum. Olmak istediğim yerdeyim ama eksik kalan daha çok şey var. Bunu bir mütevazılık olarak söylemiyorum. Oyuncu olarak sürekli gelişime açık ve öğrenen varlıklar olmalıyız. Şimdi yepyeni bir maceraya atıldım. Bu dizi, televizyon izleyicisinin sevdiği tarzda ama zor bir sınavı var. Bir drama girmemin biraz bununla da ilgisi var. Hem bedenen hem de kafa olarak sağlıklı olursam yapmak istediğim daha çok şey var.
Dizi tercihlerini genellikle Gülse Birsel’den yana kullandın. Gülse’nin olduğu işin tutmama ihtimali olamaz diye mi tercihin bu yönde oldu?
Böyle bir algının oluşması çok normal çünkü Gülse’nin üç projesinde de yer aldım. Aile boyutunda bir arkadaşlığımız var. Gülse’yi öz akrabam gibi görüyorum. Hayatımda sonsuz yeri olacak. Yapılan işin doğru olduğunu bildiğim ve o doğru işte faydalı olabildiğim için oradayım. Bana gösterilen sevgiye karşılık verdiğim için... Gülse’nin her işinde keyifle yer alırım. Kolay kolay bozulmayacak, yazılı olmayan bir anlaşma var sanki aramızda. Sahip olduğum her şeyin ilk mimarıdır o. Ona minnetim hayatım boyunca sürer.
STANDART BİR TÜRK İNSANI OLARAK EŞİMİN ‘ŞUNU SÜR BE ADAM’ DEDİĞİ KREMLERİ SÜRÜYORUM
40 yaşındasın ama seni tanıdığımız günden bu yana neredeyse hiç değişmedin. Kendine iyi bakar mısın?
Eskiden çok iyi bakmazdım ama sonradan bu konuda bir şeyler öğrendim. 20’lerin sonu 30’ların başında, vücut her şeyi tolere ediyor ama 35 yaşından sonra özellikle yemekle olan ilişkimi güncelledim. O çok şeyi değiştirdi. Daha dikkatli ve sağlıklı tüketim beni dinçleştirdi. Baba olunca canımın kıymeti arttı. Kendime daha çok özen gösteriyorum. Çocuğumu babasız bırakmaya hakkım yok. Standart bir Türk insanı olarak yüzüme sadece eşimin, “Şunu lütfen sür be adam” dediği kremlerden zorlama ile sürüyorum. Uykuma dikkat ediyorum. Beslenme uyku ve krem önemli. (Gülüyor)
Yaş fobin var mı?
Sağlıklı, mutlu ve borçsuz olduğum sürece sorun yok. Olduğum yaşı seviyorum. Sadece 21 yaşındayken sabah 05.30’da yatıp sabah 09.00’daki işime cin gibi gidiyordum. Şu an bunu yapamam. Genç yaşımla ilgili sadece bunu özlüyorum çünkü artık o saatlerde yatıp da erken kalkamam.
BARBIE’YE BENZEMEK İÇİN 270 AMELİYAT OLMAK SAÇMA AMA RUHA İYİ GELEN ESTETİKLER YAPILABİLİR
Bir erkek olarak estetiğe bakışın nedir?
İyi görünmenin cinsiyeti olmaz. Kendine ve etrafına saygısı olan bir erkek olarak hiçbir şekilde estetiğe karşı değilim. Özellikle bazı insanlar öyle dokunuşlar yapıyorlar ki kendilerini çok daha iyi hissediyorlar. Ben bu tarz şeyleri özellikle destekliyorum ve arkadaşlarıma da söylüyorum. Bulunduğumuz çağda cinsiyetlerden öte bir güzellik algısı var ama Barbie’ye benzemek için 270 ameliyat olmak saçma ama ruha iyi gelen estetikler yapılabilir. Estetiğe karşı bir önyargım yok.
EŞİME ÇOK DÜŞKÜNÜM, ÇOK SEVİYORUM
Elbette eşin Bengisu Apak’a sormak lazım ama yine de merak ediyorum. İyi bir eş misin?
Bence de eşime sormak lazım. Ben ne dersem boş ama evci biriyim. Eşimi çok seviyorum. Eşime çok düşkünüm. İyi eş olmak için özel bir yetenek gerekiyor mu, bilmiyorum ama onu mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum. Ve tabii birlikte mutlu olmak için...
“Baba olunca şunu daha iyi anladım” dediğin neler var?
Net bir şekilde babamı daha iyi anladım. Babam bazı konularda neden pimpirikli ve evhamlıymış özümsedim. Canımın canı olunca benim canımın kıymeti de arttı. Aynı zamanda en yakın arkadaşım olan evladımın büyüdüğüne tanıklık etmek istiyorum sağlıklı bir şekilde. Akıl sağlığı ve beden sağlığımı korumak için değiştim.
İyi bir baba mısın?
İyi baba olup olmadığımı zaman gösterecek ama iyi olmak için elimden geleni yapıyorum. Eskiden kendimden daha kıymetli hiçbir şey yoktu ama baba olunca bu değişti. Bu zor bir sınav ve herkesin ayarını bozuyor. Çünkü artık hayatta senden daha değerli biri var, kendi canından daha kıymetli.
- Buzdolabının sebzelik kısmına 1 parça koymak yetiyor! Sebze meyvelerin çürümesini önlüyor, 1 hafta tazelik sağlıyor!
- Kolesterolü damara ince ince işliyor! Kaşık kaşık yiyoruz ama damar tıkanıklığının en büyük sebebi, damarları kullanılmayacak hale getiriyor
- Kilosu 25 TL'den satılıyor: Bağırsakları makine gibi çalıştırıp vücudu C vitamini ve demire boğuyor
- Bugün ne pişirsem diyenlere günün menüsü (16 Aralık 2024)
- 3 malzeme kullanmak yetiyor! 20 günde yağları şıpır şıpır eritip 2 beden küçültüyor! Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkartıp vücuda probiyotik yüklüyor