Yüz gerdirme ile ilgili efsaneler ve gerçekler

Haber: Esra Özübek
eozubek@elle.com.tr

YANLIŞ Yüz gerdirme işlemi kadınlara özgüdür.
DOĞRU Daha genç görünmek isteyen erkekler de yüz gençleştirme işlemlerini yaptırıyor.

YANLIŞ Yüzün gençleşmesi için tek yöntem, germe ameliyatıdır.
DOĞRU Ameliyatsız yüz germe ya da gençleştirme yöntemleri de var. Ameliyatsız bir sıkılaştırma yöntemi olan ultherapy ile, gevşeme ve sarkmalar tek seansla tedavi edilebiliyor.

YANLIŞ Ameliyat dışında kalan yöntemlerden sonuç alınmaz.
DOĞRU Gevşeyip sarkan cildin gerginleştirilmesi, cilt yüzeyine uygulanacak işlemlerle sağlanamaz. Cildin alt katmanlarındaki destekleyici dokulara ulaşarak germe ve lifting etkisi yaratmak gerekir. Ultherapy yöntemi ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz konturu, çene hattı, gıdı bölgesi, göz çevresinde ameliyatsız toparlanma ve gençleşme etkisi elde edilebilir.

YANLIŞ Sadece yaşlılar yüz gerdirmeli.
DOĞRU Yüzün yıpranması, cildin yaşlanmasına ve çevresel etkilere bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu etkenler sigara kullanımı, alkol, hastalıklar, güneş, iyi beslenmemek ve hatta sağlıksız yaşam olarak sıralanabilir. Her cilt bu etkenler nedeniyle farklı yaşlarda yıpranıp gevşeyebilir. Cildin yaşlanması için ihtiyarlamaya gerek yoktur.

YANLIŞ Yüzü gerdirmek için iyice yaşlanmayı beklemek gerekir.
DOĞRU Yüz cildini gerginleştirmeye yönelik ameliyatlar için, deride belirgin sarkmaların oluştuğu yaşlılık yıllarını bekleyenler olabilir. Ancak cilt özellikleri ya da dış etkenler nedeniyle 35-40’lı yaşlardan itibaren yüz ve boyun cildinde gevşeme oluşur. Bu durumdan şikayet edenler için ameliyatsız uygulamalar veya çok ufak müdahale gerektiren sınırlı germe teknikleri önerilir.

YANLIŞ Yüz germe ameliyatları doğal olmayan, plastik bir görünüm yaratır.
DOĞRU Ameliyatın ardından zamanla ciltte tekrar gevşeme oluşur. Buna bağlı olarak ameliyatın etkileri de azalır. Bu süreci uzatmak amacıyla bazı hastalardan ameliyat sırasında fazla miktarda cilt çıkarılır. Bu da ameliyat sonrası ödem oluşmasına yol açar. Böylece doğal olmayan bir görünüm ortaya çıkar hastada. Sonuç olarak; ameliyat sonrası yüz görünümü, uygulanan cerrahi tekniğe ve tercihlere göre değişir.

Her ameliyatın izi kalır

YANLIŞ Germe sonrası yüzdeki bütün çizgiler yok olur.
DOĞRU Yüz germe işlemi, gözaltı veya ağız çevresindeki yüzeysel kırışıklıkları yok etmez. Bu çizgileri yok etmek için dolgu, lazer, kimyasal peeling gibi yöntemler uygulanır.

YANLIŞ Ameliyatın izi kalmaz.
DOĞRU İzler, ameliyatların doğal sonucudur. Tercih edilen ameliyat tekniğine bağlı olarak farklı bölgelerden cilt kesisi yapılır. Bu kesiler derinin doğal katları, çizgileri ve saçlı deri içinden yapıldığı için izler de bu bölgelerde gizli kalır.

YANLIŞ Yüz germe sonrası hızla sonuç alınır.
DOĞRU Her ameliyat sonrası olduğu gibi yüz germe ameliyatının ardından da vücut ve cilt iyileşmek için zamana ihtiyaç duyar. İyileşme süresi yaş, şeker, tansiyon gibi sistemik hastalıklar ya da sigara gibi kan dolaşımını bozan etkenlere bağlı olarak değişir. Yine de bu süre, ortalama iki haftayı bulacaktır.

YANLIŞ Gerilen yüz tekrar yaşlanmaz, sonuç kalıcıdır.
DOĞRU Yaşlanmayı durduracak herhangi bir tıbbi veya kozmetik çözüm yoktur. Basit cerrahi müdahaleler ya da ameliyatsız cilt gençleştirme uygulamalarından sonra etki azaldığında yeni işlemlere gerek duyulacaktır. Yüz germe ameliyatları da kişiye ebedi gençlik kazandırmaz. Sadece yaşlılık izlerini düzeltir. Ve yüz germe ameliyatları, etkisini en uzun süre koruyan işlemlerdir. Ama zaman geçtikçe ve kişi yaşlandıkça başka tekniklere ihtiyaç duyacaktır. Bu, kaçınılmazdır.

BİR SAATTE GENÇLEŞME

Yanlış bilinenlerin doğrusunu açıklayan KBB, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Teoman Dal yüz germe işleminden çekinenler için ameliyatsız müdahalelerin olduğunu belirtiyor. Ultrasonik yüz gençleştirme yöntemi olan ultherapy, işte böyle bir müdahale. Derin dokulara ulaşan tek ameliyatsız cilt sıkılaştırma yöntemi olan ultherapy gevşeme ve sarkmayı, 30-60 dakikalık tek seansta tedavi ediyor. Ultherapy cihazı ile yapılan tedavide, ses dalgaları kontrol edilerek istenilen doku derinliğine odaklanıyor ve cilde zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kolajen üretimini arttıran küçük ısı hasarları oluşturuluyor. Böylece ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlanırken yanık, leke gibi herhangi bir yan etki oluşmuyor. Kimisinde kızarıklık meydana gelse de birkaç saat sonra ortadan kayboluyor. Özellikle 40-65 yaş arasında ciltte kolajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için, bu yaş grubunda Ultherapy ile daha belirgin sonuçlar alınmaktadır.

( 31.03.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )