Havayollarında çocuk bölümü

Serhan Sokulgan yazdı

serhan.sokulgan@gmail.com

Budapeşte'den dönerken tekrar bu kabusu yaşadım. Yorgun argın binilen gece uçağında herkes gözünü kapamaya çalışırken karşılıklı ağlama düeti yapan çocukların sesi herkesi mahvetti diyebilirim. Bebekler için bazen yapacak bir şey olmuyor. Onlara anlayışlı bakmak lazım çünkü uçak basıncı kulaklarını etkilediğinden acıdan o ağlamaları olabiliyor. Ancak 3/7 yaş grubunda çok değişik çocuklar olabiliyor. Keşke Türk Hava Yolları bir ilk yapsa, mesela arka koltukların bazılarını çocuklu yolculara ayırsa? Orada oyuncak ve benzeri şeyler sunsa? Büyük bir oranla o çocuklardaki huzursuzluk yok olur ve herkes rahat bir nefes alır.

İSTANBUL'UN YENİ MARJİNALİ

İstanbul gece hayatına damgasını vuran mekanlar çok oldu. Saymakla bitmeyecek mekanların kimisine yetiştim kimisine yaşım yetmedi. Canlı müzik mekanlarından tutun, Ceylan Çaplı kulüplerine kadar dönemin en alkışlı mekanlarının listesi yapmakla bitmez. Bu sezonun başında Harbiye de açılan Klein şu sıralar çok popüler. Mekan çok büyük olmasına rağmen bazen içeriye adım bile atamıyorsunuz. Türkçe müzikten uzak sadece house ve deep house çalıyor. Kulübün dekorasyonuna bayılıyorum. Bir köşede loca yerine kendinizi 80'lerden kalma bir babaanne koltuğunda otururken bulabilirsiniz. Time Out'un başarı ödülünü de kapan Klein kısa zamanda adından söz ettirmeyi başardı. Sadece cuma ve cumartesi açık olan Klein'e bir de kardeş geliyor. Bir nevi Klein'ın butik versiyonu olan mekanın adı Flame. Sadece çarşamba ve perşembeleri açık olan Flamme şimdiden çok ilgi gördü.

90'LAR KAFASINDA OLAN POPÇULAR

90'ların başı ile beraber pop müziğin tırmanıp koşmaya başladığı yıllarda çok büyük bir otobüs kalktı. O otobüse kimler kimler binmedi ki? Şu an isimlerini saysam kesin "Aaa öyle biri vardı değil mi ?" dersiniz. Kariyerinde kendini geliştirip basamakları hızla tırmanan isimleri zaten hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama maalesef hala o yıllarda çok büyük isim olup şu an şartların getirdiği durumdan dolayı aynı popülerlikte olmayan isimler fazlasıyla mevcut. Ne acı ki mesleğin getirdiği acımasız nankörlük her fırsatta yüze tokat gibi çarpıyor. Hala o yıllarda gibi yaşayıp ve binlerce kişiye konser veren şarkıcılar şimdilerde aynı çizgiyi yaşayamadıkları için bunalımın tavanını yaşıyor. Aslında butik işler yapıp günceli takip etseler ve o yıllardan kendilerini uzaklaştırsalar daha mutlu olup daha da adımlanacaklar aslında.

GÖZLEM KULESİ

* Tarkan'ın Polonezköy içinde yer alan inziva evinin yakınına 3. Köprü yolunun geçeceğini duyunca kahrolmuştu. Hemen kendine doğa ile bütünleşmiş yeni bir ev arayışına geçen Tarkan Şirince'de yeni aldığı çiftlik evinde yaşayıp dostlarını burada ağırlayacakmış.

* Ajda Pekkan müzik ve TV partneri Sinan Akçıl'la çalışmaya tam gaz devam ediyor. Süperstar önümüzdeki günlerde yine bir Sinan Akçıl şarkısı ile çıkış yapmaya hazırlanıyor.

* Mithat Can ve Yonca Evcimik'in fotoğraflarına aşk yorumlamaları yapılmasını çok komik ve gereksiz buluyorum. Mithat nerdeyse annesi ile yakın arkadaş olan Yonca Evcimik'in elinde büyüdü desek yeridir.

* Yaptığı şarkılar dışında sosyal medyada da fenomen olmaya başlayan Yıldız Tilbe bir gsm operatörünün reklam filminde rol alıp 1 milyon dolar kapacak.

HANDE'YE NELER SORDUM

Handecim seni uzun zamandır tanırım. Bu kadar yüksek enerjili olmanı neye borçlusun? Seni hayatta en çok ne besliyor?

- Teşekkür ediyorum. Müzik için doğduğumdan eminim. Enerjim bu yüzden yüksek. Sevdiğim işi yapmak ve bir de özel bir yeteneğe sahip olmanın verdiği haz benim işime saygımı ve enerjimi hep doğru şekilde kullanmam gerektirdiğini gösterdi. Duruşum beni disiplinli ve yenilikçi bir sanatçı yaptı. En çok müzikle besleniyorum.

Müzik kariyerinde kendini geliştirirken neye özen gösterdin? Şifrelerin ve anahtarın neler bu konuda?

- Ben her zaman müziğimi, dansımı, sahnemi, kostümlerimi, kendimden çok şey katarak sundum. Gözümdeki Hande her zaman sahnedeydi ve iddialıydı. Çılgın, cesur, müzisyen ruhlu ve duygusal biriyim. Baştan beri hep müzisyenlerin en iyisiyle çalıştım, çalışıyorum ve her zaman da en başarılı müzisyen ve yaratıcı ruha sahip bu özel insanlarla yoluma devam edeceğim. Bu benim için en önemli kural.

Birileriyle karşılaştırılınca ve kıyaslanınca cevap vermeyi seviyorsun sanırım...

- Burnum kaf dağında değil ama meyve veren ağaç olduğum için kıyaslamalar da oluyor, taşlayanlar da oluyor. Herkes kendini zirvede görebilir tabii ama benim zirvem bana aittir. Bu zirvede gözü olanlar her zaman olacak biliyorum. Ama asıl önemli olan kendi tarzınızla yıllarca zirvede kalabilmek. 15 yılda 13 albüm yapıp Hande Yener tarzına sahip olmak her sanatçının edinebildiği bir başarı değil. O yüzden kariyerleri kıyaslamak zaten imkansız aynı elma ile armut gibi bir fark. Kimse ikonlaşmış bir starın yerini dolduramaz. Müzikte de radikal kararları hedef alanlar mutlaka olacaktır. Çünkü herkes radikal olamaz. Sistem her zaman ticari olanı seçer, benim bu durumda kutsal görevim arzı yaratmak, talep ancak o zaman gelecektir . Türk pop müziğine yön vermek başka bir zeka ve yetenek istiyor. Ünlü olmakla star olmak bazen birbiriyle karıştırılıyor..

Müziğindeki değişiklikler bazen eleştirilere sebep oldu. "Hande popa döndü" gibi yorumlar yapıldığında ne hissediyorsun?

- Bunlar artık çok demode konular. Herkes benim yenilikçiliğime alıştı ve ben zaten popüler kültüre hizmet eden bir iş yapıyorum. Proje bazında da değişik tarzlar deniyorum. Sevenlerim beni her halimle seviyor ve cesaretimi destekliyor. Konuşulmak ise güzel, eğer konuşulmuyorsanız popüler kültürde yok sayılıyorsunuz demektir.

Çok çalışkansın ve denemekten korkmuyorsun. Sektördeki kadın şarkıcılara baktığında kafanda neler geçiyor? Çok eleştiriyor musun içinden?

- Kendimi bildim bileli dünya yıldızlarını örnek alıyorum. Onların disiplini ve vizyonları daha farklı. Bizde ise neyi sevdilerse ona devam edelim mantığı var. Yeni bir şeyler yapanlar olursa seviniyorum. Genel olarak bakarsak tarz şarkıcılar malesef çok az.

Yeni mekanın Karaköy Sebastian nasıl gidiyor? Nereden çıktı bu mekancılık?

- Açıkçası bir eğlence gurusu gibi dolaşıyorum. Herkes enerjimi görüyor, eğlenmek eğlendirmek benim işim. Bunu sadece sahnede değil beach ve kulüplerde de yapabileceğimi biliyordum. Çok zevkli bir iş, kendi yarattığımız eğlence anlayışını ve kaliteyi sunduk ve sonuç çok iyi oldu. Herkes geçen yaz Bodrum Sebastian'ı konuştu. Yaklaşık 35 bin kişi gelmiş 2 aylık sezon boyunca. Şimdi de İstanbul Karaköy'de Sebastian Club'ı açtık ve ilgi çok çok büyük. Yaza yepyeni mekanlarımla ile ilgili büyük sürprizlerim olacak. Konserler devam ediyor. 8 Şubat Uludağ Whitefest konserim ve 14 şubat Sevgililer Günü İstanbul X-large konserim var, onlara hazırlanıyorum. Ve en önemlisi bir birinden hit dolu bir albüm geliyor. Albümün adı da bu yüzden "HEPSİ HİT" zaten... 6 Haziran 2016'da çıkacak.