Magazinİzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

İzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

Paylaş
İzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

Çelik, 90’lar deyince akla gelen ilk isimlerden. Hem ‘İzel, Çelik, Ercan’ efsanesiyle hem de kendi üretimiyle her dönem var olmayı başarmış bir müzisyen. En son Fikret Kızılok’un çok sevilen eseri ‘Bu Kalp Seni Unutur mu’yu yorumladı ama eserden çok kostümüne gelen yanıtlar gündem oldu. Çelik’i aradım, diyor ki: "Herkesin bedeni ve kıyafet seçimi kendine. Müziğime odaklanın, bacak arama değil."

Çelik, 90’lar deyince akla gelen ilk isimlerden. Hem ‘İzel, Çelik, Ercan’ efsanesiyle hem de kendi üretimiyle her dönem var olmayı başarmış bir müzisyen. En son Fikret Kızılok’un çok sevilen eseri ‘Bu Kalp Seni Unutur mu’yu müthiş yorumladı ama eserden çok kostümüne gelen yanıtlar gündem oldu. Çelik’i aradım, diyor ki: Müziğime odaklanın, bacak arama değil.

Haberin Devamı

Galata Kulesi’nin önünde sergilediğiniz performans izleyenleri büyüledi ama fark ettik ki izleyicilerin bir kısmı performanstan çok deri kıyafetinizin görüntüsüne odaklanmış! Bu durum size ne hissettirdi?

Galata Kulesi’nin ve manzaranın ihtişamına, şarkının ruha dokunuşuna değil de ‘bacak arama’ odaklanılmasını ilginç buluyorum.

Genelde bu tarz kostümlerle ilgili yorumlar kadın sanatçılar giyince dikkat çekerdi. Siz, bu kadar gündem olacağınızı tahmin etmiş miydiniz?

Kullanılan dilin ve yazılanların kadın veya erkekle ilgili olduğunu düşünmüyorum. ‘Bacak arası’ tabirini durumu yorumlarken sert bir çıkış yapmamak için kullandım. Her zaman kadınlarla ilgili kullanılan bu amiyane tabir, tarihte ilk kez bir erkek için kullanılınca, magazin sayfalarında boy boy yer aldı bir anda. Video şu ana dek farklı platformlarda 10 milyondan fazla seyredilmiş.

Haberin Devamı

Bu tür yorumların bir noktada psikolojik şiddet veya taciz olarak değerlendirilebileceğini düşünüyor musunuz?

Sosyal mecralar, insanların gerçek hayatta asla söyleyemeyecekleri veya yapamayacakları şeyleri kolayca ifade ettikleri bir açık alan haline geldi. Karşısındaki insanın ne hissedeceğini ya da ne düşüneceğini önemsemeksizin sadece bir boşalma ve etkileşim alma dürtüsüyle hareket ediyorlar.

Neden sizce?

Çünkü bunu bir başarı veya statü zannediyorlar, ne yazık ki gerçek şu; çoğu gerçek hayatta hiçbir başarı elde etmemiş insanlar. Herhangi bir kişinin ruhunu rahatsız eden her hareketin, bir taciz olduğunu düşünüyorum.

Bu durumda kadınları daha iyi anlamışsındırız herhalde. Bizzat yaşadınız erkek olarak!

Kadın ve erkek ruhunu anlamadan, onların duygularını kendi ruhunda hissetmeden ne o topluma klasik şarkılar yapabilirsin ne de o toplumda 40 yıl ayakta kalabilirsin. ‘Hercai’ ya da ‘Meyhaneci’yi sadece kadınlar mı söylüyor? Sadece erkekler mi söylüyor? Bu şarkılar herkesin ruhunda yer buldu, değil mi?

İzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

HERKESİN KIYAFET SEÇİMİ KENDİNE

Bir ara sürekli Gülşen ya da diğer kadın şarkıcıların kostümleri tartışılıyordu ama sanki bu konuda haksızlık ediliyor, ne dersiniz?

Haberin Devamı

Cumhuriyet, haklar ve ödevler demektir. Hepimiz eşit haklara sahibiz, herkes kendi özgürlüğünü yaşarken başkasının sınırlarını çiğnemeden hareket edebilmelidir. Herkesin bedeni ve kıyafet seçimi kendisine.

Gelen yorumlara çok kızmış gibiydiniz. Eleştiriye ne kadar açıksınız?

Seviyeli bir eleştiri gelirse, seve seve dinlerim. Ancak sosyal medyada yapılanlar eleştiri değil! Normal şartlar altında hadsiz bir yorumu engeller, geçerim. Ne gündem olur ne de kimsenin haberi olur ama burada durum farklı. Fikret Kızılok’un ‘Bu Kalp Seni Unutur mu’ şarkısı, halkın çok sevdiği, adeta bir kült eser. Bu şarkıyı izinle albümümde seslendirdim ve kendisi hayranlık duyduğum bir sanatçıydı. Ama yapılan yorumlar, sadece bana değil, Fikret Kızılok’a ve onun hayranlarına da büyük bir saygısızlık.

Kızgın mısınız?

Bu haber magazin sitelerinde 10 milyonun üzerinde okunmuş. Normal şartlar altında, böyle bir yorumu siler ve geçerdim. Ancak bu kez, bu saygısızlık halkıma karşı olan görevim gereği bir cevap vermemi zorunlu kıldı. Aslında yaptığım tek şey, söylenen kelimeyi sahibinin ağzına geri koymaktı. Hepsi bu.

Haberin Devamı

İşi gücü bir yere koyarsak, nasılsınız?

Yapım şirketimden, hiçbir detayı atlamadan daha iyi projeler gerçekleştirebilmek adına ayrıldım ve yeni bir reklam ajansı ile iş birliği yaptım. YouTube sayfam, dijital dağıtım, edisyon dahil olmak üzere tüm kariyerimi yeniden güncelliyorum ve yeni projelerimi bu altyapı üzerine inşa ediyorum. Mutluyum ve iyi hissediyorum.

ŞİKAYET ETMEYİ SEVMEM GÜNÜMÜZE ODAKLANALIM

Herkes hep eskiye özlem duyuyor. 90’lar daha mı iyiydi?

Kıyas yapmayı doğru bulmuyorum. Her dönemin kendine ait bir şanı vardır ve her dönem kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir. Eski ve yeniyi kıyaslayarak vakit kaybetmek yerine elimizdekine odaklanmalıyız. İleriye bakmayı tercih ediyorum, şikâyet etmeyi sevmem.

İzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

ROMANTİK DÖNEMİN ÖNCESİNDEYİZ HENÜZ ROMANTİK DEĞİLİZ

Eskisi gibi iddialı bir müzik kanalı bile yok ama diğer yandan sosyal medyayı daha büyük güç olarak görüyor kimileri. Sizce sanatçı için bu dönem bir talih mi talihsizlik mi?

Haberin Devamı

Konservatuvar, yüksek lisans ve doktora yapmış bir akademisyen olarak cevap vereyim. Her dönemin öncesi, klasik ve yerine konulamaz olandır. Mesela Pink Floyd’un ‘The Wall’ şarkısının, Sezen Aksu’nun ‘Sen Ağlama’ ya da Erkin Koray’ın ‘Fesupanallah’ şarkısının yerine başka bir şarkıyı koyabilir misiniz? Romantizm kaybolduğunda, klasikler anlaşılmaya başlar. Şu an biz, romantik dönem öncesindeyiz. Henüz romantik değiliz.

Tekrar bir araya gelmiştiniz ama yine dağıldınız. İzel Çelik Ercan olarak, olduramadığınız neydi?

Bu, gerçekten harika bir Polat Yağcı projesiydi ve her şey çok güzeldi. İzel-Çelik-Ercan benim için, yıllar önce üçümüzün ortak aldığı bir tarla gibiydi. Biz bütün üretimlerimizi ve birikimlerimizi o tarla sayesinde yaptık. Yani, bizim birbirimizden ayrılamaz bir ortaklığımız var. Hiçbirimiz İzel-Çelik-Ercan’ın sahibi ya da patronu değiliz. En azından benim düşüncem bu yönde.

İzel & Çelik & Ercan yıllar önce aldığımız tarla gibiydi

ERCAN BANA HİÇ PATRONLUK YAPMADI

İzel’in açıklamaları vardı. “Ercan yıllarca patronluk yapmış biri. Bu halini sahnede de sürdürünce mutsuz oldum.” Buna ne diyorsunuz?

Burada bir sözü düzeltmem gerekiyor; İzel’in röportajındaki ifadelerden biri “Ercan bize patronluk yaptı” şeklindeydi. Ancak, İzel bu röportajda sadece kendi adına konuşmalıydı. Çünkü Ercan bana hiçbir zaman patronluk yapmadı, İzel’e patronluk yaptığına da ben şahsen şahit olmadım. Ercan, prodüksiyon aklı yüksek birisidir. Şu anda yayında olan programı, şahane bir yapım. Bu anlamda zamanında çeşitli önerileri olmuş olabilir ancak bu teklifler, daha iyi bir şeyler yapma amacıyla verilmiş tekliflerden ibaretti.

İzel’e kırgınlığınız, kızgınlığın var mı?

İzel, benim gözümde şahane bir kariyeri, eşsiz bir sesi ve unutulmaz şarkıları olan, çok iyi kalpli bir insandır. Bir karar aldı ve biz de bu karara uyduk. Ne Ercan’ın ne de İzel’in benim gönlümdeki yeri değişti. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, ben grupla değil, tek başıma yürümeye 1992’de karar verdim. ‘Sen Yoluna Ben Yoluma’ şarkısı, tam da bu kararın bir yansımasıdır.