Kendimle evli olsam asla boşanmazdım
Cem Belevi, evlilik ve çocuk hayali kurduğunu belirtip "Bana 'Olağanüstü bir kariyer mi mutlu bir yuva mı?' diye sorsalar, ben mutlu yuvayı seçerim" diyor ve ekliyor: "Benimyle olan kişi her gün aynı yemeği yemez. Bırakmazdım kendim gibi bir adamı."
RÖPORTAJ: OYA ÇINAR / Fotoğraflar: Ozan GÜZELCE
Günümüz pop müziğinin en öne çıkan isimlerinden. Hoşsohbet, açık sözlü ve samimi. 2013’te ‘Bilmezsin’ albümüyle girdi hayatımıza. Tüm şarkılarının sözleri kendisine ait. Bir süredir ‘Cemiyet Gazinosu’ projesiyle 70’lerin ruhunu sahneye taşıyor ve diyor ki: Sezen’in de dediği gibi, acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir. Müzikte arabeskleşmek istiyorum.
ARABESKLEŞMEK İSTİYORUM KARAKTERİM DE ARABESK
‘Cemiyet Gazinosu’ projesine yaz konseptiyle devam ediyorsunuz. Nasıl çıktı bu proje ortaya?
Benim fikrimdi. ‘Cemiyet Gazinosu’ benim için çok değerli. 70’lerin şarkılarını söylüyorum ve o dönemin dekoruyla taşıyorum sahneye. Samimiyeti çok başka benim için. Çok isterdim o dönemi yaşamayı. Müzik kariyerim devam ettikçe ‘Cemiyet Gazinosu’nu da devam ettirmek istiyorum. Önümüzdeki ay ‘Cemiyet Gazinosu 2’ geliyor zaten.
Neredeyse tüm şarkı sözleriniz, besteleriniz kendinize ait. Bu kadar üretim kolay olmasa gerek. İçeride bir çağlayan mı var?
Hiç sorma, akıyor… (Gülüyor) Ben 7 yaşımda piyano dersleri almaya başladım. 12 yaşımdan beri gitar çalıyorum. Müziğin içinde doğdum desem yeri. Günümüzde maalesef şarkı sözlerine hiç önem verilmiyor. Sanat değerinden yoksun, dijital içerikler çok fazla. Ben işin edebi yanını da çok önemsiyorum. Hem söz hem müzik olarak zengin şarkılar üretmeye çalışıyorum.
Gazino konsepti biraz arabeskin simgesi değil mi?
Ben zaten oraya doğru gidiyorum. Bazı şarkılarımın sözleri son derece arabesk. Müzik olarak da arabeskleşmek istiyorum.
Aaa! İlginçmiş. Neden?
Ruhumda var. Seviyorum. Sezen Aksu’nun şarkısında dediği gibi, “Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.” Buna çok inanıyorum. Bu topraklarda acıdan geçmeyen her şarkı biraz eksik bence. Bu arada ben gazino konseptini yaptıktan sonra benzerleri yapılmaya başlandı. Şimdi müzik olarak arabeskleşeceğim, onun benzerleri de çıkacak bence. (Gülüyor)
MÜCADELE RUHUMU İNGİLTERE’DE GARSONLUK YAPTIĞIM GÜNLERE BORÇLUYUM
Müzikle iç içeyken 19 yaşında Uluslararası Ticaret okumak için İngiltere’ye gitmişsiniz. Macera arayışı mıydı biraz?
Ben kendimi oldum olası farklı alanlarda donatmayı, farklı alanlardan beslenmeyi seviyorum. O dönem için de müzik kariyeri nedense tam olarak ayakları yere basan bir hayal değildi sanki. Ama çok geçmeden yine dönüp dolaşıp kendimi sahnede bulacağımı biliyordum içten içe. Ayrıca iyi ki gitmişim. O dönem baristalık yaptım, garsonluk yaptım. Barlarda sahneye çıktım. Şu anki mücadele ruhumu o zaman edindiğimi düşünüyorum. Bana çok şey kattı.
Oyunculuk, hayatınıza nasıl girdi?
Oyunculuğu çok seviyorum ve oyunculuk kariyerimi de müzikle eş zamanlı olarak hep devam ettirmek istiyorum. Yakında yeni projeler olacak. Tolgahan Sayışman’dır beni ilk oyunculuğa yönelten. Sonra Altan Gördüm’den, Vahide Perçim’den oyunculuk dersleri aldım bir yıl.
Kendinizi popun starı olarak görüyor musunuz?
Bence içi çok boşaldı artık bu kavramın, bizde de dünyada da karşılığı yok artık. Hatta bana hakaret gibi geliyor çünkü sosyal medya yüzünden herkes artık kendini bir şekilde star olarak konumlandırıyor. Komik buluyorum.
“Derin nefes almak için sana sarılmam lazım” diyorsunuz şarkınızda. En son ne zaman derin nefes aldınız?
Çok oldu. Özledim o duyguları. Uzun zamandır öyle bir aşk hissetmiyorum. 10 yıl önce yazdım o şarkıyı, düşün.
ÇOK KISKANCIM HESAP DA SORARIM HESAP DA VERİRİM
Karakterinizde arabesk bir yan var mı?
Çok var, çok kıskancımdır. Hesap da sorarım, bana hesap sorulmasını da isterim. Hoşuma gider bunlar. Bana normal olan, olması gereken de bu gibi geliyor. Öbür türlü saldım çayıra, mevlam kayıra. Hiç benlik değil.
Günümüzde birini ilgiye boğmak, sonra ortadan küt diye kaybolmak gibi durumları çok yaşadığını söyleyenler var. Siz yapmış mısınızdır böyle şeyler?
Farkında olmadan yapmışımdır tabii. Hatta bazı şarkılarımı karşı tarafın dilinden kendime yazmışlığım var. O hikayedeki zalim bazen ben olmuşumdur mutlaka.
‘Leyla Mecnun’ şarkınızda “Bende Mecnun’u arama sende de Leyla yok” diyorsunuz. Hiç Leyla’nızı bulmuş gibi hissettiniz mi?
Hissettim tabii. O yüzden yazdım ama onda da Leyla yoktu işte. O da değilmiş. (Gülüyor)
“Şu sehpayla bile flört ederim” dedikten sonra bir mobilya markasının yüzü olmuşsunuz. Her konuda böyle ballı mısınızdır?
Ben şansa, bala inanmam. Fırsata hazır olmaya inanırım. Çekim gücüne de inanırım. Hazır olduğun her şey ayağına gelir, buna aşk da dahil.
Peki, orada dediğiniz kadar flörtöz müsünüz gerçekten?
Toyduk o zaman ya. Şimdi piştim. Pişirdiler. (Gülüyor)
HAYATIMA GİREN KADINLAR KENDİ YERLERİNİ HEP KENDİLERİ BELİRLEDİ
İnsan değişir mi?
Değişir tabii, hata yapa yapa yürür ve öğrenirsin. Büyürsün. Ben değişime inanıyorum. Flörtözlüğe dönersek, ben kendimi bir kadına ait hissettiğimde benim için yeryüzünde tek bir kadın olur.
O dönem ne kadar sürüyor peki?
Bunu her zaman karşımdaki kadın belirledi. Hayatıma giren kadınlar kendi değerini hep kendi belirledi.
Eski sevgiliniz İrem Derici’nin “Eski sevgiliden dost olmaz, bir ortama girersin, eski duygular depreşir” sözlerine katılıyor musunuz?
Doğru söylemiş. Dürüst bir cevap vermiş bence. İki taraf da bekarsa olabilir tabii.
Siz dost musunuz?
Düşmanlığımız da yok eski samimiyetimiz de yok ama karşılaşınca selamımızı veririz her zaman. Dikkat etmek lazım.
Evlenmek ve çocuk hayaliniz var mı?
En çok istediğim şey. Bana deseler ki olağanüstü bir kariyer mi mutlu bir yuva mı, ben mutlu yuva derim.
KENDİMLE EVLİ OLSAM BÖYLE BİR ADAMI BOŞAMAZDIM
Sabahları mutlu mu uyanırsınız, huysuz mu?
Uykuya giden zaman ömürden kayıp gibi geliyor bana. Her zaman iyi uyanırım.
Uyanınca eliniz ilk neye gider?
Tövbe yarabbim! (Gülüyor) Yalnızsam telefona gider herhalde.
Kendinizle evli olsanız kendinizden boşanma nedeniniz ne olurdu?
Kendimle evli olsam, benim gibi bir adamı asla boşamazdım. Benimle olan kişi her gün aynı yemeği yemez. Eğlenceliyimdir. Bırakmazdım kendim gibi bir adamı.
Yüz yüze flörtte mi daha iyisiniz yoksa iletişim araçları üzerinden mi?
Artık ikisinde de yorgunum, birinin harekete geçirmesi lazım.
- Kaşık kaşık yiyin, cilde içten kolajen yükleyip tek gecede 10 yaş gençleştiriyor! güneş lekelerini de silgi gibi siliyor
- Cilt bakımının red flag'leri! Herkes bu hataları yapıyor: Cildi tahriş ediyor, gözenekleri obruk gibi genişletiyor, kırış kırış kırıştırıyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama kan şekerini 300'e fırlatıyor! Damarları tıkayıp mideyi şişiriyor, kabızlığın en büyük sebebi!
- Fazla efor göstermeden yağlarınızı yakın! Vücudu kağıt gibi inceltiyor: Metabolizmayı makine gibi çalıştırıyor
- Kurusu kapış kapış satılıyor! Aktarda gören poşetini dolduruyor: Solunum yollarını hortum gibi açıyor, metabolizmayı çalıştırıyor, bağırsakların çalışma hızını artırıyor