Kırmızı Oda'nın Alya'sı hikayesinin en acı bölümünü anlattı

Kırmızı Oda dizisi her cuma izleyenleri ekrana kilitlemeye devam ediyor. Her hafta heyecanla takip edilen dizinin 7. bölümünde Alya, hikayesinin en acı bölümünü anlattı. Alya, annesi Süreyya ile ilgili anlattıklarıyla herkesi gözyaşlarına boğdu.

İşte Alya'nın anlattığı hikaye

Kırmızı Oda'da Alya karakterine hayat veren ünlü oyuncu Melisa Sözen, olağanüstü oyunculuk performansıyla cuma akşamlarının en çok konuşulan isimlerin başında geliyor. Dizide Alya rolüyle büyük beğeni toplayan Sözen, her hafta Twitter'da en çok konuşulan isimler arasında yer almayı başarıyor.

İşte Twitter'daki Kırmızı Oda ve Alya paylaşımlarından bazıları:

• "Herkes annemi, annem beni suçladı". Bu hikaye de burda bitti..
• Ah Alya neler yaşamışsın sen, peki ya Melisa Sözen sen ne güzel Alya olmuşsun.
• Melisa Sözen yurt dışında olsa Emmy, Oscar, Golden Globes falan dinlemez hepsini toplardı. Yerli yabancı hiç fark etmez abartılması gereken top 10 listesinde yer almalı.
• Gördüğü her çocukla kendini karşılaştırması, içten içe imrenmesi ve kendi çocukluğunun boşa gittiğini fark etmesi... Alya seni anlatmaya kelimelerim yetmiyor ya, cidden TV tarihindeki en özel karakterlerdensin net!
• “Ben sevilmek istiyorum.” diyen Alya’m ve niceleri lütfen sevin dünya sevince güzel kadınlar ise çiçektir! Melisa Sözen kusursuzluğu.
• İzlerken bile yüreğim ağarırken, bunların yaşanmış olduğunu bilmek göğsümde kocaman bir boşluk yaratıyor. Seneler sonra ilk kez sevilen, saçları okşanan Alya... Sen ne güzel bir kız çocuğusun, her şeye rağmen dimdiksin.

Gerçek bir hikayeyi anlatıyor

Bir sosyal medya kullanıcısı, Kırmızı Oda'da Alya, İstanbullu Gelin'de ise Yaz karakteri olarak izlediğimiz Alya'nın gerçek hikayesini şöyle anlatıyor:

"Konusu şöyle: Ala adında bir kız geliyor. Dağınık, pasaklı, pis. Gülseren Budayıcıoğlu Ala'yı konuşturmaya çalışıyor ama kız kimseye güven duyamadığı için özel hayatını ve yaşadıklarını anlatamıyor. Doktor hanım da konuşmasını hikayeler anlatarak sağlamaya çalışıyor. Bu kızımız annesinden hiç sevgi görmemiş. Babası hapisteyken annesi buna hamile kalmış.

Esma Sultan Ala'nın annesi Süreyya'yı itip kaktığı için Süreyya köle gibi Esma Sultan'a hizmet eder olmuş. Kendi kızını unutmuş, evdeki herkes de Alayı itip kakmış. Kimse ne sevmiş, ne konuşmuş. Çocukluğu hep bir yerde sinerek geçmiş. Babası hapisten çıkınca o da ilgilenmemiş. Zaten sarhoşmuş sürekli."

Anne kızına düşman olup eziyet ediyor

"Bir gün Esma Sultan hamamda yıkanırken ayağı kayıp düşüyor, o anda bu kızımız eliyle Süreyya'yı gösterdiği için Süreyyayı hapse atıyorlar. Süreyya hapisten çıkınca işin rengi değişiyor, Ala'ya düşman oluyor onu aç bırakıyor, öldüresiye dövüyor, eziyet ediyor. İnsan okudukça üzülüyor. Bir gün Ala'yı babası doktora götürüyor, vücudundaki morluklar açığa çıkınca Süreyya'nın onu dövdüğü anlaşılıyor. Babası da Süreyya'yı dövmeye başlıyor.

Kızın yüzünden dayak yedikçe Süreyya kıza daha da kinleniyor. Babası sürekli evde durup Süreyya'yı kontrol altında tutmaya çalışırken Süreyya deliriyor. Kendi kendine konuşmaya başlıyor. Babası Süreyya'yı hastaneye yatırmaya çalışınca da Süreyya Ala'yı sandalyeye bağlayıp onun gözü önünde banyoda kendini asıyor. Ölürken sen ben olacaksın, beni gösteren parmağın kopsun falan diyor.