MagazinÖfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

Paylaş
Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

Hiçbir soruya, ilk akla gelen cevabı vermiyor. Sürprizli biri. Zaman içinde bizi daha da şaşırtacak gibi görünüyor. Taylan Meydan, ‘İnci Taneleri’ne Azem’in yıllar sonra ortaya çıkan oğlu olarak girdi. Diyor ki: Hiçbir olaya hemen tepki vermem. Önce ona bakmaya devam ederim. Çok öfkeliysem dilimi yutarım. Her fikrimiz de o kadar değerli değil bence.

Taylan, her hikayede önce komik olanı aradığını söylüyorsun. Bu aslında mizacınla mı ilgili, yoksa mesleğini yaparken kullandığın bir teknik mi sadece?

Haberin Devamı

Aksine, ciddi biriyimdir aslında yaşarken ama mesleğimle ilgili evet. İşimi icra ederken, işin ne olduğundan bağımsız, yani bu bir dram hikayesi de olabilir, çok ağır bir görev de olabilir ama o hikayenin içinde kesin komik bir şey vardır ve ben onu ararım. Tabii ki gülüp geçemeyeceğimiz kadar acı var hayatta ama her şeyde bunu gözetmek diri tutar ya insanı. Bunu önemserim.

Kin tutmak, intikam almak, nefret… Bunlara hayatında yer yok o zaman?

Nefret etmeyi de sevmem. Nefret edeni de sevmem. Bir insandan nefret edebilmem için çok büyük, çok haklı bir sebep lazım. Onun dışında biraz şımarıklık bile oluyor bu. Ben sevmek için de nefret için de çok geçerli bir sebep ararım. O yüzden ille gülmesen de geç işte. Nefret besleme.

Haberin Devamı

Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

'YILMAZ ERDOĞAN’LA YAN YANA DURMANIN BİLE BİR GERİLİMİ VAR'

‘İnci Taneleri’ son dönemin en öne çıkan işlerinden biri. Yılmaz Erdoğan’la çalışmayı, bu projede yer almayı şans olarak görüyor musun?

Çok hem de! Yılmaz Hocayla yan yana olmanın bile bana getirdiği bir gerilim var çünkü sadece oyunculuk yeteneğiyle ilgili bir şey değil. Bu bir tecrübe işi ya aynı zamanda. Daha önceki işlerimde kendi alanım vardı. Bunda başka bir alan var ve daha önceden kurulmuş bir düzen var. Bunun hem ağırlığı var üzerimde hem de büyük bir şans.

Sohbetin başından beri mizah konuştuk. Bu kadar dramatik bir rolde, ucundan kıyısından da olsa, o mizahı yaratabileceğini düşünüyor musun?

Spoiler vermeden bunu söylemem zor ama evet. Yılmaz Hocayla da sürekli bunu konuşacak anlar yakaladığım için evet diyebiliyorum. Ne kadar ağır olursa olsun, ‘bu da geçer’, ‘her şey geçer’ noktasına gelmek için o mizahı orada bulmak yoksa da yaratmak gerek zaten.

Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

Ben izleyici olarak, Azem’in diğer çocuklarının sana duyduğu öfkeyle empati kuramıyorum. Neticede bir çocuk ve kazara yol açtığı bir cinayet bu…

Bana doğal geliyor çünkü insan konduramaz ya bazı şeyleri hem kendine hem ailesine. Neticede Azem benim babam ama onların annesi öldü ve istemeden de olsa ben yol açtım. Ha izleyici gözüyle bakınca, hikayenin nasıl işlendiği önemli ki burada iyi işlendiğini düşünüyorum. O yüzden anlıyorum oradaki duyguyu.

Haberin Devamı

Dizide tüm yan roller başrol kadar öne çıktı. Sen Ferda için aynı şeyi yapabileceğini düşünüyor musun?

Her oyuncu bu motivasyonla mesleğini icra ediyor. Kendi alanı ve etik sınırları içinde tabii, kimsenin üstüne gitmeden ya da kimseden geride durmadan bunu yapmak isterim.

Adı da manidar olduğu için bu örneği veriyorum. Sadece Zerre’yi çıkarsak bile benim için o hikayede çok şey eksilir…

Ne kadar değerli ve önemli işte bu. Mesela Yıldız olmasa Dilber için çok büyük bir eksiklik olurdu. Çok yalnız bir kadına dönüşürdü. Hayatı da biz böyle etrafımızdakilerle kuruyoruz ya. Birlikte bir şeyler yaşayacak karakterleri de iyi işliyor hem Yılmaz Hoca, hem oyuncu arkadaşlarım. İşin başarısı da orada.

Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

ANNEM BANA KENDİMİ HİÇ YALNIZ HİSSETTİRMEDİ

Denizcilik Meslek Lisesi’nde okumuşsun. Arada sahaflık yaptığın dönem var. Buraya nasıl aktı bu hikaye?

Ben aslında asker olmak istiyordum. Ailem, özellikle annem bunu çok istiyordu. O zaman sınavı kazanamadım. Test ya da fark etmez, herhangi bir yazılı sınavda başarılı olamama huyum var. Bir tek işte o eski adıyla Pendik Denizcilik Meslek Lisesi’ni kazanınca çok mutlu oldum. Üniformasının cazibesi, sadece ekonomik değil diğer kültürel getirileri ve bunu meslek olarak yapma fikri beni etkilemişti. Ama özellikle stajını yaptıktan sonra çok zor gelmeye başladı bana o meslek. Sanata olan ilgim de zaten o boşlukta başladı.

Haberin Devamı

Tek çocukmuşsun. Bunun yalnızlığını ya da şımarıklığını yaşadın mı?

Annem bana kendimi hiç yalnız hissettirmedi. Benim annemle aram çok iyidir. Çok yakın arkadaşımdır. Hemşireydi benim annem ama hiç beni yalnız bırakmadı. Ta ki benim böyle bir talebim olana kadar. (Gülüyor)

HER FİKRİMİZ O KADAR ÖNEMLİ DEĞİL, HER ZAMAN KONUŞMAYA GEREK YOK

Nerelisiniz?

Babam Artvinli, annem Sinoplu. Artvin çok uzak olduğu için tatillerim hep Sinop’ta geçti.

Klasik Karadenizli huyların var mıdır? Esen, yağan bir tip misindir?

Bilhassa her şeyi çok sakin karşılarım. Tepkilerim çok küçüktür. Arkadaşlarım da biraz rahatsız olur yani. Bir şey yaşandığı zaman herkes ya şaşırır ya üzülür. Ben önce bir bakmaya devam ederim. Anlamaya çalışırım. Sonra yaşarım.

Haberin Devamı

Çok öfkelendiğini hissettiğinde ne yaparsın?

Dilimi yutarım. Bence nazik bir insan olmanın da yolu bundan geçiyor. Her fikrimiz de o kadar önemli değil ya. Her zaman konuşmaya gerek yok bence.

Öfkelendiğimde dilimi yutarım nazik olmanın yolu buradan geçer

HAYAT ZOR BİR YER TEK BAŞINA ALT ETMEK KOLAY DEĞİL

Hayatının, etrafındaki insanlar tarafından kolaylaştırılması sevdiğin bir şey mi?

Evet çünkü hayat çok zor. Sadece bana değil, hayat bütünüyle zor bir yer yani. Ve onu tek başına alt etmek çok büyük bir başarıdır muhtemelen ama çok zor.

Sağlıktan sonra varlığına en çok şükrettiğin şey ne?

Kedilerim ve bütün kediler. Ben bir kedi bağımlısıyım. Üç tane kedim var. Hepsi benim olsun istiyorum. O sevgi beni çok yumuşatıyor. Hep hayatta kalmanın bir yolunu bulmalarına hayranım. Mesela anneme sahip olmak çok büyük bir şey benim için ama onu benim seçme şansım yoktu zaten ama kedileri seçebiliyorum.

AŞIK OLDUĞUM İNSANDAN GÖZÜMÜ ALAMAM

Aşık olduğunu nasıl anlarsın?

Böyle enayi gibi gülümsüyorsan durduk yerde bu bir işaret. Tüm dikkatimi oraya vermeye başladıysam, uzun uzun o yöne bakıyorsam bu bir işaret. Kendiliğinden gelen bir neşe…

Genelde günümüz çiftlerinin en büyük şikayeti karşı tarafın dikkat eksikliği oysa…

Ben hiç gözümü ayıramam yani, öyle söyleyeyim. (Gülüyor) Aynı evdeysek de dışarıda da sokakta da onu izleyeyim… Aşık olduğun insanı gözünle takip etmek mühimdir bence. Hayranlığın büyük bir işareti.