Önüne gelen assolist pasta çok bölünüyor eski paralar yok
Sanat müziği deyince akla gelen ilk isimlerden. Assolist unvanının hakkını gerçek manasıyla veren nostalji kraliçesi Muazzez Ersoy’la birlikteyiz bu hafta. Eski gazino günlerini, sahneye ilk adım attığı günleri ve daha fazlasını konuştuk. Diyor ki: Eski paralar artık yok, pasta çok bölünüyor.
Alev Gürsoy Cimin röportajı
Türk Sanat Müziği deyince akla ilk gelen isimlerdensiniz. Biraz zaman yolculuğuna çıksak, sahneye ilk çıktığınız günü hatırlıyor musunuz?
Bir sonbahar akşamı annem yemek yaptı, ben de sofrayı hazırlıyordum… Biri kapıyı alacaklı gibi çalıyor. Gelen kişi saz üstadı Erkan Tokmak’tı. Kendisi mahalle komşumuzdu. Anneme, “Teyze, bizim solist kaçtı, sahneyi açamıyoruz, senin kız bizi kurtarsın, birkaç gün sahneye çıksın” dedi. Annem de ben de çok şaşırdık. “Benim kız şarkıcı mı, olmaz öyle şey!” dedi. Erkan abi “Ben biliyorum, onun repertuarı da sesi de iyi, bizi kurtarır” dedi.
Çok heyecanlı, peki ya sonra?
Elbisem de yok, yılbaşında giyerim diye aldığım basit bir gece kıyafetim vardı, aldım elime düştüm arkasına Erkan abimin. Giderken ne okusam diye düşündüm, çıktım sahneye, elim ayağım titriyor… ‘Söyle Sevgili Söyle’ şarkısıyla başladım. Üçüncü şarkıdan sonra bir rahatlama geldi. Buradan dizi de çıkar film de. İşte sana Yeşilçam senaryosu. Sahneye çıkış hikayem böyle.
13 yaşında tezgahtar olarak çalışmaya başlamışsınız. O zamanlar bugünleri hayal ediyor muydunuz?
Yedi sekiz yaşlarında her kız çocuğu gibi annemin topuklu ayakkabısını giyerdim, püsküllü ipek masa örtüsünü kostüm yapıp elime de kolonya şişesini alır şarkılar söylerdim, dans ederdim ama bu başarıyı yakalayacağımı hayal bile etmiyordum.
OTOKONTROLÜ ELDEN BIRAKMAM
Çok erken yaşlarda şöhrete kapılınca bir şımarıklık olmadı mı hiç?
Alevciğim, şöhreti, parayı ve makamları taşımak zordur. Çeşitli örneklerini zaman zaman hepimiz görüyoruz. Taşıyan da var kaybolan da. Ben inançlı bir insanım, bana Allah yardım etti. Doğru bildiğim yoldan şaşmadım. Geçmişimi unutmadım. Zor günler yaşadım, şaşalı hayatı hiç sevmedim. Gece hayatım, pahalı zevklerim yok. Sıradan bir insan gibi yaşamayı seviyorum, otokontrolü elden bırakmıyorum.
Kazandığınız ilk parayla ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?
İlk anneme çamaşır makinası aldım, anneciğim elde çamaşır yıkamaktan çok çekmişti. Bir de anneme elbise, babama da bir gömlek almıştım.
Geçmişe dair en çok nelerin özlemini çekiyorsunuz?
Annemle babamın hayatta olduğu zamanları çok özlüyorum. Annem Kasımpaşa’daki evin küçük bahçesinde akşam yemekleri hazırlardı, ben de ona yardım ederdim. Özlemle hatırlıyorum bunları. Bir de komşuluğu… Mahalle komşuluğunu benim gibi birçok insan unutmak zorunda kaldı. Nerede o eski mahalle kültürü?
BEN ERKEN EVLENDİM AMA KİMSEYE TAVSİYE ETMİYORUM
20’li yaşlardaki Muazzez’le sohbet etme şansınız olsa, ona nasıl nasihatlar verirdiniz?
Ben erken evlendim, erken çocuğum oldu. Çocuğumun olmasından çok mutluyum ama küçük yaşta evlenmeyi bugünkü düşüncelerimle tasvip etmiyorum.
Sahneye ilk çıktığınız zamanlardaki müzik sektörüyle bugünkünü nasıl kıyaslarsınız?
Ben gazinolara çıkmaya 1983’te, Pembe Köşk Gazinosu’nda başladım. İstanbul’da onlarca, Ankara’da, İzmir’de birçok alaturka gazino vardı. İzmir Fuarı vardı. Sahne sanatçıları yetmedi, Yeşilçam yıldızları da sahnelere çıkmaya başlamıştı. Birkaç yıldızın dışında neredeyse hepsi sahne aldı ama sanatçıların istediği rakamlar yükselince yavaş yavaş gazino alemi gerilemeye başladı. Ben son demlerine yetiştim. Bugün eğlence konsepti değişti. Alaturka gazino yok gibi bir şey.
KİMSEYE BORCUM YOK KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLİM
Sizler mi şimdikiler mi şanslı?
Eski dönem daha şanslı, ramazan hariç 300 günden fazla çalışma vardı, gündüz matineleri vardı, sanatçı azdı, solistli programlar önemliydi. Şimdi önüne gelen assolist. Pasta çok bölünüyor, eski paralar da yok… Kendini solist sananlar var ayak kaydırma oyunlarını devam ettiriyorlar.
Siz büyük paralar kazandınız o zaman?
Kazandım tabii ama giderimiz fazla, kazandıklarımı daha çok işime yatırdım. Nostaljileri yaptım, klipleri çektim, yüzlerce elbise ayakkabı, takı kullandım. Paraların çoğu bunlara gitti. Ama kimseye borcum yok, kimseye muhtaç değilim.
Bir röportajımızda bana, “Fakir günlerimi özlüyorum” demiştiniz. Üzerine uzunca düşündüm. İnsan nasıl olur da fakirliği özler ki?
Niye özlemeyeyim? O zamanlarda annem-babam yanımdaydı, mahallemiz renkliydi, müzisyen doluydu. Hani bir şarkı var ya, “Parayla saadet olmaz” diye. Onun gibi bir şey.
Bugün hayranlık beslediğiniz isimler var mı?
Maalesef şu anda yok, zannediyorum hayran olduklarım rahmetli oldular. Hamiyet Yüceses, Şükran Ay, Zeki Müren, halen yaşayan Muazzez Abacı bir de.
Sanat yaşamınızda en unutamadığınız anı ne olmuştur?
Benim için çok önemli ve güzel bir gün olacaktı. Başlangıcı güzel, sonu kötü oldu. Sanat güneşimizle programa çıktık, çok mutluyduk ama aniden fenalaştı, kulise götürüldü ve vefat etti. O şoku hiç unutamadım.
MÜZİK CAMİASINDA TANIŞIKLIK VAR DOSTLUK YOK
Adınız hiç sansasyona karışmadı. Bunu nasıl sağladınız?
Dediğim gibi, oto kontrolüm vardır benim hep. Kılığına kıyafetine, yemene içmene, her şeye dikkat ediyorsun. Bunlar da güzel şeyler. Biraz dikkat etmek gerekiyor. Dile düşmemek lazım.
Gazino dönemlerinde “Afişlerde kimin ismi üste yazılacak?” konusu yüzünden tartışma çıkarmış, doğru mu?
Benden öncekilerin çok kavgalarını duyardık magazinden. Benim hiç olmadı. Hatta assolistler repertuarını kulise asar, “Bu şarkıları sadece solist okur, başka kimse okumayacak” dermiş. Ben hiçbirini yapmadım.
Müzik camiasında sağlam dostluklar var mı?
Ben görmedim. Tanışıklık var, dostluk yok.
KISKANÇLIK, HASET İNSANI ERKEN YAŞLANDIRIR
Yaşlanmıyorsunuz hiç. Kendinize nasıl bakıyorsunuz?
Bol sebze ve meyveyle besleniyorum.Ağır yemek yemem, düzenli uyurum. Annem 74 yaşında vefat etti ve yüzünde hiç yaşlılık çizgisi yoktu. Genlerimin özelliklerini taşıyorum ama bence en önemlisi düzenli yaşam. Başkaları ne yapmış, ne etmiş, hiç ilgilenmeyin. Kimsenin hayatıyla ilgilenmeyin, kimsenin hayatını kıskanmayın. Bu, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelecektir. Sizi genç kılar, kötü ve haset duygular, kin erken yaşlandırıyor.
- Kadınlara asla söylenmemesi gereken 5 cümle! Bunları söylerseniz ilişkiniz bitebilir
- Sakın çöpe atmayın! Çamaşır suyu lekesini 5 dk içerisinde yok ediyor...
- Kıl köklerini kurutuyor! Gece sürünce etkisi sabaha kadar devam ediyor, 100 yıllık doğal epilasyon, cildi bebek gibi yapıyor
- Türkiye'de kendiliğinden yetişiyor ! Kanı temizleyip, organları yeniliyor: Vücudu dipçik gibi yapan bitki
- Siirt'te yetiştirilip dünyaya satılıyor! Kilosu 900 TL: Fiyatı pahalı ama ciltteki yaraları tarihe karıştırıyor, bitki değil doğal ilaç