SERAL CUMALI

seral.cumali@posta.com.tr

Sahne adıyla Nesrin Topkapı, asıl adıyla Nesrin Gökkaya, 1951’de Akhisar’da doğar. Annesi Rabia Gökkaya’nın dans aşkını Nesrin Topkapı bir röportajında şöyle anlatır: “Bir gün ailece, taksiyle Menekşe’ye denize girmeye gidiyorduk. Annem önde oturmuş radyoyu karıştırıyordu. Birden şoföre ‘dur’ dedi. Oynak bir Arap müziği bulmuştu. Ayakkabılarını çıkardı, asfalta fırladı. Arabanın açık kapısından yayılan müziğe uygun, döndü, döndü.

Trafik durmuş, araçlarından inenler onu izliyordu. Dansı bitince seyircilerini selamladı. Annem yemek pişirirken, kostüm dikerken, bir odadan diğerine yürürken, hep dans ederdi...”

Nesrin Topkapı’nın annesi ve babası tiyatrocudur. Rabia Hanım Kahire- Beyrut turnesinde Arap müziğine sevdalanır, dansözlüğe başlar. Küçük Nesrin de 5 yaşında Madam Olga’dan bale dersleri alır. Bir tanıdıklarından teklif gelir, 6 yaşında Adana’da sahneye çıkar. Ona dansöz kıyafeti dikilir, ‘Harika Çocuk Nesrin’ afişleri asılır. Çocuk çalıştırdıkları için 15 gün sonra gazinoya mühür vurulur.

Nesrin okula döner. 15 yaşındayken babasını kaybeder. Nesrin Topkapı o zor günleri bir röportajında şöyle anlatır: “Üç ay annemle sadece soğan ekmek yedik. Hayatta kalabilme savaşı veriyor, beni pavyon ya da daha kötü yerlerde sahneye çıkarmak isteyenlerden kaçıyordum. Sekreterlik yaptım, yazıhane temizledim, tiyatro gişelerinde bilet sattım, yangın söndürme cihazı ambalajında çalıştım. Ama hiç rahat bırakılmadım.

Bir gün, bir komşunun düğününde Ataköy Plaj Gazinosu’nda dans ettim. Seyircilerin içinden ‘kötü kızdır’ diye düşündüklerini sanıp, çok utanmıştım...”

Londra’da soyadı Topkapı oldu 1968’de Londra’ya gider Nesrin. Bir gece kulübünde sahneye çıkar, adı Nesrin Topkapı olur. Patronu, “Böylesi daha oryantal” der. Dansöz kıyafeti dikecek birini bulamayınca kendisi diker. Nesrin Topkapı bir röportajında şöyle anlatır: “İngiltere’de danstan önce şarkı söylemeye başladım. Türkiye’ye dönünce dansı şarkılarla süsledim. Hintçe şarkı bile söyledim...”

Londra’da 6 yıl çalışır Nesrin Topkapı; 1974’te Türkiye’ye döner. Maksim Gazinosu’nda kafasında 5 katlı şamdan, mumlar, kristaller, boncuklar, tam 7 kiloluk ışıltıyla çıkar sahneye. O ağırlığı taşımıyormuş gibi müthiş danslarıyla büyüler herkesi. Dünyaca ünlü şarkıcı Donna Summer konserinde, İran Şahı Rıza Pehlevi onuruna düzenlenen gecede dans eder.

1981’in ilk anlarında televizyonda Nesrin Topkapı görünür. Omuzları şalla, bacakları şalvarla kapatılmış Nesrin Topkapı muhteşem bir gösteri sunar. Türk halkı; ertesi yılbaşı da onu ister. 81’e girerken Nesrin Topkapı televizyonda 5 dakika dans eder. Ertesi yılbaşı 7 dakika, üçüncü yılbaşı ise 10 dakika ekrandadır. TRT, 1983’ü 84’e bağlayan yılbaşı gecesi 8 dansözün ekrana çıkacağını açıklar.

Nesrin Topkapı; “Ya tek başıma çıkarım ya da hiç çıkmam der”. Türkan Şoray gibi onun da sahnede kuralları vardır. Dans ederken gözlerini açmaz, müşteriyle göz göze gelmez, hediye kabul etmez, masa üstüne çıkıp dans etmez, üzerine para yapıştırılmasına izin vermez, sahneye saçılan paraları saz ekibine dağıtır.

‘Oryantal dansın divası’ Nesrin Topkapı şimdi kendi dans okulunda ders veriyor. ‘Diva’dan oryantal dans dersi alanlar arasında Hadise, Sertab Erener, Nil Karaibrahimgil, Nurgül Yeşilçay gibi pek çok ünlü var...

İKİ KERE AŞIK OLDU

1972’de İngiltere’deki çalışma süresi dolar Nesrin Topkapı’nın. Sınırdışı edilmemek için sahneye çıktığı gazinoda çalışan Asaf Hüseyin adlı bir garsonla göstermelik evlilik yapar. Evlendiği yıl bir gazinonun, kendisinden 22 yaş büyük olan, evli ve 7 çocuklu müdürüne aşık olur.

Bir yaz Türkiye’ye birlikte gelirler, Nesrin Topkapı burada kalır, sevgili Londra’ya döner. Yıllar sonra Nesrin Topkapı bir kez daha aşık olur. 14 yıl süren bu ilişki Nesrin Topkapı’nın aldatılmasıyla son bulur. Bunu atlatmak zor olur, uzun süre eve kapanır...