‘Steak’ düşkünleri orada. Mescitli, alkolsüz mojitolu margaritalı bu iki mekan, Cihan Kamer’e göre; kutuplaşan iki kesimi kaynaştıracak...

ÇAĞRI BİLGİN

cagri.bilgin@posta.com.tr

Kapıda; kulaklıklı, siyah elbiseli ‘bodyguard’lar, valeler vızır vızır... Son model araçlardan; fit ve şık 20’li 30’lu yaşlarda gençler iniyor. Önce, “Acaba Reina yer mi değiştirdi” diye düşündüm.

Çünkü burası sadece muhafazakar kesimin yeni eğlence mekanı olamazdı. Aslında öyle de... HUQQA ile muhafazakar kesimin de gelebileceği herkes için bir mekan yaratmış Cihan Kamer. Mimariye, dekora bakınca, bırakın İstanbul’u Avrupa’da örneği var mıdır bilemiyorum. Belki Çin’in Makao’sunda olabilir.

Siparişler iPad’le veriliyor

İçeri girdim, kapıda çok şık bir kadın karşılıyor, rezervasyonumu soruyor hemen. Kadına yanıt vermekte zorlanıyorum. Çünkü gözlerim dumur olduğum ortamı tarıyor. Tıklım tıklım, hemen her masada nargile.

Başı kapalı, açık bir arada eğleniyor. Bir masada mini etekli topuklu ayakkabılılar, başka bir masada başı kapalılar. Aynı masada da açık kapalı karışık; hem de kızlı-erkekli.

Öyle tasavvuf müziği falan da çalmıyor, epey trendi bir yer. Hatta garsonların tepsilerindeki alkolsüz içkileri görmeseydim, “Yok olamaz ben Reina ya da Sortie’deyim” derdim.

HUQQA, dünya mutfaklarından 140 yiyecek, 160 içecek seçeneğiyle geniş bir mönüye sahip. 300 çeşidin olduğu mönü iPad’lerde geliyor. Alkolsüz mojito, margarita gibi ilginç içecek seçenekleri var.

Mekânda nargileden sorumlu özel garsonlar da bulunuyor. Karpuzun içinde bile nargile var... Cihan Kamer, HUQQA’nın yanında bir mekan daha açıyor, bu kez dünya mutfağının yükselen trendi “Steak House” konseptiyle hazırlanan yine Boğaz’a sıfır The Market...

HUQQA mayısta, Tha Market temmuzda açıldı. HUQQA’da günde 1500 kişi ağırlanıyor. The Market 300 kişi kapasiteli. The Market, yat ve teknelere şarküteri ve gurme ürünleri satışı konusunda da hizmet veriyor.

HUQQA ve The Market’i İstanbul’un gece hayatında en önemli mekanlarda imzası bulunan Mimar Mahmut Anlar tasarlamış. Mekanların genel müdürlüğünü Enis Ersavaştı yapıyor.

Kuyumculuğu rafa kaldırdı

Sahibi olduğu Atasay Kuyumculuk işlerini eşine bırakan Cihan Kamer, mekan işletmeciliğini çok sevmiş. Kamer, “Kuruçeşme’deki bu arazi Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden kiralandı.

Turizm imarı olan arazi için ihale şartnamesi gereği Denizcilik İşletmeleri’ne ilk yıl kira bedeli 95 bin TL, sonraki yıl 125 bin TL ödenecek” dedi. Kamer, bu 2 mekana 15 milyon lira yatırım yaptığını da söylüyor.

“Benim kitlem senin kitlen yok; bu bayrağın altında yaşayan herkes kardeştir” diyen Cihan Kamer şöyle devam ediyor: “Alkolsüz yere gitmek için muhafazakar olmak gerekmiyor.

İnsanlar birbirine yakınlaşsın istiyorum. Dubai’de Buddhabar’da bakıyorsunuz açık-kapalı herkes bir arada. Boğaz’da pek çok alkollü mekâna kapalı kadınlar gidemiyor, gitse kendini ait hissetmiyor.

Herkesin gidebileceği bir yer olsun. İnsanlar kaynaşsın. Bu ülkede biz bir arada keyifle yaşayabilmeliyiz. Ayrıca lüks ulaşılabilir fiyatlarla olmalı.”

Mescit teşekkür alıyor

Mekânda mescit olduğu için insanların teşekkür ettiğini de belirten Cihan Kamer, “Belki insanlar önce bu alkolsüz mekânlarda kaynaşacak, sonra birlikte etraftaki kulüplere gidecekler.

Yemeğini burada yiyip, içkisini başka bir yerde içecek.” Boğaz’da, Anadolu’da ve Yeşilköy’de 3 tane daha HUQQA, 1-2 tane de The Market açacaklarını söyleyen Cihan Kamer, “İstanbul eğlence sektörü çok bakir.

Yapılabilecek çok şey var. Ve kafamda kesin gerçekleştireceğim birkaç proje daha bulunuyor. Markalarımı Londra ve York gibi önemli şehirlere de taşımak istiyorum” diyor.

(04.08.2013 tarihli Posta Karnaval ekinden alınmıştır.)