Bendeniz, 90’lı yılların yıldız isimlerinden biri ve hâlâ çok ilgi görüyor, konserden konsere koşuyor. Şimdi de en sevilen şarkılarını ‘Best Of Bendeniz Vol2’ albümünde bir araya getirdi. Yeni albümünü ve daha fazlasını konuştuk.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
Sizi görünce içimden bir an, “İnsan hiç mi yaşlanmaz!” dedim.
Hiçbir konuda kendimi yormamaya çalışıyorum. Biraz da genetik olarak şanslıyım. Zaten içimde bir çocuk ruhu var. O ruhu taşıyorsanız, bu hem bedeninize hem ruhunuza yansıyor.
90’lı yılların en popüler isimlerinden biriydiniz ve bugün de popun klasik isimleri arasında anılıyorsunuz. Sizce sanatta kalıcı olmanın sırrı ne?
Herkes sanatçı olamıyor. Şarkıcı elbette olabiliyor. Bizim çıktığımız dönemde söz-müzik sahibi olmak, üreten olmak çok önemliydi. Unutulmayan şarkılara imza attıysanız, işte o zaman sizi asla unutmuyorlar. Ben 136 şarkı yaptım. Bunların 45’i hit olmuş. 10 tanesi de resmen klasik. 7’den 70’e herkesin bildiği şarkılara imza atmışım. Konserlerimde hep bir ağızdan söylüyoruz şarkıları. Bir sanatçı daha ne ister?
Karabatak gibisiniz. İş dışında hiç ortada görünmüyorsunuz…
Göz önünde olmak işimizin bir parçası ama ben çok sevmiyorum. Kendim de aynı yüzleri sürekli görmekten hoşlanmam. Sıkar beni. Sürekli aynı insanları dinlemekten de izlemekten de sıkılırım.
Popülerlik de önemli ama…
Maddesel hayat insanlara birçok şeyi unutturuyor. Popülerlik tercih meselesidir. Hiçbir zaman popülerliğin peşinden koşmayan ama hiçbir zaman unutulmayan çok büyük sanatçılarımız var. İnsanların yüreğine bir kere girdiysen hiçbir şekilde unutulmuyorsun. Benim unutulmak gibi bir korkum hiç yok.
Eski klasik şarkılarınızdan oluşan ‘Best Of Bendeniz Vol 2’ albümünü hayranlarınızla buluşturdunuz…
Aslında albümü ikiye bölmüştük. İki yıl önce ilki çıkmıştı. 24 şarkı var içinde. Altı ay önce de çıkabilirdi. Özellikle beklettik kışa çıksın diye. Çünkü slow şarkılar var. Duygusal şarkılar kışın daha çok dinleniyor. İlk klibimizi ‘Sen Kaybettin’e çektik. Çok güzel dönüşler alıyorum. Bir de şunu fark ettim; ben aslında slow şarkıların kadınıymışım. Duygusal şarkılarım daha çok seviliyormuş.
HERKES, HER İŞİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR
Neden artık sizin döneminizdeki gibi şarkılar çıkmıyor?
Çıkmaz çünkü herkes, herkesin işine karışmaya başladı. Müzisyen olan şarkıcı oldu. Şarkıcı olan oyuncu olmaya çalışıyor. Oyuncu olan başka bir şey olmaya çalışıyor. Popülerlik denilen bir kaos ve o kelimenin altında ezilen birçok insan var. Sadece görsellik ve çabuk para kazanma derdindeki yapımcıların bu sanat piyasasına soktukları bir hezeyan söz konusu.
Z KUŞAĞI GELSİN BENİ YAKALASIN
Z kuşağını nasıl buluyorsunuz, onları yakalayabiliyor musunuz?
Z kuşağı gelsin, beni yakalasın. Çok zor. Mesela konserlerimde 17-18-20 yaşlarında gençler var ve şarkılarımı gayet biliyorlar. Bir kesim var, çok zeki. Ayrı bir kafa olmaya zorlandı onlar. Resmen onlar için başka bir dünya yaratıldı ve onlardan da buna uyum sağlamaları bekleniyor. Onlar biraz duygudan arındırılmış, aile mefhumundan koparılmış, gündelik yaşayan ve çabuk tüketen bir nesil.
Sosyal medya hayatlarımızın bir parçası oldu ama…
Siz bir bıçağı bir doktorun eline verirseniz belki bir harika yaratacak ama bir katilin eline verirseniz dehşet saçar. Bunu kullandığınız yer ve şekil önemli. Teknoloji beni esir alamadı, ben halen insan olarak yaşıyorum. Buna bağımlı değilim. O beni yönetemez.
KRALİYET SONA ERDİ
Görsellik sizce çok önemli değil mi?
Bana göre değil. Manken değiliz biz. Şov anlamında görselliğe katılıyorum. Bu, dünyada da böyle ama hakikaten iyi şov yaparsan… Bizde ne şovu yapacaksınız? Kim yapıyor mesela?
Gülşen yapıyor bence…
Ne şovu yapıyor Allah aşkına? O başka bir şey. Bizde dünya starlarının yaptığı gibi bir şov, öyle bir şov yeri ve öyle şarkılarımız yok. Bizim yaptığımız tarz çok farklı ve şovla alakası yok. Arkana iki dansçı kızı koyup şov yapamazsın. Bunun adına şov diyemezsin. Bu sadece limiti yükseltmek adına yapılan göz boyamadan başka bir şey değil.
Son dönemde kadın bedeni üzerinden ciddi tartışmalar yaşandı. Kadınların sahnedeki kostümleri çok konuşuldu. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Dekolte beni ilgilendirmiyor, kendine yakıştıran giyer. Benim bir stilim var, onu korumaya çalışıyorum her zaman. Zaten biz 1993 yılında bir imaj çalışması yapmıştık, o da devam ediyor.
90’lı yıllarda popun kralı ya da kraliçesi olduklarını söyleyen şarkıcılar vardı…
O devir geçti. Geçmiş olsun. O krallık, kraliçelik bitti artık. Yok öyle bir dönem. Kraliyet dönemi bitti! Şimdi herkesin eşit olduğu bir dönemdeyiz. Kalıcı bir şeyler bırakan insanlar hiçbir zaman unutulmaz. Mihenk taşları vardır. Mesela biri herkesin bildiği 20-30 şarkı bırakmışsa, insanlar döne döne onu dinliyorsa, işte o zaman o sanatçıdır. İnsanların ruhunda iz bırakmıştır. Her şarkıcı, sanatçı olacak diye bir şey de yok.
TEKNOLOJİ BERBAT BİR ŞEY YAKINDA HEPİMİZE ÇİP TAKACAKLAR
Estetikle aranız nasıl?
Hiç iyi değil. Yaptırmam. Ben, içi beslemekten yanayım. Vitaminler, takviyeler… Akıllı insan doğallığı tercih eder. O askılar, o gerdirmeler bir ömür yapılamıyor. O zaman ne yapacaklar? Bence 10 yıl sonra doğal olan insanlar trend olacak. Önümüzdeki yıllarda estetik yaptırmayanları parmakla gösterecekler ve daha değerli oldukları anlaşılacak. Bu gidişle mimiklerini kaybetmemiş insan bulmakta zorlanacağız.
Siz 90’lı yılları özlüyor musunuz?
20 yıl öncesini aramayan yok. Sadece sanat değil, her alanda, her sene bir şeyleri kaybediyoruz. Bu, teknolojinin hayatımızı esir almasıyla oldu ve daha da alacak. Teknoloji berbat bir şey. Ben, sosyal medyayı da çok az kullanıyorum. 90’ları geçtim, ben 80’leri daha çok özlüyorum.
İnsanlar son dönemde çok mutsuz, birbirinden kopuk. Sizce nedeni ne?
Nedeni teknoloji. Duygularımızı ve manevi değerlerimizi kaybetmek üzereyiz. Bir manyetik alanın etrafında yaşıyoruz hepimiz. Telefonlar hayatımızın her yerinde. Yakında beynimize de girecek. Bunları kullanmamaya başlayacağız artık. Bence iki-üç yıla kadar akıllı telefonları atacağız, çipleneceğiz. Hepimize çip takacaklar.
Sahiden inanıyor musunuz siz bu çip meselesine?
Tabii ki inanıyorum. Zaten şu anda Finlandiya’da takılmaya başlandı. Birkaç seneye bize de gelecek. Yakında insan kalmayacak. Bunlar komplo teorisi değil. Robotlaşıyoruz. İnsan, insanlığını kaybettiği zaman sanal zekanın esiri olur.
- Kalsiyum deposu besin! Kemikleri taş gibi kuvvetlendiriyor: Bağırsakları motor gibi çalıştırıyor
- Aç karnına yarım bardak için! Her sabah içinler mum gibi eriyor: Yağları cayır cayır yakıp aç kalmadan zayıflatıyor
- Turistler kapış kapış alıyor! Sütten daha fazla kalsiyum içeriyor, vücuda tek seferde vitamin ve mineral depoluyor, kemikleri betona çeviriyor
- Zeytinyağı ile karıştırıp saçınıza sürün! Saç dökülmesini tarihe karıştırıyor: Telleri güçlendirip yeni saçların çıkmasını destekliyor
- 40 yıllık İtalyan şefin makarna tarifi! Evde İtalyan makarnası nasıl yapılır? Makarna yapmanın püf noktaları