Pazar PostasıDerste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı
Paylaş
Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

Zeki Müren yıllar önce Jacques Brel'in ünlü şarkısı 'Ne Me Quitte Pas'yı, 'Beni Terk Etme' diye Türkçe sözlerle söylemişti. Kısa bir süre önce Zeki Müren'in 20. ölüm yıldönümü nedeniyle bu şarkıyı Şevval Sam, Enrico Macias ile söyledi. Şevval Sam'ın kendisi gibi hayatı da sıradışı...

Hazırlayan: Seral Cumalı

Haberin Devamı

seral.cumali@posta.com.tr

Şevval Sam 11 Kasım 1973’te İstanbul’da doğar. Annesi adını Deniz Gezmiş’ten dolayı Deniz koymak ister. Sonra bir adam gelip; “Bu çocuğun adı Şevval (Hicri takvime göre yılın 10’uncu ayı) olsun” der. Adını ‘Şevval’ koyarlar.

Annesi şarkıcı Leman Sam ile babası müzisyen Selim Sam, Şevval 6, ablası Şehnaz 8 yaşındayken ayrılır. 30 dilde şarkı söyleyen, turistik mekanlarda sahneye çıkan Selim Sam tekrar evlenir. Şevval ve Şehnaz, anneleri Leman Sam’la hayata devam eder. Farklı yapıdaki iki kardeş sürekli kavga eder. Leman Sam ve kızları önceleri maddi manevi sıkıntı çeker.

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

Büyük bir hayat mücadelesine girerler. O dönemde, ‘Şarkıcının kızı’ tanımlaması vardır ve negatif anlamda kullanılmaktadır. Bu Şevval Sam üzerinde olu erkeklere kök söktürür.

Haberin Devamı

Hemen her gün okulda bir olayı vardır. Bir röportajında; işi kabadayılığa kadar vardırdığını, derste tespih çekmekten disiplin kuruluna verildiğini anlatır. Müdür, “Neden tespih çekiyorsun?” diye sorunca “Elim uyuşuyor, doktor tespih çekmemi söyledi” yalanını uydurur...

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

“Normalde yalancı denebilecek bir çocuktum. ‘Altı dil konuşuyorum’ derdim. ‘Fransızca konuş’ derlerdi, uydururdum. ‘Miami’ye gittik, palmiyeler vardı’ diye gitmediğim tatilleri anlatırdım. Paso uydururdum yani” diye anlatıyor...”

İlk ve orta okulu Etiler’deki Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu’nda okuyan Şevval Sam, Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi restorasyan bölümünü bitirir.

Sonra da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nde okur. Annesi Leman Sam’ın şarkıcı olması, müzikle içiçe büyümesine yol açar. Ama Şevval Sam’ı ilk 1993- 1998 yıllarında televizyon dizisi ‘Süper Baba’daki rolüyle tanırız. Bir süre oyunculuk yapar ama müzikten geri kalmaz.

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

2006’da ‘Sek’ adlı ablümü çıkarır. 2007’de ‘İstanbul’s Secrets’ adlı ikinci albümü piyasadadır. Albümde modern etnik ritmli müziklere sesiyle eşlik eden Şevval Sam, kansere yenik düşen Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu’nun, ‘Ben Seni Sevduğumi’ türküsünü hip hop tarzı söyler. Büyük beğeni kazanır. Herkes onu Karadenizli zanneder, o ise “Ben Anadoluluyum” der.

Haberin Devamı

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

Şevval Sam 14 yaşında fanatik bir Beşiktaşlı olarak okul gazetesi için ‘Sarı Fırtına’ lakaplı futbolcu Metin Tekin’le röportaja gider. Metin, Şevval’in sorusu üzerine, evlenmeyi düşünmediğini söyler. Şevval onu yemeğe davet eder. Metin, “Büyü de öyle gidelim’ der.

14 yaşında röportaja gitti

20’sinde evlendi Üç sene sonra flört başlar, 1993’te evlenirler. Şevval Sam hamileliği de farklı yaşadığını anlatır bir röportajında: “Hamile muamelesi yapılmasını istemediğim için karnımdaki bebeği, dört ay ailelerden bile sakladık.

Metin dayanamayıp mutlu haberi vermiş. Özel bir durumum olmasını istemedim. Bu hayatımın her döneminde var.” 1997’de Tarık Emir dünyaya gelir. Evlilik sürmez. Metin Tekin tekrar evlenir, çocuğu olur.

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

Şevval Sam, “Metin artık benim uzaktan akrabam gibi. Oğluyla da arkadaş gibiyim” der. Şevval Sam, müzisyen Sarp Maden’le ilişkisini 8 yıldır gözlerden uzak yaşıyor. Şöhreti şöyle yaşadığını söylüyor: “19 yaşından beri göz önündeyim.

Haberin Devamı

Derste tespih çeker kabadayı gibi davranırdı

Evlilik, oyunculuk, müzik, hatalar, başarılar; her şeyi insanların gözü önünde yaşadım. Çocuktum, hâlâ da büyüyorum. Sokağa çıkınca kendimi kocaman bir mahallede gibi hissediyorum. Herkesle konuşuyor, selamlaşıyorum...”

ŞEVVAL SAM hakkında birkaç şey

Mücevher kullanmıyor.

Kırmızı et, tavuk, balık yemiyor. Organik besleniyor.

Estetik yaptırmıyor, yüz yogası yapıyor.

Yaşlanmak, yaş almak gibi lafları tercih etmiyor, “Kıdemliyim” diyor.

Hiperaktif.

Evinde 15 yıldır televizyon yok.

Küçük bir hayatı var. Lükse karşı, gösterişi sevmiyor.

İkinci el giysi ve eşyalar alıyor.

Sosyal değil, pek dışarı çıkmıyor.

Çok korumacı bir anne değil.

Eğlenmeye gitmiyor, eğlendiği yerin sahne olduğunu söylüyor.

Ağaca sarılıp çiçeklere yakın olmayı seviyor.

Doğuştan Beşiktaşlı! Ailede kimsenin futbola ilgisi yokken 5 yaşında formalarla gezecek kadar!