Tüm dünya panik içinde koronavirüsü konuşuyor. Marketlerin reyonları boşaltılıyor, kolonyalar, maskeler karaborsaya düşüyor… Ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor. Doktor Ender Saraç’a gittim ve her şeyi tek tek sordum. O da tüm merak edilenleri uzun uzun anlattı. “Bu süreçte muhakkak tek eşli olun, kimseyle yakın temasta bulunmayın” diye de özellikle uyarıyor. Şimdi söz Dr. Ender Saraç’ta… Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Nur topu gibi bir gündemimiz oldu. Koronavirüsün insanlar üzerindeki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Koronavirüsü ciddiye almalıyız. Ülkemize geç geldiği için şanslıyız. Tedbiri elden bırakmamalı ama panik de olmamalıyız. Yaratılan algıyla insanlar nasıl bir stres içine girdilerse makarna stoku yapmışlar. Marketlerde reyonlar boşaltılmış. Biz sıcak bir ülkede yaşıyoruz. Koronavirüs, nisan ayının ortasından itibaren yani ısı 25 dereceyi geçmeye başladığında güneş ışınlarının etkisiyle zaten gerileyecek.
SOĞAN VE SARIMSAĞIN ÜZERİNE ABANIN
Önlemlerin en önemlisi ne?
Bağışıklık sistemimizi yüksek tutmalıyız. Yeterince protein almalısınız. Bitkisel protein olarak mercimek, kuru fasulye, nohut, GDO’suz soya fasulyesi, bezelye, sarı, yeşil, kırmızı mercimek, barbunya ve börülceyi bolca tüketmeliyiz. Fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kavrulmamış çerez gruplarını yemeliyiz.
Yemeklerinizde bol bol kekik kullanın. Yaptığınız her yemeğin içine bir tutam defne yaprağı atın. Defne yaprağı mikropları öldürür. Hayvansal proteinleri ise aşırıya kaçmadan almalısınız. Tavuk, balık, hindi, yumurta, süt ürünleri ve kefir bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir.
Hayvansal ürünlerde risk var mı?
Koronavirüs, yarasa gibi vahşi hayvanlara bulaşır. Biz zaten onları yemiyoruz. Et yiyecekseniz güzel haşlayın. Yüksek oranda C vitamini alın.
Limon, portakal, greyfurt, sivribiber, ıspanak, maydanoz, kuzukulağı, kuşburnu gibi gıdaları her gün bolca almak lazım. Limon hem en iyi dezenfektandır, hem C vitamini yüksektir. Zink yağı ve çinkoyu da her gün küçük bir avuç, kavrulmamış tuzlu olmayan kabak çekirdeğinden alabilirsiniz. Ve tabii bolca sıvı tüketin.
Başka?
Kokuyu düşünmeden soğan ve sarımsağın üzerine abanın. Bunlar çok güçlü antioksidandır. Ağzınıza iki karanfil atarsınız olur biter. Bulabilirseniz aktarlardan siyah sarımsak alın. Çünkü etkisi beş misli daha yüksektir. Pırasanın da mikrop öldürücü etkisi var.
Bol limonlu bir pırasa yemeği müthiş bir antibiyotik etkisi yapar. Lahana, brokoli, turp, karnabahar gibi sülfürü zengin sebzeleri tüketin. Bu virüs ciğerlere inebiliyor. O noktada karaturpu, kabak oyacağıyla oyun. İçine ıhlamur balı veya kestane balı koyduktan 12 saat sonra doğal bir öksürük şurubu olarak içebilirsiniz.
BİR SÜRELİĞİNE TOKALAŞMAYI, ÖPÜŞMEYİ RAFA KALDIRIN
Kimse kimseye temas etmemeye başladı. Bu doğru bir önlem mi yoksa abartıyor muyuz?
Kesinlikle doğru! Sarılmayı tokalaşmayı, öpüşmeyi bir süreliğine rafa kaldırın. Hapşırırken bir kağıt ya da kolonyalı mendille ağzınızı mutlaka kapatın. Ellerinizi etkili bir şekilde 30 saniye boyunca sabunlayın. El dezenfektanlarını kullanın ama ben ısrarla kolonya kullanmanızı öneriyorum.
Tütün, limon ya da lavanta kolonyası olabilir. Yeter ki kolonyanın alkol oranı yüzde 70 ve üstü olsun. Kolonyayı yanınızda taşıyın. Bir yerlere girip çıktığınızda ellerinize dökün ve koklayın.
SEKS İŞÇİLERİ BÜYÜK RİSK ALTINDA
Tokalaşmama, öpüşmeme dışında ne gibi önlemler almalıyız?
Bu konudan muzdarip olan meslek grupları turizmciler, otelciler, havayolu şirketleri diye biliniyor fakat bu durumdan en çok şikayetçi olanlar genelev çalışanları. Buralarda çalışanlar gün içinde birden fazla kişiyle beraber oluyor, bu da riski artırıyor. Koronavirüs tehlikesi geçene kadar sakın genelevlere gitmeyin! Lütfen herkes bir süre tek eşli olsun.
Cinsel hijyen de çok önemli değil mi?
Elbette! Herkesin son derece dikkat etmesi gerekiyor. Sizden başkasıyla da ilişkiye girme durumu olabilecek insanlardan uzak durun! Siz sarılmaktan uzak duralım derken asıl temas cinsel ilişkide oluyor. Ben tıbbi bir gerçekten bahsediyorum. Bir de ozon tedavisini öneriyorum. Kandan yapılan tıbbi ozon tedavisiyle sağlığınıza kavuşuyorsunuz. Bunu birçok hastaya yapıyoruz. Ben de haftada bir düzenli olarak yaptırıyorum.
Kandan ozon tedavisi basit bir işlem mi?
Asla korkulacak bir işlem değil. Muhakkak yaptırılmalı. Ancak bunu, Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı eğitimi ve sertifikayı almış hekimlerin kliniklerinde veya hastanelerinde yaptırmalısınız. Çok basit ve ucuz bir tedavi ve hiçbir yan etkisi yok.
Bu, sadece koronavirüs için değil, genel olarak birçok virüse, enfeksiyona, cilt sorununa, kronik hastalıklara karşı korunmak için müthiş bir yöntemdir. Tekrar söylüyorum koronavirüsten korkmayın, panikten ve depresyondan korkun.
KALIN MASKELER SOLUNUMU OLUMSUZ ETKİLEDİĞİNDEN ZARARLI OLABİLİYOR
Maske takılıp, takılmaması konusundaki fikir ayrılıklarına ne diyorsunuz?
Bu işi iyi bilen mikrobiyologlar ve uzman doktorlar “Maske sanıldığı gibi yararlı değil. Hatta çok kalın bir maske olursa ısı yükseliyor ve solunum olumsuz etkilendiğinden zararlı olabiliyor” diyor.
Ben, terletmeyen basit bir maske kullanıyorum. Nefes aldığım kısma karanfil veya defne yağı sürüyorum. Virüs, maskeye girmeye çalışsa bile bu yağlar çok güçlü birer mikrop öldürücü. Korona dayanaksız bir virüstür, kalın maskeler takmanıza gerek yok.
Kendilerinde koronavirüs semptomları gözlemleyen insanlar hangi hastanelere ve hangi bölümlere gidecekler?
Aile hekimleri “Bütün yüksek ateşli hastalar bize gelirse biz kendimizi koruyamayız. Biz hasta olursak sistem çöker” diye isyan etti. Böyle durumlarda devlet hastanelerine başvurmak gerekiyor. Sağlık Bakanı’mız süreci çok iyi yönetiyor.
Bu virüs zaten gençlerde ve sağlıklı bireylerde ölümcül değil. Çok büyük ihtimalle birçok kişi belki siz bile bunu hafif nezle, grip diye atlatmış olabilirsiniz. Hamileler, kanser hastaları, kemoterapi alanlar, kortizon kullananlar, ağır kalp damar, şeker ve tansiyon hastaları, böbrek yetmezliği olanlar, risk altında.
Ölüm oranı 65 yaşın üstünde yükseliyor. Enteresan bir virüs. Bu arada günde en az 7 saat uyumak lazım.
Bu, domuz ya da kuş gribine benzemiyor galiba, değil mi?
Bu daha hafif. Ben en çok bizim ülkemizde daha bir şey yokken bütün marketlerin boşaltılmasına, maskelerin talan edilmesine üzülüyorum.
HERKES BİRBİRİNE VEBALI MUAMELESİ YAPARSA İLİŞKİLER BOZULUR
Psikolojik olarak öyle bir hale geldik ki hapşırana bile vebalı muamelesi yapılıyor...
Herkes birbirine hasta ya da vebalı muamelesi yaparsa ilişkiler bozulur. Buna dikkat edilmeli. Öksüren ya da hapşıran birine düşmanca bakmanın anlamı yok. Elbette yakın fiziksel temasa bir müddet ara vermekte fayda var. İyi beslenin, iyi uyuyun ve ozon tedavisi yaptırın.
EVDE EN DOĞAL DEZENFEKTAN TARİFİ
İki su bardağı ölçüsünde sıcak suya; bir tatlı kaşığı boraks, iki çorba kaşığı sirke, yarım çay kaşığı kekik yağı, 3-4 damla okaliptus yağını ekleyin ve karıştırın. Dilerseniz defne ve karanfil yağı da kullanabilirsiniz.
KORONA KARŞITI ÇAY TARİFİ
Çok etkili bir kış çayı tarifi vereceğim. Bu çay, viral enfeksiyonların yayılmasını büyük ölçüde geciktiriyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Taze zencefili 2-3 dakika kaynatın. Sonra içerisine biraz ekinezya, bir tutam ebegümeci otu, 2-3 tane karanfil, çok az da mürver çiçeği ekleyin.
Tüm bunları ekledikten sonra 5 dakika demleyin. Bardağınızın içine ince bir dilim limon ekleyin ve şekersiz olarak için. Buna korona çayı diyebiliriz. Taze zencefil, doğal bir antibiyotiktir ve mikropları öldürür. Ayrıca günde 3-4 defa tane karanfil çiğnediğiniz anda vücudunuzda mantar dahil bütün mikroplar ölür. İçtiğiniz tüm çaylara karanfil atın.
- Kestane kebap yemesi sevap! 100 gramı magnezyum deposu: Lif içeriğiyle sindirim sistemini motor gibi çalıştırıyor
- Kaşık kaşık yiyin, cilde içten kolajen yükleyip tek gecede 10 yaş gençleştiriyor! güneş lekelerini de silgi gibi siliyor
- Cilt bakımının red flag'leri! Herkes bu hataları yapıyor: Cildi tahriş ediyor, gözenekleri obruk gibi genişletiyor, kırış kırış kırıştırıyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama kan şekerini 300'e fırlatıyor! Damarları tıkayıp mideyi şişiriyor, kabızlığın en büyük sebebi!
- Fazla efor göstermeden yağlarınızı yakın! Vücudu kağıt gibi inceltiyor: Metabolizmayı makine gibi çalıştırıyor