Dünyayı motosikletle gezen bu renkli adamın anlattıklarını okudukça belki de hayallerinize bir adım daha yaklaşacaksınız.

KISA KISA: ENGİN MEPA

Namlı Gurme'nin patronu Engin Mepa'nın dedesi bu işe pastırma satarak başlamış. Şu an Eminönü’nde bulunan Namlı binasını 90 yıl önce satın almış. Engin Mepa da babası gibi küçük yaşlarından itibaren aile işinde çalışmaya başlamış. Şimdi de oğlu, kızı ve yeğeniyle birlikte iki kuşak beraber çalışıyorlar. Evli. Bir kızı, bir oğlu var. “Ailemden, işimden ve para olduğu müddetçe gezmekten asla vazgeçmem” diyor.

İŞ MOTTOSU

İş hayatına başladığım günden beri işimi severek yaptım. İşimi severek ve dürüst bir şekilde yaptığım için para da otomatik olarak geldi. Bence iyi niyetli olunca hayatınızdaki her şey düzgün bir şekilde ilerliyor zaten.

GÜNÜ NASIL GEÇİYOR?

● Her sabah 8’de uyanıyor.

● Güne espresso içerek başlıyor.

● Her gün mutlaka yumurtalı, peynirli, ballı kaymaklı sıkı bir kahvaltı yapıyor. Kahvaltı yapmayı çok seviyor.

● Suadiye’de oturuyor. İşe bazen kendi otomobiliyle bazen de vapurla gidiyor. Yazın ise motosiklet kullanıyor.

● İş yerinde ev yemekleri yapılıyor. Öğlen genellikle bu yemeklerden yiyor.

● Yemeyi çok seviyor.

● Seyahatte değilse haftanın yedi günü çalışıyor.

● Akşamları çoğunlukla dışarıda. Eğlenmeyi seviyor. “Hayat sokakta, ben sokak adamıyım” diyor.

OTOMOBİL SEÇİMİ

Eskiden çok araba değiştirirdim. Şimdi o kadar değil. Ve hep kendim kullanırım arabamı. motosiklete binmediğim zamanlarda, yazın spor mercedes otomobil, kışın ise jeep Porsche Cayenne kullanıyorum.

ŞIKLIĞI DA SEVİYOR

Rahat ve şık kıyafetler tercihim. Spor giyinmeyi seviyorum. Türkiye’den Beymen ve efor favori markam. Yurt dışından da alışveriş yapıyorum.

***

Nevi şahsına münhasır derler ya tam da öyle biri Namlı Gurme’nin patronu Engin Mepa. Eğlenceli, sevecen ve sıra dışı. 65 yaşında demezsiniz, ondaki enerji zamane gençlerinde bile yok. Gençlik hayali gemilerde telsizcilik yapmakmış. Neden mi? Sırf dünyayı gezmek için... Bugün onunla sohbet ederken bu hayalini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu gördüm gözlerinde. 18 yıldır motor kullanıyor. Dünyada motorla gezilecek yer bırakmamış. Hâlâ geziyor, hâlâ hayal kuruyor. Yemek yemeyi çok seviyor. İşi gereği bazen günde 12 öğün yediği oluyor. Bu kadar yemesine rağmen spor yapmıyor. Yürümeyi seviyor. “Bize ayrılan sürenin yarısını çoktan tamamladık. Kalanını da ne kadar keyifli ve dolu dolu geçirirsem o kadar mutluyum” diyor.

● Neden motosiklet?

Çocukluğumda bisiklet kullanmaktan çok keyif alırdım. Sonra ara ara motosiklet kullanmaya başladım. 2000 yılında bir arkadaşımın motoruna bindim. “Ben neden motosiklet almıyorum?” dedim ve hemen aldım. O zamandan beri de kullanıyorum.

● Bayağı hızlı başlamışsınız...

Sonrası da çok hızlı. Motoru aldıktan sonra önce İstanbul’u gezdim. Ardından bütün Türkiye’yi... Doğu, Güneydoğu, Karadeniz, aklınıza neresi gelirse. İyi ki de motora ilgim var. Başka türlü gezmezdim buraları.

● Sonra da dünyaya açıldınız.

Önce Avrupa turu yaptım. Yunanistan, İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda. Ardından Güney Amerika’da Şili, Arjantin, Uruguay ve Brezilya’yı motosiklet kiralayarak gezdim. Sonra Kuzey Amerika turu. Los Angeles’tan başlayarak sahilden Las Vegas’a motosikletle gittik. Genellikle arkadaşlarla geziyoruz. Güney Afrika, Kuzey Afrika, Yeni Zelanda, Kamboçya, Vietnam, Meksika... Bu sene Afrika’nın ortasını gezdim. Kenya’dan başladık sonra Uganda, Ruanda ve Tanzanya. 15 gün önce de Hindistan’daydık.

● Gezmediğiniz yer kaldı mı?

Dünyayı motorla gezmek hayalimdi. Gerçekleştirdim sayılır. Çok az yer kaldı. Sırada Kuzey Tayland, Kolombiya ve Patagonya turu var.

KANADA'YI SEVMEDİM

● En çok nereden etkilendiniz?

Güney Amerika insanıyla, kültürüyle apayrı bir dünya. Meksika ve Kamboçya’yı da çok sevdim. Avrupa ülkeleri bana aynı gibi geliyor. Bizim ülkemizin de Avrupa’dan pek farkı kalmadı. Yollarımız, şehir merkezlerimiz çok benzer.

● Hayal kırıklığı yaşadığınız bir yer var mı?

Nedense Kanada’yı çok sevemedim.

● Motorunuz ne?

Şehir içinde Vespa, yurt dışında ve Türkiye içinde seyahat ederken de Honda Goldwing’i kullanıyorum.

● Motorla gezmek nasıl bir his?

Müthiş bir özgürlük. Rüzgarı hissediyorum. Otun b...n kokusunu bile burnuma çekmek hoşuma gidiyor. Bu yüzden motosiklet benim için çok özel bir tutku. Allah sağlık verdiği müddetçe motoru bırakmayacağım.

● Hiç kaza yaptınız mı?

İlk başladığımda acemilikten yaptım. Çanakkale yolu üzerinde bir tarlaya uçtum. Kaburgalarım zedelendi.

● Ülkemizde motosikletlilere trafikte saygı gösterilmiyor. Diğer ülkelerde durum nasıl?

En kötü Afrika, en iyi Avrupa. Yunan sınırından itibaren kamyonlar bile yol veriyor motosikletlilere. Kültür ve kural meselesi bu. Bizler ülkemizde durumun düzelmesi için çeşitli motosiklet kulüpleri olarak çalışmalar yapıyoruz.

● Gündemi nasıl takip ediyorsunuz?

Radyo dinlerim genellikle. Bir de her gün mutlaka Posta ve Hürriyet alırım. Magazin gündemini özellikle takip ederim, bayılıyorum magazine. Haydar Dümen’e de çok gülüyorum. Verdiği cevaplardaki o kurgu, espriler çok zekice.

● Televizyon izlemiyor musunuz?

Çok nadir. Ama her sene bir diziye takılırım. Bu sene ‘Ufak Tefek Cinayetler’e sardım. Hatunlar güzel ya (kahkahalar). Güzel şeyleri seviyorum. Güzel yerler, güzel yemekler, güzel insanlar...

MÜPTELASI OLDUĞU MEKANLAR

Balık yiyeceksem Cankurtaran’da Balıkçı Sabahattin, Tarabya’da Kıyı Balık, Balat’ta Sahil restoran, Tuzla’da Balıkçı Mustafa tercihimdir. Ev yemeği yiyeceksem Nişantaşı’nda Hünkar’a giderim. Kebapta ise Adana İl Sınırı... Zorlu Center’daki Parle’de puro, viski ve ufak tefek atıştırma keyfi yapıyorum. Hep değişik yerlere gitmeyi seviyorum.

YAŞADIĞIM EN İLGİNÇ TECRÜBE GORİL SAFARİSİYDİ

Ruanda’da gittim goril safarisi, gördüğüm ve yaşadığım en ilginç tecrübeydi. Güney Afrika’da Cape Town’da yaptığımız beyaz köpek balığı dalışını da unutamam. Kafesli dalıştı. Çok keyifliydi. İki sene önce Hindistan Himalayalar’da, karayolunun geçtiği dünyadaki en yüksek noktadan 18 bin 380 feet’ten motorla geçtik. Çok zorlu bir yolculuktu ve müthişti.

DÜNYANIN EN GÜZEL SAHİLLERİ EGE'DE

● Motorla seyahat dışında kışın kayak, yazın da yelken yapıyorsunuz.

Evet. Türkiye’nin tüm pistlerinde kaydım diyebilirim. Avrupa’nın da çoğu yerinde kaydım. Yelken ise benim yaz hobim. Kendi yelkenlim var, üç kamaralı. Dünyada o kadar yer gezdim, bizim Ege sahilleri kadar güzel sahil görmedim. Bu arada üç dört sene işi gücü bırakıp yelkenle dünya seyahati yapacaktım. Hatta Kanarya Adaları’na gittim. Dünya seyahati için ne tür tekneler kullanılıyor, nasıl hazırlık yapılıyor görmek istedim. Baktım 18, 20 günde okyanusu geçeceğim, uzun süre kara görmeyeceğim. Bu nedenle erteledim. Ama birkaç yıl sonra onu da yapacağım.

● Bir diğer ilgi alanınız da yemek yemek. Yapmakla aranız nasıl?

Çok iyi pastırmalı yumurta yaparım. Pastırma da benim için bir tutku. Seyahatlerimde yanımdan hiç eksik etmem. Yemek yapmam. Ama çok iyi bir tadımcıyımdır. İş gereği her yıl Anadolu’ya giderim. Bizzat tadım yapıp alımları yaparım. Günde 12 öğün yediğim olur bazen.

● Namlı’nın başarı sırrı bu mu?

Kesinlikle. Kalite. Bugün insanların Namlı ürünlerine güvenmesinin tek nedeni budur. Lezzetini bile beğenmediğim ürünü satıştan kaldırırım.

● Nerelerde var Namlı?

Karaköy, Nişantaşı, Ataköy ve Göktürk olmak üzere dört şube, yurtdışında ise Bahreyn’de bir şube olarak hizmet veriyor.

KEZBAN YILMAZ

kezban.yilmaz@posta.com.tr