Avrupa'ya, Amerika'ya sık sık gidenler kinoa'yı tatmış olabilir. Adını her geçen gün daha sık duyduğumuz bu bitkiye dünyada mucizevi olarak bakılıyor
DR. ENDER SARAÇ
2013 Birleşmiş Milletler tarafından ‘Kinoa Yılı’ ilan edildi. Kinoa Türkiye’de daha yeni yeni tanınıyor. Yaşlanmayı geciktirici etkisinden kanseri önleyici özelliğine, magnezyum eksiliğinden alerjik hastalıklara kadar her derde deva. Türkiye’de pek de tanınmayan kinoa nedir?Neden hayatımıza bu kadar geç girdi? Merak ettik. İşin uzmanı Dr. Ender Saraç’tan kinoa hakkında görüş aldık...
Nereden geliyor?
Kinoa Latin Amerika’da 7 bin yıl önce İnkalar tarafından yetiştirilmiş bir tahıl türü. Güney Amerika’nın Batı Kıyısı’ndaki And Dağları bölgesinde yetişiyor. İnka Uygarlığı İspanyol istilasıyla yok edilmeye çalışılınca kedi pençesi, mantar türleri gibi pek çok faydalı bitkiler de yok edilmiş. Kinoa da bu yararlı bitkilerden sadece biri. Kinoa yok edilmeye çalışılsa da hiçbir zaman kullanımının önüne geçilememiş.
Kinoa bir dönem Güney Amerika halkı İnkalarının en önemli besin kaynağıymış. Hatta ilk hasadı imparator tarafından yapılacak kadar manevi değeri yüksekmiş. Mayaların uzun ömürlü olması ve bilgeliklerinin farklılığı, meditasyon ve enerji çalışmaları yeni yeni keşfedilmeye başlandı. Kinoanın sırrı da böylece ortaya çıktı. Modern tıp kinoayı uzun ve sağlıklı yaşayanları inceleyince daha da yakından tanıdı.
Birçok hastalığı önlüyor
Tam tahıllarda genelde hayvanlarda bulunan amino asitler yok ya da yok denecek kadar azdır. Kinoa ise adeta hayvansal gıda kaynakları kadar değerli tek tahıl. Süt, yoğurt, tavuk, et gibi hayvansal ürünlerde bulunan amino asitler, ayrıca ete yakın hatta filizlendirilmişse etten bile daha kıymetli protein emilim gücü var. Buğdaydan iki misli, pirinçten de çok daha fazla tahıl içeriyor. Susam ailesinden gelen kinoa aynı zamanda bir magnezyum kaynağı. Modern çağda rafine yağlar tüketiyoruz. Bu nedenle sık sık magnezyum eksikliğiyle karşılaşıyoruz. Birçok kişi adet sancıları, ödem, şişlik, yüksek tansiyon problemi yaşıyor. Kinoa tüm bunlara birebir. Magnezyum deposu olduğu için birçok hastalığın da önüne kinoa ile geçilebiliyor.
Yaşlanmayı geciktiriyor
Kinoanın en önemli özelliği süper oksit dismutaz enzimi içermesi. Bu enzim yaşlanmayı geciktiriyor, cildi yıpranmaya karşı koruyor. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin verdiği zarardan modern yaşamın hücreleri hırpalamasına kadar koruyor. Böylece çağın veremi denilen kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Kinoa içeriğindeki lignin hormonunun sebep olduğu kanser türlerine karşı da koruyor. Meme kanserini önleyici özelliğe sahip; kalbi de kuvvetlendiriyor. Kuersetin adlı madde de kinoayı vazgeçilmez kılıyor. Kuersetin anti oksidan olmasının yanısıra, bahar alerjilerine karşı da iyi bir destek. Gluten tahıllarda bulunan ve un yoğurulduğunda hamura yapışkan formu veren proteindir. Bu sayede hamur maya tutar. Çölyak hastaları glutene karşı alerjiktir. Unlu mamüller tükettiklerinde sorunlar yaşayabilirler. Kinoa gluten içermediği için alerjisi olanların protein ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılıyor.
Tadı nasıl, nasıl tüketilmeli?
Kinoa bulgur kıvamında bir tahıl olduğu için Türk damak tadına çok uygun. Baskın bir tadı ya da kokusu yok. Kendine özgün bir aroması var. Haşlandıktan sonra salatalara eklenerek soğuk da yenilebiliyor. Aynı zamanda sebze, et, balık, tavuk gibi yemeklere hoş bir tat veriyor. Kinoa pilavdan salataya kadar birçok yemeğe yakışıyor. Çorbaların içerisine konulabiliyor. Kavurup iri iri dövüldüğünde müslilere katılabiliyor. Un haline getirilirse, kurabiye, kek, hamur işlerinde, ekmek yapımında kullanılabiliyor. Garnitür olarak ise yemeklere lezzet veriyor. Taze soğan, nar ekşisi, maydanoz, domates ile kısır gibi yapılırsa çok lezzetli oluyor. Kuskus gibi pişirilip hafif sade yağ ile döndürülüp pembeleşene kadar çevirilirse de yemek gibi yenilebiliyor.
Besin değerleri ne?
100 gram kinoada 372 kalori var. 5.80 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içeriyor. Bu nedenle de yağ bakımından fakir. A, B, C, D ve K gibi neredeyse tüm vitaminleri içeren kinoada kolesterol yok. 100 gram kinoanın bazı türlerinin yüzde 20’si protein.
Kimler tüketiyor?
Kinoa zengin protein kaynağı olduğu için vegan beslenenler için ideal. Yüksek demir içerdiği için de demir eksikliği nedeniyle kansızlık problemi yaşayanlar kinoayı sıklıkla tüketebiliyor. Kinoa kabızlık çekenlere de tavsiye ediliyor. Peru ve Bolivya’dan ithal edilen kinoa Avrupa ve Amerika’da birkaç yıldır büyük ilgi görüyor.Yurt dışında marketlerden sağlıklı ürün satan mağazalara kadar her yerde bulunabiliyor. Yurt dışına gidenlerin keşfettiği kinoanın Türkiye’de henüz kullanımı yaygın değil ama faydalarına bakılırsa yakında her yerde bulunabilecek gibi görünüyor...
(13.05.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)
- 40 yıllık yoğurtçunun sırrı! Taş gibi yoğurt yapmak için içerisine 15 adet ekleyin: Hem lezzetli hem şifalı, probiyotik etkisiyle vücuda iyi geliyor
- Kelle paçaya büyük rakip! Ruslar kaşık kaşık tüketiyor: Bağışıklığı çelik gibi güçlendiriyor, damar daralmasını önlüyor, lezzetli ve şifalı
- Kadir Ezildi tarifini verdi! Yağmura çamura meydan okuyor: Temizlik suyuna 1 çay bardağı ekleyin
- Yılbaşı gecesi yastığınızın altına 1 tane koyun! Resmen para mıknatısına dönüştürüyor, aşk, şans, bolluk ve bereket enerjisini anında çekiyor!
- Canan Karatay'ın favorileri arasında! 7000 yıldır ilaç niyetine kullanılıyor, sıcak suya 1 kaşık ekleyince kolesterolün kökünü kazıyor! Bel, basen, göbeği eritmenin sırrı