Elisabeth Mas, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşama ve çalışma fırsatı bulmuş bir model. 2017’de, New York’ta çalışırken Türkiyeli iş insanı Caner Karaloğlu ile evlenerek Türkiye’ye yerleşti. Uzun süre İstanbul- New York arasında mekik dokuyan İspanyol model, evliliğinde sorunlar başlayınca bir anda magazin gündeminin odağı oldu. Yaşam tarzıyla da sosyal medyada pek çok kişinin ilgiyle takip ettiği bir isim. Elisabeth Mas ile hem kendi kişisel yolculuğunu hem Türkiye’deki hayatını hem de boşanma sürecini konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Uzun zamandır Türkiye’de yaşıyorsunuz. Sizi magazin gündeminden, sosyal medyadan tanıyoruz. Ama özünde “Elisabeth Mas kimdir?” sorusunun cevabı ne?
Ben ‘komşunun’ stil duygusu olan kızıyım. Kendimi böyle tanımlıyorum ama daha çok ayrıntı vermem gerekiyorsa memleketim Barcelona. 10 yıldır dünyanın farklı yerlerinde yaşıyorum. Biraz göçebe ruhluyum. Başından itibaren moda sektöründeydim. Sonra bir Türk’e aşık oldum. Buraya gelme nedenim o. Onun için Türkiye’ye yerleştim.
ÇOCUKLUĞUMA DAİR GÜZEL ANILARIM VAR
Nasıl bir ailede büyüdünüz? Çocukluğunuz nasıl geçti?
İki kız ve bir erkek çocuklu ailenin en küçüğüyüm. Muhteşem değerleri olan sağlam bir aileden geliyorum. Hepimiz spora düşkünüz. Sağlıklı besleniriz. Hayvanları severiz. Oldukça nazik ve yardımsever bir aileyiz. 10 yaşında babamı kaybedene kadar huzur dolu bir çocukluk geçirdim. Sonra her şeyimizle annem ilgilendi. Bizi tek başına büyüttü. Her şeye rağmen çocukluğuma dair güzel anılarım var.
Türkiye’ye ilk geldiğiniz zamanki duygularınızı hatırlıyor musunuz?
Türkiye’ye ilk kez, 2010’da, New York’ta tanıştığım bir Türk arkadaşlarımı ziyaret amaçlı gelmiştim. O dönem New York’ta yaşıyordum. Benim için çok egzotik bir deneyimdi. Çünkü buradaki kültür daha önce gittiğim hiçbir yere benzemiyordu, çok farklıydı.
TÜRKLER VE İSPANYOLLAR ARASINDA KÜLTÜREL OLARAK BÜYÜK FARKLILIKLAR VAR
Türklerle İspanyolları benzetirler. Buna katılıyor musunuz?
Hepimiz Akdenizliyiz. Hepimiz nazik, sıcakkanlı ve sevgi dolu insanlarız. Ama bence kültürel olarak büyük farklılıklarımız var.
Şimdi artık tamamen burada mısınız, gidip geliyor musunuz?
Çoğunlukla İstanbul’dayım. New York defteri kapandı. Ama seyahat etmeyi çok seviyorum. Eğlenceli yerlere seyahate her zaman devam ederim.
NEW YORK ‘BETONDAN BİR ORMAN’ YAŞAMAK İÇİN ÇOK İYİ PARA KAZANMANIZ GEREK
New York’taki yaşam şartlarıyla burayı nasıl kıyaslarsınız?
New York’u hiçbir yere benzetemem. Kendi memleketim Barcelona’ya bile. New York, gerçekten ‘betondan bir orman’. Orada hayat zor. İyi bir hayat için iyi para kazanmanız gerekiyor. İstanbul ve New York’la ilgili yapabileceğim en büyük kıyaslama bu.
TÜRKİYE OLDUKÇA YARGILAYICI BİR ÜLKE
Burada kendinizi yeterince rahat ve özgür hissediyor musunuz?
Hayatı her zaman istediğim ve hissettiğim şekilde yaşadım, öyle yaşamaya da devam ediyorum. Burada başka yerlerde olmadığı kadar çok yargılanma duygusu hissediyorum. Konu alışıldık şekilde yaşamamaya gelince, Türkiye oldukça yargılayıcı bir ülke. Buna da alışmaya başladığımı hissediyorum…
Modelliğe ne zaman başladınız?
6 yaşında! Ablamla eğlencesine başladık. Bir iş gibi değil de eğlence gibiydi. Zaman zaman büyük reklamlar ve çekimlerde yer aldık. Keyifli zamanlardı. Zaten annem her zaman yanımızdaydı.
KENDİ ÜLKEMDE BÜYÜK BİR İTİBARIM VE İSMİM VAR
Profesyonel olarak devam ediyor musunuz modelliğe?
Kendi ülkemde evet, hala modellik yapıyorum. Çünkü oradaki moda endüstrisinde büyük bir ismim ve itibarım var. Burada da bazen yapıyorum ama daha çok arkadaşlarım için. Burada anlaşmalı olduğum bir ajans yok.
SOSYAL MEDYADA GÜNLÜK HAYATIMIN KAPILARINI AÇIYORUM
Sosyal medyada ciddi bir takipçi kitleniz var. Sizce bu kadar insan sizi neden takip ediyor?
Bence Türkiye, başka insanların hayatını izlemeyi seviyor. Brezilya’da da öyle. Ben, insanlara günlük hayatımın kapılarını açmayı bir sorun olarak görmüyorum.
Orada tamamen gerçekte olduğunuz gibi misiniz?
Nasılsam öyleyim. Olduğum gibiyim. Hiçbir şeyi kurgulamıyorum. Doğalım. Benimle ilgili cazip olan noktanın, insanların merakını ve ilgisini çeken yanın, ‘aykırı bir yaşam tarzına sahip yabancı bir kızın Türkiye’de yaşaması’ olduğunu düşünüyorum.
Çok güzel bir kadınsınız. Genetik miras mı sizinki, yoksa özel olarak çok dikkat ettiğiniz şeyler var mı?
Çok sağlıklı yaşam tarzı değerleriyle büyütüldüm. Spor yapmaya bağımlıyım. Spor, bana kendimi çok iyi hissettiriyor ve iç huzuru veriyor. Sağlıklı beslenmeyi de seviyorum. Çünkü yetiştirilirken böyle gördüm. Bunun için ekstra çaba sarf etmiyorum, kendiliğinden böyleyim. İnanın bana, herkese bu rutinleri sevdirmeye çalışıyorum. Çünkü kendinizi böylelikle çok iyi ve çok daha mutlu hissediyorsunuz.
BOŞANMA SÜRECİMİZİN NE KADAR DEVAM EDECEĞİNİ BİLMİYORUM
İş insanı Caner Karaloğlu ile boşanma sürecindesiniz ama beraberken bir Türk’le evli olmak zor muydu sizin için?
Aslına bakarsanız öyle tabii. Evet, şu anda boşanma aşamasındayız. Ne kadar süreceğini bilmiyorum. Zor zamanlar geçirdik. Ama sonunda daha yakın ve belli şartlarda anlaşmaya başladığımız bir noktaya geldik.
AYRILIĞIMIZIN ASIL NEDENİ KÜLTÜLER FARKILIKLAR
Boşanma noktasına gelmenizin temel sebebi sizce neydi?
Ayrılığımızın asıl nedeni benim açımdan kültürel farklılıklar oldu. Bu evet, zordu.
Türk erkeklerinin daha kıskanç ve sahiplenici olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle öyle, katılıyorum. Burada erkekler daha sahiplenici ve bu konuda benim alıştığım düzene göre kapalılar. Ama bunun daha iyi veya kötü olduğunu söyleyemem. Çünkü neticede bunlar kültürel farklılıklar.
YAŞAMDAKİ BELİRSİZLİKLER BANA EĞLENCELİ GELİYOR
En başında, evlenip Türkiye’ye yerleştiğinizde, tüm hayatınızı değiştirme fikri sizi korkutmuş muydu?
Hayır korkutmadı. Çünkü ölçüp tarttım. Birçok farklı şehirde yaşadım. Bu benim hayat tarzım. Bu maceralar beni temsil ediyor. Yaşamdaki belirsizlikler, bana eğlenceli geliyor.
KIZIMIZ İÇİN ARAMIZDAKİ SAYGIYI KORUMAMIZ GEREKİYOR
Geçen yıl Caner Bey ile ciddi sorunlar yaşadınız. Şimdi her şey yolunda görünüyor. Göründüğü gibi mi?
Daha iyiye gidiyor. Mia’nın babasıyla iyi bir ilişki kurmak için çabalıyoruz. Çünkü kızımızın iyiliği için saygı çerçevesinde bir ilişkiyi korumamız gerekiyor.
Evliliğinizi kurtarmaya çalıştığınızı düşünenler de var…
Evliliğimizi kurtarmaya çalışmıyoruz. Arkadaşlık ilişkisi kurmaya çalışıyoruz. Birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ebeveyn olarak Mia’ya ne olursa olsun, bir arada yaşamasak da onun için birlikte bir şeyler yapabildiğimizi göstermek istiyoruz.
EVLİLİĞİNİZ DAĞILMAYA BAŞLAMIŞ VE ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİ DAHİL OLUYOR. BUNUN EVLİLİĞE YARARI OLUR MU?
Tuba Ünsal’ın evliliğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? Boşanmanızın onunla ilgisi var mı?
Bir senaryo varsayalım: Evliliğiniz dağılmaya başlamış ve üçüncü bir kişi dahil oluyor. Bunun evliliğinize yardımcı bir tarafı olur mu? Üstelik o üçüncü şahıs her yere kocanızın elinden tutarak, sizin kıyafetlerinizi kullanarak gidiyor, televizyon ve medyaya hakkınızda yanlış açıklamalar yapıyor. Aile birliğinize hiçbir saygı göstermeksizin…
BÜYÜK PLANLARIN İNSANI DEĞİLİM, AKIŞTA YAŞIYORUM
Gelecekle ilgili hayalleriniz, projeleriniz neler? “Bunu kesinlikle hayata geçirmek istiyorum” dediğiniz neler var?
Ben büyük planların insanı değilim. Akışta kalmaya daha uygunum. Daha fazla drama yaşamadan huzur içinde ve sakin kalarak, bir şeyler üreterek yaşamak istiyorum. Bunun üzerine beyin fırtınası yapıyorum. İnsanların hayatında, giyimlerinde, yeme alışkanlıklarında bir değişiklik yaratabilecek türden bir şey yapmak istiyorum. Henüz bilmiyorum. Ama tüm pozitif enerjimi buna verip her şey daha netleşince sizlerle de paylaşacağım.
- Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Akrep, Yengeç, Başak ve diğer burç yorumları
- Göz altı morluklarını silip süpürüyor! Kazayaklarını yok ediyor: Kan dolaşımını hızlandırıp şişliği azaltıyor
- Muz yedikten sonra bu hatayı yapmayın! Mideyi davul gibi şişiriyor: Sindirim sürecini zorlaştırıyor
- Elektrik faturasını yarı yarıya düşürüyor! Buzdolabına 1 parça koymak yetiyor, enerjiden tasarruf sağlıyor!
- Padişahların doğal şeker ilacı! Egzamanın en doğal çaresiymiş, tıkalı damarları yağ çözücü gibi açıyor! İbrahim Saraçoğlu'nun da favorisiymiş