RÖPORTAJ: CANAN DANYILDIZ

canan.danyildiz@posta.com.tr

10 ayda bir boksör bu kadar mı değişir!

(Gülüyoruz) Gerçekten! Sıkletim, kilom, kariyerim, hedefim her şey değişti. Burnum bile değişti! Gerçi o darbelerden değişiyor! Maç yapmazsam şişliği iniyor, yakışıklı bir adam oluyorum!

Kilonuz, sıkletiniz de değişti...

Boyum 1.83, kilom 76.4. Süper orta sıkletim artık. Bundan önce 80 kiloydum ve hafif ağır sıklette boks yapıyordum. 3 kilo verdim ve sıklet düştüm. Bazı insanlar kilo verince çelimsizleşir ama ben daha mükemmel bir vücuda sahip oldum. 3 haftada 3 kiloyu verdim.

Protein diyeti yaparak zayıfladım

Sıkıyönetim olmuş belli!

Evet, çok sıkı bir diyet yaptım. Önce protein diyeti yaparak et, balık ve tavuk yedim. Bu Ahmet Öner’in fikri. Böylece kaslarım daha belirgin ve güçlü oldu. Bana ‘canavar’ diyorlar.

Süper orta sıkletteki ilk maçınız kimleydi?

Almanya’da 23 Mayıs’ta Macar Zoltan Sera ile yaptım. 2’nci raundda rakibimi nakavtla mağlup ettim.

Profesyonel olarak kaç maça çıktınız?

12 maça çıktım şimdiye kadar. Bütün maçları aldım, bunun 7’sini nakavt olarak kazandım.

Toplam 12 maçın sonunda dünya sıralamanız kaça yükseldi?

Şu an Dünya Boks Şampiyonluğu (WBC) sıralamasında 5’inci sıradayım ve Dünya şampiyonu olan ilk Türk olmak istiyorum. Bundan önce rakiplerle ringe çıkıyordum. Şimdi beni yenmek isteyen adamlarla boks yapıyorum. Arada öyle bir fark var.

Avni Yıldırım’ın diğer boksörlerden farkı ne?

Daha yürekli, daha samimi, daha dürüst ve çalışkan olmam galiba... Bir de antrenörüm Ahmet Öner’e müthiş uyum sağlıyorum. Bu çok önemli bir şey.

Boks asla oyun değildir

Sıralamada 5’e yükselince insan ‘oldum’ havasına giriyor mu?

Hayır, daha çok yaz gelmiş, hava güzel, insanlar etrafta, arkadaşların var havası geldi! Ahmet Öner beni 3 hafta serbest bıraktı, sonra aniden ilk maçın birkaç hafta sonra deyince afalladım. Maç Çeçen Timur Nikarkhoev’leydi. 27 Ağustos’ta Amerikalı boksörle Aaron Pryor Jr’la bir maçım var. İnşallah nakavt sayımı yükseltirim. Ekimde de bir maçım var. Oldum havasına girmiyorum.

Kariyer ve hedeflerinizde ne değişti?

Her çıktığım maç hedeflerimi de yükseltti. Her rakibi yendim ama bunlar beni tatmin etmiyor. Onları zaten dövmem gerekiyordu. Walter Gabriel Sequeira, Jackson Junior, Zoltan Sera, Bernard Donfack ve Janne Forsmann’ı yendim. Bunların içinde Sequeria maçının özel bir tarafı vardı. İlk kez o maçtan sonra başka bir yola girdiğimi anladım. Kendimi kanıtladığım maçtı. Bütün dünya için vize aldığım maçtı.

Dünya Şampiyonluğuna sizi götürecek maçların sıralaması nasıl?

Önümüzdeki 3 maçı sorunsuz alırsam Dünya sıralamasında 2’ye yükseliyorum. Bu demektir ki ben şu anki Dünya Şampiyonu Badou Jack ile maça çıkacağım.

Yani?

Şubat gibi Dünya Şampiyonu olup olamayacağımı göreceğiz!

Şimdiye kadarki en dişli rakibiniz kimdi?

Walter Gabriel Sequeira! Zorlanmak değildi ama, o maçtan sonra başka bir yolun açılacağı stresi vardı o kadar!

Çok para kazanmaya başladınız mı?

Yavaştan kazanmaya başladım. Ama asıl iyi parayı Dünya Şampiyonu olunca kazanırsın, milyon dolarlar!

Bir boksör kaç yaşına kadar gider?

35’ime kadar devam edeceğim. Ama sağlığa bakacağız.

Kızlar ve aşk durumunuz nasıl?

Kızlar var ama aşk hala yasak! Kafayı oraya takarsam başarılı olamam. Kızlar hayatımda olabilir ama aşık olmam hala yasak! İlerde evlenip aile kurmak istiyorum.

Giyim kuşam da başarıdan sonra değişti mi?

E tabii, saç traşım bile değişti! Ahmet Abi, şu maçı kazan sana ‘Rolex saat’ diyor, hatta Audi aldı bana!

Hadi Dünya Şampiyonu olduk, sonra?

Siyasete gireceğim, neden olmasın ki? Halka hizmet etmek istiyorum, milletvekili olmak istiyorum. Ahmet Öner de Milli Boks Takımını yönetir.

Sizin hırs durumlarınız nasıl?

Çok hırslıyım! Ringde babamın bile ağzını burnunu dağıtırım! Ama asıl hırs Ahmet Öner’in. Ben onun yapamadıklarını yaptığı, hayallerini gerçekleştirdiği biriyim. Benim kazanmam demek, Ahmet Öner’in de kendini kanıtlaması, dipten çıkması demek.

Boks yapmak neden bu kadar zevkli?

Futbol oynayabilirsin, basket oynayabilirsin ama boks oynayamazsın! Oyun değil! Burda çıkarsın ve dövüşürsün. Kendi hayatın için dövüş ve öl! Çok erkeksi bir şey! Kızlara da boks yapmayı pek yakıştıramıyorum açıkçası!

O zaman çok cesursunuz!

Hayır yahu! O kadar çok boksör gördüm ki korkudan altına çişini yapan! Rakibini görünce tuvalete koşuyor, ne cesareti! Boksörler çok korkak adamlardır!

Size niye ‘Bay Robot’ diyorlar!

Hakikaten ringe çıkınca korku nedir bilmiyorum, makine gibiyim, ondan bana robot diyorlar! Şov yapmıyorum, hakikaten dalıyorum! Ama aynı zamanda ben duygusal bir boksörüm. Rakibime raundan sonra bakarım, yaşıyor mu diye!

“Başarımla bana gülenlerden intikam almak istiyorum!”

Ringde artık başka dünya isimlerini korkutmaya başladınız mı?

Eskiden ‘Bu toy çocuk da kim? Bu mu bizi yenecek?’ diye bakıyorlardı. Şimdi maçlarda bazen sorun çıkıyor ‘Biz bununla ringe çıkmak istemiyoruz’ diye. Yani korkulan biri olmaya başladım. Mesela eldivenim özel yapım, içi atkılı ile doldurulmuş, pamuk değil. Rakibim onu bile sorun yapabiliyor.

Atkılı mı? Özel midir o?

Evet, el yapımı hazırlanıyor, fiyatı 3 bin lira, ama her şeyden önemlisi betonu bile kırar. Atkılı çok dayanıklı ve sert bir dokuya sahip.

Ne kadar antrenman yapıyorsunuz?

Gloria Sports Arena’da konakladığımızda 2 tane profesyonel boksör getirdik ve haftanın 4 günü çok ağır entrenman yaptım. Çok disiplinli bir şekilde koştum. Ayrıca her gün en az birkaç saat çalışıyorum.

Ahmet Öner sizin her şeyiniz!

Her antrenör-boksör ilişkisi böyle midir? Evet, 24 saatimiz birlikte geçiyor. O olmasa ben bu kadar disiplinli olamazdım. Ayrıca bak, Mike Tyson’un hocası öldü, adam bitti! Acayip bir ilişki bu. Hocam olmazsa ben de olmam!

Yolunuza taş koyanlar var mı?

Olmaz mı! Başarımı istemeyenler hep kendi aralarında parayı paylaşıyorlar ve istedikleri boksörleri ringe çıkarıyorlardı. Şimdi Avni Yıldırım olarak, ben ‘yıldırım’ gibi düştüm.

Babanız da karşı çıkmıştı değil mi boksör olmanıza?

Yolumuz o kadar iyi yürüdü ki; geçenlerde hocama ‘Başarımla bana gülenlerden intikam almak istiyorum!’ dedim. Şimdi tabii ailem gurur duyuyor. Bir tek boksör kardeşim Zekeriya bana hep inanmıştı.

Boks Federasyonu sizi Rio Olimpiyatları’na davet etti ama kabul etmediniz, niye?

Evet. Onlara kendimi kanıtladım çünkü. Benim yolum başka. Dünya Şampiyonluğu’na yürüyorum. Artık ilk olmak istiyorum!

Yüzünüz yara bere içinde, insan buna nasıl katlanır?

Hissetmiyorum bile! Burnum kaç kere kırıldı hatırlamıyorum! Yeri geliyor ringde ağzım gözüm dağılıyor, Ahmet Öner gelip sert bir havluyu burnuma tıkıyor, maça devam ediyorum. Ringdeyken acıyı hissetmiyorum.

Psikolojik destek görüyor musunuz?

Ahmet Abi beni gazlıyor, oturup konuşuyor, nasıl bir yol izlemem gerektiğini anlatıyor, dertlerimi dinliyor. O serseri halim artık yok! Benim Ahmet Abi’den gördüğüm terapiyi Bakırköy’dekiler görmemiştir! Dünya şampiyonu olmak istiyorsan acı çekeceksin.