Geçtiğimiz eylülde konsere paraşütle inerek dünyada bir ilke imza atan Hayko Cepkin, üç yıl aradan sonra yeni single'ını çıkardı. Şehir hayatından kurtulmak için Kuşadası'na yerleşen 41 yaşındaki Hayko Cepkin ile yeni single'ından evliliğine, taşınmasından vergi rekortmenliğine kadar her şeyi konuştuk
● Üç yıl aradan sonra yeni single’ınız çıktı... Niye bu kadar beklediniz?
Yoğun konser programlarımızdan dolayı. Hiç bir zaman yılda bir albüm yapan biri olmadım zaten. Bunun sebebi de normalde tüketim hızı yüksek bir dönemde olmamıza rağmen, sahnemizin görsel ve işitsel kudreti sayesinde projemizi iki üç yıl dinamik tutabiliyor olmamız.
● Artık albüm çıkarmayacakmışsınız, doğru mu?
10 şarkı besteleyip, kaydedip, mixleyip, editleyip sunmak ve karşılığında bütçe darlığından sadece iki klip çekip bırakmak, emeğin büyük kısmına maalesef saygısızlık. Çünkü çoğu zaman sadece göz önüne çıkan dışında diğer parçalar değersiz kılınıyor. Her şeyiyle emek veren bir müzisyen için böyle bir tüketim tarzı kalp kırıcı. Bu sebeple dört dörtlük yapabileceğim kadarını sunma planındayım. ‘Eksik ama çok’ yerine ‘Az ama tok üretim’ sunacağım.
● Önce köyden şehre, şimdi şehirden köye, hatta yurtdışına göç başladı... Bu kaçmak mı?
Benimki kaçmak değil, net olarak kalabalıktan kurtulmak oldu. Ve çok sevdiğim hayvanlar dünyasına gücüm yettiğince bir imkan sunabilmek ancak kırsal alanda mümkündü. Kafamı dinliyor, bebelerimle ilgileniyor, düşünüyor, üretiyor ve motive oluyorum.
● Köy hayatı daha mı ekonomik?
Yüzde 50 daha ekonomik. Tavsiye etmeyeyim ki herkes gelmesin...
● Hayatınızın hangi evresindesiniz?
Bir yandan olgunlaşıyorum ama hâlâ en kuduruk evresindeyim.
GÖNÜL YAZAR BENDEN KORKUP PENCEREDEN ATLADI
● Duyduğuma göre motosikletçi Tarhan Telli'nin evinde yapılan bir davette Gönül Yazar'ı sizi görüp ''Ben bu adamdan çok korkuyorum'' diyerek pencereden atlayıp kaçmış. Gerçeklik payı var mı?
Doğrudur.
● Ekşi Sözlük’te inanılmaz güzel yorumlar yapılmış sizin için. En ilginci, "Dışı ürkütücü ama içi pamuk gibi bir adam" yorumuydu. Ne hissediyorsunuz okuyunca?
Kurgulamış olduğum sahne tavrımla doğal yaşamı birbirinden ayırt edebilen biriyim. Biri müziğin gücüyle kurguladığım görsel bir sanat, diğeri yaşam halim. Bunu görüp tartan birinden neden rahatsız olayım. Bilâkis hoşuma gidiyor.
● Sahnede makyajınızı ve şovlarınızı büyük bir kesim beğenirken bir kesim de ürküyor. Müziğin gereği mi bu?
İki kalem makyajdan ve bir sprey yardımıyla dikilen saçtan korkana sadece gülüyoruz. Bu bizim için bir eğlence. Türümüz belli bir kesime hitap etmeyebilir, bu anlaşılır. Büyük sahneler büyük makyajlar gerektirir. En arkadaki seyircinin bile mimiklerinizi görebilmesini istiyorsanız bu bir gerekliliktir.
VERGİ REKORTMENİ HAYKO!
●Aydın’da vergi rekortmenleri arasında 20. oldunuz. Darısı diğer meslektaşlarınızın başına...
Şaşalı ödül törenleri, yatlı katlı lüks ortamlı resimler, gösterişler, milyon milyon dinlenişler... Gel gör ki, Hayko vergi rekortmeni listesine giriyor! Emeğimle, alın terimle aldığım tebrikler en büyük hazinem. İnşallah diğerlerini de görürüz.
● Bu haberi okuyunca içimden "Rekortmen olacak kadar konsere çıkıyor muydu?" diye geçirdim...
Hahaha! Biz müzik kanallarında, radyolarda gözükmüyoruz. Görmediğiniz için yok olduğumuzu var sayıyorsunuz. Ama esas bilet kesip, mekan dolduran gerçek müzisyen sıfatındaki emekçiler biziz.
DÜĞÜN FOTOĞRAFLARIMIZ OLSUN DİYE EVLENDİK
● Uzun bir ilişki sonrasında evlendiniz. Nasıl gidiyor?
15 yıl sonra olunca ikimiz için de bir değişim olmadı. Biz daha yaşlı gözükmeden, eşe dosta gösterecek düğün fotoğraflarımız olsun diye evlendik ve çok eğlendik.
● 15 yıllık ilişkiden sonra evlenmeye nasıl ikna oldunuz?
Nerede ve nasıl bir düğün yapacağımıza karar verdiğimiz an sadece tarih olarak boş günümüze baktık. Zor olmadı.
● Evlilik flört dönemindeki özgürlüğü kısıtlıyor mu?
Bizde evlenince kimse değişmedi ki...
● Düşüncelerinizi rahatlıkla söyleyen birisiniz. Bu durum korkutmuyor mu?
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" cinsinden bir durum ise evet. Ama doğru doğrudur. Bu konuda rol kesebilen biri değilim. Zaten bu sebeple seviliyorum.
DÖVMELERİM EN GÜZEL GÖMLEĞİM
● Oyunculuk yapmayı hiç düşündünüz mü?
Dizi yapmak benim kadar çok konser veren biri için mümkün değil. Film konusunda da sadece konuk olmayı yeğliyorum şimdilik.
● Vücudunuzda kaç dövme var?
Çok var. Her biri üzerime seçtiğim imzalar. Ustamın da bana diktiği en güzel gömlek.
BİNE YAKIN KİŞİ KONSERİMDEN KAÇTI
● Geçenlerde Cumhurbaşkanı, Fazıl Say’ı dinlemeye gitti. Bir rock konserine de gelmesini ister miydiniz?
Geçmiş başbakan ve cumhurbaşkanlarına bakarsak gayet muhalif tiyatro oyunlarında ve müzikal alanlarda seyirci olarak sanata vakit ayırdıklarını görüyoruz. Yani bu durum benim için ‘Dünya üzerinde asla olmaması gerekenler’ kapsamında değil. Aksine her daim olması gerekenler kapsamında. Biz sadece biraz gürültülüyüz.
● Sizi ‘Harbiye Açıkhava’da görsek şahane olurdu... Siz mi istemiyorsunuz?
Biz bir kez sahne aldık Harbiye Açıkhava’da. İlk üç şarkıda bin kişiye yakın seyirci merdivenlerde depar atıp kaçmaya çalışıyordu, çok zevkliydi. Ama rekorum Avşa Adası’ndadır. 14 yıl önce ilk konserimde bin kişi konser başladığında kaçmıştı. (Gülüyor)
RÖPORTAJ: SUNA AKYILDIZ
suna.akyildiz@posta.com.tr
- Antioksidan besinler listesinde ilk sırada! İdrar yolu enfeksiyonunu önlüyor: Buruş buruş damarları çamaşır suyu gibi temizliyor! Kilosu sadece 40 TL
- En inatçı burçlar onlarmış! Burunlarından kıl aldırmayıp herkesle çatışıyorlar!
- Üstüne 1 damla limon sıkınca böbrekleri diyalizin pençesinden kurtarıyor! Bağırsakları fokur fokur çalıştıran C vitamini kralı!
- Değdiği yerden saç fışkırıyor! Şampuan içerisine 5 damla koymak yetiyor, kelliğin kesin ilacı! Parıl parıl parlayan, Rapunzel gibi saçların sırrı
- Türkiye'de kıymeti bilinmiyor: Damar genişleten tek meyve, kalp krizi riskini sıfıra indiriyor!