Pazar PostasıHülya Koçyiğit: Yunus Emre'nin dediği gibi: Ben gelmedim dünyaya kavga için, benim işim sevgi için
Paylaş
Hülya Koçyiğit: Yunus Emre'nin dediği gibi: Ben gelmedim dünyaya kavga için, benim işim sevgi için

Yeşilçam’dan son dönemde yitirdiğimiz isimler hepimizi çok üzdü. Önce Fatma Girik, ardından Cüneyt Arkın… Her iki isimin kaybı da bütün Türkiye’yi yasa boğdu. Bu acı kayıplar sonrasında Hülya Koçyiğit’in kapısını çaldım çünkü o acı kayıplar hayatta kalanların kıymetini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Hem anıları yad ettik hem de yitirdiğimiz değerleri… Şimdi sözü tüm samimiyetiyle sevgili Hülya Koçyiğit’e bırakıyorum.

Hülya Koçyiğit ile  hem anıları yad ettik hem de yitirdiğimiz değerleri… Şimdi sözü tüm samimiyetiyle sevgili Hülya Koçyiğit’e bırakıyorum.

Haberin Devamı

Röportaj: Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr

Son dönemde herkes bezgin, mutsuz, suratsız, birbiriyle kavgalı… İnsanlar hayattan keyif alamıyor. Sizce sebebi ne?

Dünyamızı, şiddetle, kötülüklerle, savaşla yıpratıyoruz. Gittikçe daha hoyrat, bencil davranıyor ve birbirimizden kopuyoruz. Gözle görülmeyen bir virüs aklımızı başımıza almamız gerektiğini göstermedi mi? İçinden geçtiğimiz pandemi dönemi, ardından        Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sebep olduğu zorluklar bütün dünya gibi bizi de etkilendi. Bundan böyle birbirimize nasıl muhtaç olduğumuzu, güçsüzlere destek vermemiz gerektiğini hatırlamalıyız. İyiliğe, yardımlaşmaya, eşitliğe, doğayı korumaya ve bilime yakın olmalıyız.

İyimser misiniz?

Haberin Devamı

Her şey empatiyle başlıyor. Empati yapmayı becerebildiğimizde her şey daha da kolaylaşacak. Empatinin içine her türlü şey giriyor elbette. Birbirimizi ötekileştirmeden, güzellikleri paylaşarak ve birbirimizdeki güzellikleri çoğaltarak dünyayı daha yaşanılası bir hale getireceğiz. Sevgi için bile yeterli zaman yokken nefret niye? Yunus Emre’nin de dediği gibi, “Ben gelmedim dünyaya kavga için, benim işim sevgi için.”

FATMA VE CÜNEYT BENİ CANIM DOSTLARIMDI

Fatma Girik, Cüneyt Arkın ve ismini sayamadığım daha nice önemli insan gitti. Bu kayıplar sizde de  yalnızlık duygusu oluşturdu mu?

Türk sineması iki büyük değerini peş peşe kaybetti. Asla yerleri doldurulamayacak, unutulmayacak büyük sanatçılar. Onlar benim canım arkadaşlarımdı, dostlarımdı. Türk halkı onları yaptıkları o güzel filmlerle hep hatırlayacak. Cüneyt Arkın ile onlarca filmde başrolü paylaştık. Birbirimize karşı hep saygı, sevgi ve dayanışma içinde olduk. Fatma benim çok yakın dostumdu. Onun her zaman yanındaydım. Son yıllardaki hastalık döneminde çok sık onunla beraber oldum. Fatma’nın kaybı çok büyük bir acı bıraktı yüreğimde.

Şimdi Türkan Şoray, Filiz Akın ve siz kaldınız. Daha sıkı sarılmışsınızdır birbirinize, değil mi?

Dostluğumuz her geçen yıl çok daha fazla pekişti. Çünkü onlarca yıl hem hayatı, hem sinemayı birlikte paylaştık. Birbirimize hep saygı ve sevgiyle destek olduk.

Haberin Devamı

ÖLÜMDEN DEĞİL SEVDİKLERİMİ GERİDE BIRAKMAKTAN KORKARIM

Ölümden korkar mısınız? Herhangi bir vasiyetiniz var mı?

Ölümden değil sevdiklerimi geride bırakmaktan korkarım. Vasiyetim; kütüphanemdeki kitaplarımı ve ödüllerimi bir üniversiteye bağışlamak. Benden sonra kızıma böyle bir vasiyetim var.

YEŞİLÇAM BİR MASALDI VE HİÇBİR ZAMAN BİTMEYECEK

Cüneyt Abi, vefatından birkaç gün önce kendisiyle yaptığım röportajda “Yeşilçam bir masaldı ve bitti” demişti? Bitti mi gerçekten?

Yeşilçam bir masaldı ve hiçbir zaman bitmeyecek. Yeşilçam filmleri sıcacık, samimi ve çok doğal filmlerdi. O filmler bizleri, Türk insanının kültürünü temsil ediyor. Orada sevgi var, saygı var ve iyilerin illaki kazanması var. Sevgi ve saygı, bizi çok daha iyi yerlere getirecektir.

Dünya güzeli dört yapraklı yonca, geçmişte nasıl oldu da hiç kıskançlık, kavga, rekabet yaşamadı?

Elbette ki birbirimizin rakibiydik ama rekabetimizi daha iyisini yapmak, daha başarılı olmak, birbirimizi desteklemek, mesleğimizi daha iyi yerlere getirebilmek için kullandık. O yüzden aramızda kıskançlık, kavga, entrika gibi durumlar yaşanmadı. Güzel bir söz vardır: Dostluk çınar ağacı gibidir; meyvesi olmasa da gölgesi yeter.

Haberin Devamı

YAPIM ŞİRKETİM VAR, İSTEDİĞİM AN İSTEDİĞİM FİLMİ YAPARIM

Neden sizi dizilerde sinema filmlerinde artık göremiyoruz?

Yapım şirketim var. İstediğim an istediğim filmi yapabilirim. Biraz tembellik yaptığımı düşünüyorum. Belki de hayır diyemeyeceğim bir senaryo ile karşılaşırsam o filmi yapmak için heyecanlanabilirim.

Oyunculuğa ilk başladığınız yıllarda en büyük rolü almak gibi dertleriniz oldu mu?

Oyunculuğa başladığım ilk film göz önüne alınırsa zaten başrol olarak başladım ve öyle de devam etti.

BİR DAHAKİ DÜNYAYA GELİŞİMDE ‘HAYIR’ DİYEBİLMEYİ ÖĞRENMEK İSTERİM

“Bir kere daha dünyaya gelsem asla yapmazdım” diyebileceğiniz bir şey var mı?

Bir dahaki dünyaya gelişimde “Hayır” diyebilmeyi öğrenmek isterim.

Ye­ni si­ne­ma­cı­lar­dan kim­le­ri beğeniyorsunuz?

Semih Kaplanoğlu, Tolga Karaçelik, Tayfun Pirselimoğlu, Derviş Zaim, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi şu an aklıma gelmeyen birbirinden değerli sinemacılara sahibiz. Hepsi çok başarılı. Elbette aktörler, senaristler, aktörler kadar yapımcıların da sinemamızın gelişmesinde çok emekleri var. Cesur, genç, kazandığını sinemaya yatıran yapımcıları heyecanla kucaklıyorum ve çoğalmalarını diliyorum.

Haberin Devamı

İlk kazandığınız maaşla ne almıştınız?

Anneme vermiştim.

Eski filmlerinizden yeniden çekilmesini istediğiniz var mı?

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına girerken, Kurtuluş Savaşı’mızı anlatan, Halide Edip Adıvar’ın romanından uyarlanan ‘Vurun Kahpe’ye tekrar çekilebilir.

TÜRK KADINI VİCDANLI, SAĞDUYULU VE ÇALIŞKANDIR

Yüzlerce insan tanımış, sayısız filmde oynamış, akil insanlık bile yapmış biri olarak, hayata dair kadınlara ne söylersiniz?

Türk kadını vicdanlı, sağduyulu ve çalışkandır. Önünde imkanlar açıldıkça toplumun her alanındaki kadınlar ülke kalkınmasında başarılı oluyor. Kadın güçlüdür. Toplumun anasıdır. Birleştiricidir. Dengedir ve iyi bir yöneticidir. O nedenle kadınlarımızın eğitimini çok önemsiyorum.

KİMSE BİR BAŞKASININ HAYATINA MÜDAHALE EDEMEZ

Son dönemde kadın bedeni üzerinden başlayan tartışmalara nasıl bakıyorsunuz?

Çok gereksiz buluyorum. Toplum kuralları çerçevesinde isteyen istediği gibi yaşama özgürlüğüne sahip. Kimse bir başkasının hayatına müdahale edemez.

30  yıl evvelki Hülya karşınızda olsa ona nasıl bir nasihat verirdiniz?

Hiçbir şey seni hayallerinden geri bırakmasın. Doğru bildiğin yolda yürümeye devam et. Her geçen gün daha fazla çalış, daha fazla öğren, kendini geliştirmeyi hiçbir zaman unutma.

YANLIŞ ANLAŞILMAK VE İFTİRAYA UĞRAMAK BENİ ÜZER

Sizi en çok neler üzer?

Yanlış anlaşılmak ve iftiraya uğramak beni üzer.

En hassas olduğunuz konular?

Ülkem.

Yıllar sonra adınız geçtiğinde nasıl hatırlanmak istersiniz?

“İnandıklarının peşinden gitmeyi seven, ülkesi için sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden, elini taşın altına koymaktan çekinmeyen, insan kalbi kırmaktan korkan, ailesine düşkün, mesleğine aşık, sadakate, yardımlaşmaya ve vefaya önem veren iyi biriydi” desinler isterim.

BİRLİKTE ROL ALMASI EN KOLAY İSİM FİKRET HAKAN’DI

Birlikte rol alması en kolay isim kimdi?

Fikret Hakan. Fikret, sette diğer oyuncu arkadaşlarına koçluk yaparcasına yardımcı olurdu.

Sinema size ne öğretti?

Hayatı, gerçekleri, insan olmanın erdemlerini, öz kültürümü, tarihimi, Anadolu insanının irfanını, iletişimin değerini… Bir filmin birçok insanın hayatını etkilediğini, bir oyuncu olarak toplum için rol model olduğumu öğretti.

Günümüzde oyuncuların çok büyük paralar kazandıklarından bahsediliyor. Siz bir sürü film yaptınız, o kadar para kazandınız mı?

Dünle bugünü mukayese etmeye kalkmayalım. Gerçekten mukayese edilemeyecek kadar büyük farklar var. Dün amatördük, bugün profesyoneller var. Bende bugün doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum.