İbrahim Çolak, 27 yaşında, beş yaşından beri jimnastik yapıyor. “Çocukluğumdan beri ‘jimnastiği sadece kızlar yapmıyor mu?’ sorusuyla çok karşılaştım ama jimnastik bence bir erkeğe en çok yakışan spor” diyor. Yılda dört kez düzenlenen dünya kupasının üçüne katıldı ve hepsinden madalyayla döndü. Onu daha yakından tanımak istedik.
Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
2019’da dünya şampiyonu olmuştunuz zaten. Bu yıl da hem altın hem gümüş madalya kazandınız. En son Azerbeycan’da yapılan dünya kupasında ikinci oldunuz. Tebrikler… Nasıl hissediyorsunuz?
Dünya kupası bizde dört kez oluyor, ben üç tanesine katıldım bu yıl. Birinde altın, diğer ikisinde gümüş madalya kazandım. İyi hissediyorum şu an. İyi başladım, özellikle sakatlık konusunda geçen yıla göre daha iyiyim. O yüzden performansımı yükseltebiliyorum.
İnsan bir yerden sonra başarıyı kanıksıyor mu yoksa her seferinde aynı heyecanı yaşıyor musunuz?
Şöyle bir fark var; başlarda heyecanı kontrol etmeyi bilmiyordum, o heyecan bana zarar verebiliyordu. Şimdi aynı şekilde heyecanlanıyorum ama o heyecan şu an beni daha dinç tutuyor. Daha itici güç oluyor.
DEVLET, DİĞER KURUMLAR VE MARKALAR SADECE BAŞARANI DEĞİL, ÇABALAYANI DA DESTEKLEMELİ
Türkiye’de futbol dışında diğer spor dallarının yeterince ilgi gördüğünü düşünüyor musunuz? Devletin ya da başka kurumların jimnastiğe desteği nasıl?
Tabii ki futbolla kıyaslanamaz ama eğer sporcu, kendi branşında başarı elde ediyorsa, madalya alıyorsa tabii ki maddi ve manevi olarak destek geliyor. Ama diğer yandan sakatlıklar, ameliyat gibi durumlarda sporcu ara vermek durumunda kalıyor ve o süreçte destek alamıyor. Sadece başarıyı elde edenin değil de başarı için çabalayanın da daha çok destek görmesi en büyük arzumuz. Zaten şu an genel müdürlüğümüz bu konuda çalışmalar yapıyor.
Markaların genel tutumu nasıl? Sizin de Bioxcin markasıyla bir iş birliğiniz var.
Burada da aynı şey söz konusu. Ben 22 yıldır jimnastik yapıyorum ama 19 yıl sonrasında, yani madalya almaya başladıktan sonra ilk sponsorluk teklifimi aldım mesela. Şimdi de Bioxcin ile çalışıyorum ve aile olarak genel tutumlarını, yapıcı yaklaşımlarını çok seviyorum. Destekleri için onlara çok teşekkür ediyorum. Ama tüm markalar için aynı şeyi söylemek isterim. Sadece başaranı değil, o yolda çabalayanı da bulmak ve desteklemek bence çok önemli.
ÇOK ÖNYARGIYLA KARŞILAŞTIM AMA JİMNASTİK BENCE BİR ERKEĞE EN ÇOK YAKIŞAN SPOR
Bazı spor dallarında belli cinsiyetler daha önce çıkıyor, yavaş yavaş kırılsa da futbol her zaman erkek sporu gibi görülüyor mesela. Jimnastikte de tam tersi bir durum var sanki… Siz böyle önyargılarla karşılaştınız mı?
Evet maalesef. Çocukluğumdan beri çok sık duyduğum bir cümledir bu. İlk kez öğrenen biri hemen “Ya jimnastiği sadece kadınlar yapmıyor mu?” diye soruyor. Son yıllarda biraz kırıldığı için çok mutluyum. Tabii şu da var. Jimnastiğin birden fazla branşı var. Artistik jimnastiği hem kadınlar hem erkekler yapıyor. Ritmik jimnastiği sadece kadınlar yapıyor, aerobiği yine kadın ve erkek yapıyor. Ama genel algıyı bir yana koyarsak, bence jimnastik bir erkeğe en çok yapışan spor.
Ne açıdan?
Çünkü çok atletik, esnek ve güçlü bir vücuda sahip olmanızı sağlıyor. Bunların hepsini birden edinebileceğiniz az spor dalı var.
Daha eskiye aitmiş gibi de bir algı da var nedense. Son yıllarda yoga, pilates çok hayatımıza girdiği için olabilir mi?
O bence şununla ilgili. Hemen herkesin çocukluğunda bir jimnastik geçmişi olmuştur. Ama “Ben jimnastik yapıyorum” diyebilmeniz için bunu çok uzun yıllardır yapıyor ve aktif bir şekilde devam ettiriyor olmanız gerekiyor. Jimnastiğe uzun yıllar ayırmak gerekiyor. Mesela benim çocukken birlikte başladığım takım arkadaşlarımdan sadece bir kişi devam ediyor çünkü ciddi bir disiplin ve zaman gerektiriyor.
Jimnastik nasıl girdi hayatınıza? Kaç yaşından beri yapıyorsunuz?
Ben beş yaşında başladım. Amcam Erkan Çolak eski jimnastikçiydi, babam da beni spora yazdırmak istiyormuş. Amcam sayesinde de jimnastikle tanıştım. Ablamın da jimnastik geçmişi var. Ben 22 yıldır devam ediyorum.
‘BUGÜN ANTRENMANA GİTMEYEYİM, KAFAMI DAĞITAYIM’ DEME LÜKSÜNÜZ YOK
Profesyonel olarak uzun yıllar spor yapınca gündelik hayatta bir sürü şeyden de mahrum kalıyorsunuz aslında. Bu algı doğru mu?
Bugün de antrenmana gitmeyeyim, onun yerine dışarı çıkıp kafamı dağıtayım gibi bir lüksümüz yok açıkçası. Özellikle jimnastik için bir antrenman bile çok önemli. Biz haftanın altı günü çalışıyoruz. Pazar günü dinleniyoruz ama pazartesi geldiğimizde, o bir gün verdiğimiz ara bile kendini çok hissettiriyor. Ama bazı günler tek antrenmanız oluyor ve öğleden sonra boş oluyoruz. Bir şekilde dengeye konabiliyor yani istenirse.
Nasıl bir ailede büyüdünüz?
İzmir, Konak’ta doğdum, doğduğumdan beri Çamdibi’nde aynı sokakta oturuyorum. Çok hareketli bir çocuktum. Benim hatırladığım, annemle yolda yürürken düz yürümezdim hiç asla. Hep oradan oraya zıplardım. Eve geldiğimde hala enerjimi atamamış olurdum. Kapı kenarlarına tırmanır, koltuktan koltuğa zıplardım. (Gülüyor) Ama okulla beraber spor zamanla zor gelmeye başladı. Hem fiziksel hem psikolojik olarak zorlandığım bir süreci hatırlıyorum. Ama sabırla, zamanla her şey yerine oturuyor.
JİMNASTİK YAPAN İNSAN HEM ÇOK ESNEK HEM ÇOK GÜÇLÜ OLUR
Peki, bu sporu yapmak isteyen gençlere tavsiye ediyor musunuz jimnastiği? Bir insan sizce neden jimnastik yapmalı?
Jimnastik bütün sporların temeli, zaten çocuk yaşta başlanıyor. Sadece profesyonel olarak devam ettirmek değil konu. O şekilde devam etmeseniz de bunun hayat boyu faydasını görürsünüz. Haricen çocukken başladınız ve sonra başka bir spor dalına geçmek istediniz diyelim, siz oraya zaten hazır gitmiş olacaksınız. Disiplin, koordine, refleks… Tüm bunlara sahip olduğunuz için gerisi sadece üzerine koymak olacak. Jimnastik yapan insan beden olarak çok esnek ve güçlü olur bu da tüm spor dallarında daha başarılı olmanızı sağlar.
Profesyonel olarak kaç yaşına kadar jimnastik yapılabilir?
35-40’lara kadar yapabilir. Daha üstünde de nadiren de olsa örnekler var mesela Özbekistan’da devam eden bir kadın sporcu var, 46 yaşında. Ama genel olarak 35’ten sonra sonlara doğru yaklaşmış oluyorsunuz. Ben şu an 27 yaşındayım, ben de en az 35’e kadar devam etmek isterim.
SPORDAKİ BAŞARIMIN YANI SIRA MUTLU BİR AİLE YAŞANTIM OLMASINI ÇOK İSTİYORUM
Gelecek için nasıl hayalleriniz var?
Akademik anlamda kendimi geliştirmek istiyorum ama onu profesyonel anlamda spor kariyerim bittikten sonrası için düşünüyorum. Kariyer anlamında çocukluğumdan beri kendime koyduğum hedefler vardı, bunlar; Avrupa şampiyonluğu, dünya şampiyonluğu ve Olimpiyat madalyasıydı. Avrupa ve dünya şampiyonluğu hayalimi gerçekleştirdim. Sırada Olimpiyat madalyası var benim için. Bunun için de elimden gelen çabayı gösteriyorum. Onun dışında evlilik hazırlığı içindeyim. Mutlu bir aile yaşantım olmasını çok arzu ediyorum.
- Alt karın yağlarını mum gibi eritiyor! Göbek, bel ve simit bölgesini yok ediyor: Aç kalmadan zayıflatan karışım
- 1 hafta boyunca için! 7 günde 7 kilo verdiriyor, aç kalmadan zayıflatıyor, kaşık kaşık yiyince yağları cayır cayır yakıyor
- Çay suyuna 1 parça ekleyin! Çayın lezzetini 10 kat artırıyor: Saatlerce taze kalmasını sağlıyor
- Kışın favorisi, faydasını duyan kapış kapış alıyor! Kilosu 250 TL: Kemikleri beton gibi yapıp bağırsakları motora çeviriyor! Dünyanın en zengin magnezyum kaynağı
- Bardak bardak içince bağırsakları motor gibi çalıştırıyor! Vücudu C vitamini ve demirle dolduruyor, bağırsakları yumuşatıp kabızlığa son veriyor!