SERAL CUMALI

Asıl adıyla Tarık Tahsin Üregül, bizim tanıdığımız ismiyle Tarık Akan, ailenin en küçük çocuğu olarak 1949’da İstanbul’da doğar. Babasının da annesinin de adı Yaşar’dır. Babası askerdir. Tarık babasının görevi dolayısıyla lise çağına kadar abisi ve ablasıyla birçok Anadolu kentini gezer. Sonra İstanbul Bakırköy’e yerleşirler.

İlkokulu Kayseri’de okur Tarık, orta ve liseyi de Bakırköy’de bitirir. Tarık Akan bir röportajında gençlik yıllarını şöyle anlatır: “Ben Bakırköy’ün çocuğuyum. Hala da Bakırköy’deyim. Benim hayatım çok renkli geçti. Burada ipe sapa gelmeyen serseri bir tiptim.

Biz Bakırköy’de bayağı ciddi büyük bir gruptuk. İçlerinde liseye giden bir tek bendim. Diğerlerinin hepsi liseden atılmaydı. Sabahlara kadar elimizde içki şişeleri sokaklarda dolaşan bir tiptim...”

Tarık’ın hayatı böyle sürerken, babası Yaşar Bey levazım subayı olarak albaylıktan emekli olur. General olmayı çok istemiştir babası. Bu nedenle Tarık babasının karşısında hep selam durur; “Generalim” diye hitap eder. Babası emekli olduktan sonra Tarık evi geçindirmek için düğün salonlarında müdürlük, Ataköy Plajı’nda cankurtanlık, sandalcılık, bilet karaborsacılığı yapar.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin gece bölümüne yazılır. Geceleri yüksek makine mühendisliği okur, gündüzleri ise işportacılık yaparak para kazanır. Artist yarışması birincisi...

Tarık, 1971’de makine mühendisliği okurken; arkadaşlarının “iteleme, kakalamasıyla” ve daha çok “Üçüncü bile gelsem 5000 lira alırım” umuduyla Ses Dergisi’nin artist yarışmasına girer. Yarışmada üçüncülük umarken birinci seçilerek kaderi değişir.

Kendi deyimiyle oyunculuğu bilmeden, ‘fizik farkıyla’; tramplenden atlar gibi atlar sinemanın ortasına bir anda. ‘Tarık Akan’ adıyla 1971’de, Fatma Girik’le ‘Solan Bir Yaprak Gibi’yle sinemaya geçer. Her ay bir film çeviren salon filmlerinin en gözde jönüdür artık. “Prodüktörler çok para kazanırdı, ben de kazanırdım” diye anlatır.

Tarık Akan bir röportajında. Ve şöyle devam eder: “Ertem Eğilmez’e bağlı çalışan bir sanatçıydım. Eğilmez de zengin-fakir filmleri çekerdi. Bir gün Ertem Abi’ye bu filmlerden sıkıldığımı söyledim. Çünkü oynadığım karakterleri tanımıyordum. Zengin çocuğu değildim. Fakir oynatmaya kalktı, olmadı. Ben başka bir şey yapmak istiyordum...”

Tarık Akan 1978’de seyirci karşısına zengin çocuğu Ferit olarak değil maden işçisi olarak çıkar. ‘Maden’ filmi yeni bir Tarık Akan başlangıcıdır. Atıf Yılmaz’la 1979’da ‘Adak’ filmini çekerken sette asker kaçağı olarak yakalanır. 10 gün bayram tatili alarak filmi bitirir...

12 Eylül 1980 darbesi olduğunda, siyasi ve sosyal mesajlar veren politik sinema büyük darbe alır. Tarık Akan, 12 yılla yargılanır; 2.5 ay hücre hapsi cezası alır. 12 Eylül’den siyasi sinema da darbe alınca ekonomik sıkıntıya giren Tarık Akan o günleri bir röportajında şöyle anlatır: “Birikmiş 3 -5 kuruş paramla bir ticari taksi aldım.

O taksi, kendi parasıyla bir taksi daha yaptı. Şoförlerden aldığım parayla çocuklarımı ve kendimi yaşatabildim. 1983’ten 1991’e kadar o taksiler bana baktı, kötü filmlerde oynamak zorunda kalmadım.” 1994’te taksilerini satan Tarık Akan, kendi okuduğu ilkokul olan Bakırköy’deki Taş İlköğretim Okulu’nu satın alır. Her gün okula gider, öğrencileriyle ilgilenir.

25 yıldır birlikteler

Tarık Akan’a bütün kadınlar aşıktır. Onun cephesinde ise durum bambaşkadır. Şöyle anlatır bir röportajında: “Kazık kadar adam olmuştum ve henüz kimseye aşık değildim. Elbette hayatıma giren bir yığın kız olmuştu ama aşkı yaşamamıştım.

Pekçok filmde aşık delikanlıyı oynarken de kafama takılmıştı hep şu aşk meselesi. Bilinçaltı herhalde, sonunda sırılsıklam aşık oldum. Önceleri mantığımızla aramızdaki elektriklenmelere engel olmaya çalıştık. Hele o çok direndi. Ancak aşkın önüne set çekmek mümkün olmuyormuş.

Tam dört yıl sürdü.” Tarık Akan’ın bu aşkının Emel Sayın olduğu yıllar sonra ortaya çıkar. Tarık Akan 1986’da elektronik mühendisi Yasemin Hanım’la evlenir. İlk çocukları Barış’tan sonra ikizleri Özgür ve Özlem dünyaya gelir. Tarık Akan ve Yasemin Hanım 1989’da boşanırlar. Tarık Akan daha sonra balerin Acun Günay’la aşk yaşamaya başlar.

Çiftin mutlu beraberliği halen devam etmekte