Amerikan Hospital The Bodrum Cup, 34 yıldır aralıksız devam ediyor ve her yıl deniz ve yelken tutkunlarını bir araya getiriyor. Bu yıl 18 Ekim’de Bodrum, Çökertme rotasından başladı ve 22 Ekim’de gerçekleşen son etapla birlikte ödüller sahiplerini buldu. Bu yılın şampiyonu Hızır 1 ekibiyle Mustafa Hacı oldu. Ayrıca Gulet kategorisinde STS Bodrum ekibiyle Yücel Köyağasıoğlu ve Cruiser kategorisinde Zargana ekibiyle Burak Özer ödülleriyle kucaklaştı. Mustafa Hacı, Burak Özer ve Yücel Köyağasıoğlu ile buluştuk. Hem Bodrum Cup’ı hem de deniz ve yelken sporunu konuştuk.
Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Tebrikler. Amerikan Hospital The Bodrum Cup’ta, şampiyonluk Hızır 1 ekibinin oldu. Ayrıca Zargana ekibi, Cruiser kategorisinde ve STS Bodrum ekibi de Gulet kategorisinde ödüllerin sahibi oldu. Neler hissediyorsunuz? Nasıl bir yarış geçirdiniz?
Mustafa HACI: Çok teşekkürler. Çok büyük bir mutluluk. Bu, benim için bir çocukluk hayalinin gerçekleşmesi. Bodrum Cup’ı kazanan ‘Regatta’ bayrağını bir yıl boyunca taşımaya hak kazanır. Bunu üç kez kazanan Regatta bayrağını ömür boyu kazanmayı hak eder. Biz de bu bayrağı ömür boyu gururla taşıyacağız.
Burak ÖZER: Açıkçası en başta ekip olarak çok eğlendik. Müthiş keyifli bir organizasyondu. Tabii ki sonucunda ödül almak bizi çok mutlu etti.
Yücel KÖYAĞASIOĞLU: Gulet kategorisinde kazandığımız ödül benim için çok değerli. Zira güçlü rakiplerimiz olan tekneleri geçmek büyük başarı elbette. Taktiysen ve yelken sorumlusu olarak, yaşım ilerlediği için eski günlerdeki kadar etkili olmasam da çok iyi yetişen ekibin gösterdiği yüksek performans beni çok mutlu etti.
Bu kadar uzun yıllar devam eden festival sayısı çok az. Bu kadar istikrarla devam etmesini ve ilgi görmesini siz neye bağlıyorsunuz?
M.H.: Bodrum’daki binlerce yıldır süregelen denizcilik kültürü buna çok müsait. Bodrum Cup zamanı gelince Bodrum başka bir havaya bürünür. Şehir meydanı süslenir. Türkiye’nin en yetenekli sanatçıları konserler verir. Tüm bunları gören de bu festival ruhunun içinde olmak ister. Hemen her Bodrumlu çocuğun en büyük hayali Bodrum Cup şampiyonu olmaktır. Bodrum Cup Onursal Başkanı Sayın Erman Aras ve Bodrum Cup Başkanı Sayın Süleyman Uysal’ın gençlere verdiği destek de tartışılmaz.
B.Ö.: Bu istikrarı başta projenin yaratıcısı olan ve yıllardır projeye sahip çıkan Sayın Erman Aras ve Era Yelken Klubü’nün Bodrum Cup’a inancına ve emeklerine bağlıyorum. Onların denize ve Bodrum’a olan tutkusu çığ gibi büyümüş ve tüm Bodrumlu duayen denizcileri ve bizler gibi yeni nesilleri içine katmış.
Türkiye’de denizcilik ve yelken sporu ne ölçüde ilgi görüyor? Sizce hak ettiği noktada mı?
M.H.: Ülkemizin ‘mavi vatan’ diye çok önemli bir doktrini vardır. Bu ne demek? Ülkemizin Karadeniz, Akdeniz Ege’de ilan ettiği deniz yetki alanlarıdır. Bu alanları sahiplenmek, sivil denizciliğimizin çok önemli görevlerinden biridir. Bu anlamda yelken sporu ve Bodrum Cup gibi organizasyonlar çok daha fazla desteklenmeli.
DENİZ ÜZERİNDE SINIF FARKI YOKTUR
Maalesef bazı spor dalları Türkiye’de lüks olarak, daha açık tabirle ‘zengin sporu’ olarak adlandırılıyor. Gerçekten öyle mi?
M.H.: Tabii ki yarış kondisyonunda bir tekneye sahip olmanın ve onu her an yarışa hazır halde tutmanın bir maaliyeti var. Fakat bir yarış takımı 6-8-10 kişiden oluşur ve ekipte yarışmak için gerekli yelken kıyafetlerinizin olması yeterlidir. Deniz üzerinde sınıf farkı yoktur. Ekipte üst düzey yönetici de bir öğrenci de aynı şişeden su içer.
DENİZDEN KORKMAYAN, HENÜZ DENİZCİ OLMAMIŞ DEMEKTİR
Denizin kimi için korkutucu yanları da var. Siz denizle kurduğunuz ilişkiyi nasıl anlatırsınız?
Y.K.: İnsanoğlu her zaman tabiatın bu muhteşem gücünden korkmuştur. Bilgi ve beceriyle bu sonsuz güçten faydalanıp, bu gücü kendi lehinize, doğru bir şekilde kullanırsanız o sizin dostunuzdur, aksi yönde kullanırsanız da en büyük felaketiniz olur.
B.Ö.: Deniz çok keyiflidir ama denizden korkmayan, henüz denizci olmamış demektir. Her zaman tedbirli olmalı, önlem almalı ve onun gücüne saygı duymalısınız. Bu yönüyle deniz, müthiş eğiticidir. Deniz ve yelken benim için tek kelimeyle hayat demek.
M.H.: Bodrum’da denize 50 metre mesafede bir evde doğduğum için deniz benim için bir oyun alanıydı. Babamın tekneleri olduğu için teknelerle de hep iç içeydim. Aksona Mehmet’in de dediği gibi, “Yelkencilik, doğanın sonsuz enerjisini kendi lehine kullanma sanatıdır.” Benim duygum ve düşüncem de böyledir.
İyi bir yelkencide mutlaka bulunması gereken en temel karakter özellikleri sizce neler?
B.Ö.: Alçak gönüllülük ve saygı… Denizin her zaman senden üstün olduğunu bileceksin. Mücadeleci olmalı ve bu üstün güçle bir olmalısın. Tuzlu, ıslak ve üşümüş olmayı sevmelisin.
M.H.: En temel özellik sabır. Hızlı öğrenme yeteneği, ekip çalışmasında uyumlu olmak, teknik beceri ve soğukkanlılık çok önemli.
THE BODRUM CUP ORGANİZASYON KOMİTESİ BAŞKANI SÜLEYMAN UYSA
The Bodrum Cup, 1989’dan bu yana aralıksız devam ediyor. Bu yolculuğun hikayesini, nereye ulaştığını ve bundan sonrası için neler hedeflediğini sizden dinleyelim…
Başlangıçta ahşap yat yapımının tanıtılması ve Bodrum’da yelken sporunun geliştirilmesi için başlayan bu özel organizasyon, gördüğü ilgi ve başladığı bölgeye olan minnetiyle kısa sürede zenginleşerek büyüdü. Bugün, 34’üncü yılında, artık sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından yarışçıların bu yarış heyecanına ortak olmak istediği bir organizasyon. Bodrum Cup, aynı zamanda Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023’te 35’inci yılını kutlayacak. Bodrum Cup’ı daha geniş kitlelere ulaştırmak üzere, böyle özel bir yılda İstanbul ve Selanik’te yelken açacağız. Heyecanımız çok büyük.
- Söke'de yetişiyor, Japonlar tonlarca alıyor! Dünyanın en sevilen doğal lif kaynağı, milyonlarca insan her alanda kullanıyor
- Lokman Hekim'in tavsiyesi! Yıllardır kullanılan şifalı besin: İltihabı söküp atıyor, bağırsak hareketlerini düzenliyor
- Samsun’da masalsı sonbahar: Tablo gibi görüntüler
- Kolesterolü uçuruyor sanıyorduk, gerçek tam tersi çıktı!
- Faydalı diye yiyoruz ama kanı mahvediyor! Damarları inceltip kanı zehirliyor: Vücuttaki demiri saniyesinde sıfırlıyor