6 Şubat depremlerinde Hatay'da 17 akrabasını yitiren ünlü şarkıcı Karsu Dönmez ile buluştuk. Hem o felaketin ailede yarattığı acıyı hem de hayatı konuştuk. Karsu, “Bu olay bize saniyelerimizin bile aslında ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi” diyor.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
6 Şubat’taki felakette ailenizden 17 kişiyi kaybettiniz. O günden bu yana nasılsınız?
İyiyim, hayat bir türlü devam ediyor ama oradaki insanlar halen iyi değil. Kalanlar için yaşam daha zor hale geldi. Ölenler için canımız yanıyor. Ailem büyük acılar çekti. Bayram öncesi Hatay’daydım. Ailemin acılarını size anlatamam. Saniyeler içerisinde 17 yakınınızı kaybediyorsunuz. Ve bu ölüm sizi çok hazırlıksız yakalıyor.
ACILARLA YÜZLEŞMEDEN ONLARI HAFİFLETEMEYİZ
Her insanın acıyla başa çıkma yöntemi farklıdır, siz nasıl başa çıkıyorsunuz?
Siz isteseniz de istemeseniz de hayat akıp gidiyor. O yüzden güçlü olmaya çalışıyorum ama acımı da yaşıyorum. Hiçbir acı onu yaşamadan çekip gitmez. Yani ‘mış’ gibi davranamayız. Bir şey yaşandıysa onunla yüzleşmek lazım. Ama güçlü de olmam lazım ki başkalarını ayağa kaldırabileyim. Müzik, ailem, piyanom bana güç veriyor. Bazen de çok ağlıyoruz. Ayrıca ağlamak çok iyi bir şey, rahatlatıyor.
Bu kayıplar size ne öğretti?
Hayat çok kırılgan… Hiçbir şeyi erteleme, git yaşa, gez, ye, müzik yap, kokla. Hayat bu küçük şeylerde ve çok kısa…
MUTLU OLMAK VE SAĞLIKLI YAŞAMAK DIŞINDA BİR HAYALİM YOK
Türkiye’de doğup büyüseydiniz hayatınızda yine müzik olur muydu?
Antakya’da doğsam belki piyanoyla karşılaşmazdım, bence ben kesin aşçı olurdum.
Hollanda’da kraliyet ailesine iki defa konser verdiniz. Daha büyük hayaliniz de vardır, değil mi?
Tabii ki kraliyet ailesi çok tatlı, çok da seviyorum ama onlara konser vermek benim için bir hayal değildi. Benim hayalim mutlu olmak, sağlıklı yaşamak. Ailemin hep yanımda olması. Başka bir hayalim yok.
Hollanda’daki yaşama uyum sağlamak kolay olmuş mu aileniz için?
Zor tabii ki başka dil, başka kültür, başka iklim. Her şey farklı ama buraya adapte olmak için çok çalıştı ailem. Türkiye’yi de hiç unutmadılar.
KENDİ AİLEMDEN 17 KİŞİYİ KAYBETTİM AMA BAŞKA AİLELERDEN 17 KİŞİYİ KURTARDIK
Depremden sonra hayata bakış açınız değişti mi?
Çok değişmedi. Biz ailece birkaç yıldır çok acılar yaşadık. Hayatın kıymetini biliyoruz. Mutlu anları kutluyoruz. Zenginlik, güzellik, kariyer, şöhret… Hepsi boş. O yüzden şu an ne yaşıyorsak onun kıymetini biliyoruz.
Süreçte deprem bölgesine büyük katkınız oldu. Neler yaptınız tam olarak?
Deprem olduğu anda hemen gençlere bir drone aldık, enkaz altında yaşayan insanları sıcaklığından tespit eden bir aletti. Kendi ailemden 17 kişiyi kaybettim ama başka ailelerden 17 kişiyi kurtarmayı başardık. Yardım çağrılarımız da etkili oldu. Şimdi bir vakıf kuruyoruz. O vakıf üzerinden memleketimize büyük katkılarımız olacak. Birkaç aileye ekonomik destek veriyoruz. Yuva projemiz var. Büyük bir kurum gibi olamayız tabii ama ben, annem, babam ve nişanlım çok çalışıyoruz.
Hollanda’da doğup büyüdünüz, aileniz Antakyalı. Hatta isminizi bile Karsu’dan almışsınız. Türkiye’ye olan hislerinizi nasıl anlatırsınız?
Türkiye benim kanım, kalbim, yüreğim. Dilini konuşuyorum, müziğini yapıyorum. Yemeklerini başkalarına anlatıyorum. Müziğini dünya çapında duyuruyoruz. Bazı kişiler ‘elçi gibisiniz’ diyor. Kendimi öyle görmüyorum, sadece ülkesini seven bir bireyim.
TEK İDOLÜM ANNEM
İdol olarak gördüğünüz biri var mı?
Sanatçı olarak hiç öyle bir idolüm yok. Elbette beğendiğim isimler var ama benim için bir rol model değiller. Ben Karsu’yum. Kendi isimim, tarzım var. İdol olarak bir tek annemi görüyorum. İnanılmaz çalışkan, güçlü, özgür bir kadın.
Aile kavramı size ne ifade ediyor?
Hayatın merkezi. Onlarla çok mutluyum. Annem, babam sayesinde her şeyi yapabiliyorum. Onlar önümü açtığı için yürüyebiliyorum, koşabiliyorum, dans edebiliyorum, şarkı söyleyebiliyorum. Keşke herkesin benim gibi böyle güzel bir ailesi olsa. Benim ailem başka anne, babalara örnek olsun. Çocuklarınızı çok severek, onların önlerini açarak, onlara hayatın tüm zenginliklerini sunabilirsiniz.
AŞKSIZ HİÇBİR ŞEY OLMAZ!
Türkiye’ye temelli dönmeyi hiç düşündünüz mü?
Hayır düşünmedim, nişanlım Türkiye’de yaşamak istiyor ama ben çok sıcak bakmıyorum. Amsterdam’a çok bağlıyım. Orası benim her şeyim. Doğduğum şehir. Bisikletime atlıyorum, şehri turluyorum, çiçeklerimi alıyorum pazardan.
Aşka dair ne söylersiniz?
Aşksız hiçbir şey olmaz! Müzik, yemek, aile. Bir hayvana, çiçeğe, her şeye aşık olabilirsin.
Özel hayatınız ne durumda?
Gayet iyi. Nişanlımla çok mutluyuz.
- Kilis'te hasadı başladı! 3 kuşaktır aynı topraklarda üretiliyor: Damarları çamaşır suyuyla temizlemiş gibi yapıyor
- Organları ve damarları çürütüyor! Vücudu baştan aşağı zehirliyor: Böbrekleri iflas ettiriyor
- Bayburt'ta hasadı başladı! Kilosu 10 TL: Kolesterolü düşürüp kabızlığın ve basurun kökünü kazıyor!
- Karadenizliler ondan vazgeçemiyor! Soğuk algınlığı ve gribi bitiriyor: Bağırsakları makine gibi çalıştırıyor
- Cilt tonunu eşitliyor! 2 malzemeyi karıştırıp sürün: Parlamanın önüne geçiyor