Khontkar, (Onur Dinç) trap müziğin Türkiye’deki öncüsü ve Lil Zey (Zeynep Tanyalçın) son yıllarda farklı üslubuyla rap’çi kadın solistler arasında en öne çıkan isimlerden biri. Geçtiğimiz yaz çıkardığı ‘Onlyfans’ şarkısının klibiyle hem çok alkış hem çok eleştiri aldı. Şarkıyı, kadının kadına zulmü olarak yorumlayanlar oldu. Şimdi iki yetenekli sanatçı, düet yaptıkları ‘Gözyaşı Rapsodi 3’ şarkısıyla gündemdeler. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Daha önce de birlikte düet çalışmanız olmuştu şimdi ‘Gözyaşı Rapsodi 3’ü sevenlerinizle buluşturdunuz. Bu şarkı mı sizi tekrar bir araya getirdi?
Khontkar: Müzik şirketimiz RedKeys Müzik, büyük bir kolektif. Sadece Zey ve ben değil, herkes birbiriyle sürekli olarak farklı sound’lar üretmek için bir araya geliyor. RedKeys’in öz noktalarından biri bu. Yayınlanınca, sizinle de paylaştığımız bir diyalog haline alıyor.
Şarkıda geçen “Benimle aynı kulvarda olamaz, geldiğim yerin soba isini solumadan” sözlerinden yola çıkarak sorsam; geldiğiniz yerler birbirine ne kadar benziyor?
Khontkar: Ben İzmir Gürçeşme’de büyüdüm. Teknik olarak düşünürsek, Zey kesinlikle bizim oranın soba isini solumuştur. (Gülüyor) Rap zaten metaforlarla dolu bir müzik. Zengin olmasının sebeplerinden biri de bu.
Lil Zey: Ben Alsancak’ta büyüdüm. Müzisyen arkadaşlarımızın pek çoğu yokluktan çıkmış olabilirler. Tabii ki bu daha geçerli bir durumdur, hayatın değişik acıları burada çekilmiştir ama açıkçası ben bir fakirlik yaşamadım. Müzikle, sektörle ilgili birtakım mücadeleler verdim. Benim soba isim de oydu.
NE DERSEK DİYELİM KİŞİNİN ANLADIĞI KADARIZ
Sizce sizin müziğiniz, daha çok size benzeyen insanları mı yoksa çok başka deneyimlerden geçmiş insanları mı kolay yakalıyor?
Lil Zey: Ben yaptığımız müziğin bizden bağımsız olarak, farklı hayat görüşü ve inanışlara sahip birçok insana dokunduğunu gözlemliyorum. Şarkılarımda genellikle içsel mesele ve yüzleşmeleri, birçok insanın yaşayıp da tanımlayamadığı hisleri konu ediyorum. Bu da geldiği yerden bağımsız birçok insana dokunmasını sağlıyor şarkılarımızın.
Khontkar: Kendi kişisel dünyamızı ya da üstüne düşündüğümüz, konuştuğumuz olayları betimlemelerimizle bir forma dönüştürüyoruz. Bu da iki tarafta da insanların yakalamasına sebep oluyor. Yine de her zaman her şeyde olduğu gibi, kişinin anladığı kadarız.
TUTKUN VARSA DOĞRU YOLU ARARSIN
“Kestirmeden olmaz, harbi yolu kullan” diyorsunuz. Kariyerinizde harbi yolu nasıl tarif edersiniz?
Khontkar: Bence en önemli şey tutkunun olması. Hangi alanda, konuda olduğu önemli değil. Tutkun varsa doğru yolu ararsın.
Lil Zey: Harbi yolu; parayı, popülariteyi ve dinlemeleri birinci plana koymadan, Kont’un dediği gibi, tutkunun peşinden gittiğin yol olarak tanımlıyorum. Sırf kabul görmek için kendinden ödün vermediğin, girdiğin kabın şeklini almadığın, inandığın değerlerden ödün vermediğin bir yol.
Sizi buluşturan ortak duyguyu merak ediyorum… Birbirinizi nasıl anlatırsınız?
Lil Zey: Kont çok özel bir kişilik ve vizyona sahip özel bir sanatçı. Onunla çalışırken sizin içinizdeki potansiyeli görüp, onu ortaya çıkartmanız için sizi zorlar. Bu da muhteşem bir şey.
Khontkar: Enerji çok önemli. Zey’le bir araya geldiğimiz zaman o enerji büyüyor. Normalde “Hadi” diyen tarafken “Hadi” denilen taraf da olabiliyorum.
LİL ZEY: İLKOKULDA DEVLET KOROSUNDAN SESİM KALIN DİYE ATILDIM
Lil Zey, sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
Lil Zey: İzmir’de dünyaya geldim. Çoğu müzisyen gibi küçüklükten gelen bir aşkım vardı müziğe ama fark edilmem zaman aldı. Müziğe hırslanmam, ilkokulda iki sene gittiğim devlet korosundan sesim kalın diye atılmamla başladı. 2017’ye kadar aklımda kendi şarkılarımı yayınlamak yoktu. Belki de kör bir hırsa kapılmadan yapıldığı için şarkılarım fark edildi. Yoksa sabah uyanacağım vakti kendim seçebildiğim ve üreterek işe yaradığımı hissedebildiğim her işi şevkle yapabilirdim.
LİL ZEY: SEKSİ HEMCİNSLERİMLE BİR ALIP VEREMEDİĞİM YOK AMA ‘SEKS HEP SATAR’ FİKRİ ÇOK SIKICI
Lil Zey, ‘Onlyfans’ şarkınızla ilgili Ekşi Sözlük’te hakkınızda bir eleştiri okudum. “Bir kadın olarak şarkılarında diss konusu yapabileceği onca şey varken o, seksi kadın arkadaşlarını taşlamayı seçti. Kadının kadına yaptığı zulmün canlı örneğidir bu.” Ne dersiniz bu yoruma?
Lil Zey: ‘Onlyfans’ hem bir metafor hem bir sistem eleştirisiydi. Bu sistemin içinde en etkin hangi kitle rol alıyorsa, onun üstüne alınması normal. Ama ben bunu hiçbir zaman cinsiyet ayrımına indirgemedim. Hatta klipte ‘Onlyfans’i olan bir erkek oynatmayı düşündüm ama paralel evrende bir Lil Zey yaratmak fikri daha eğlenceli geldi.
Seksi hemcinslerinizle bir alıp veremediğiniz yok yani?
Asla yok! (Gülüyor) Ben de onlardan biriyim. Eleştirimse cinsiyete, yönelime, inanışa, tek bir güruha yöneltilmiş değil. Ölçütüm sadece emek. Sonuçta bir asırdır bu kapitalist düzende neyin sattığını görüyoruz ve ‘seks hep satar’ fikri bence çok sıkıcı. Özellikle kadın sanatçılarımızı başka duygu ve düşünce dünyalarına açılmaya teşvik etmek isterim.
Lil Zey, Şarkı söylerkenki üslubunuz da çok eleştiriliyor. Pek çok dinleyici sizi dinlerken sözleri anlamadığından şikayet ediyor.
Lil Zey: Güleceksiniz ama bence şarkılarım gayet anlaşılıyor. (Gülüyor) En azından hayatta en kolay ve en iyi anlaşıldığım yer şarkılarım. Hayatımdaki en büyük ironilerden biri bu. Gerçek hayatta gerek üslubum gerek heyecanım yüzünden, birilerine kendimi ne kadar uzun uzadıya anlatsam da yanlış anlaşıldığım çok zaman oluyor. Bu, mucizevi bir ironi.
- Bağırsakları tıkır tıkır çalıştırıyor! Mutfağınızdan eksik etmeyin: Damarları kireç sökücü gibi temizliyor
- Özel izinle ekiliyor! Kilosu 6 bin TL: Yorgunluğu tarihe karıştırıyor: Şişkinlik ve hazımsızlığın kökünü kurutuyor
- 1 litre suyla karıştırıp için! Göbekte biriken yağları eritiyor: Kalori yakımını hızlandırıyor
- Selçuklu sarayından eksik edilmeyen meyve! Konya'nın verimli topraklarında yetişiyor: Zengin antioksidan deposu besinler listesinde ilk sırada
- Dibi tutmuş tavayı, tencereyi eski haline çeviriyor! Yandı diye çöpe atan pişman oluyor