Menopoz da ergenlik gibi içinden geçtiğimiz doğal bir süreç. Ancak beraberinde getirdiği fiziksel ve duygusal değişimler, birçok kadın için endişe verici olabiliyor. Jinekolog Gülnihal Bülbül, yaşa ve menopoza dair inançlarımızın o süreçte yaşadığımız semptomları önemli ölçüde etkilediğine dikkat çekiyor. Somatik seksolojik beden terapisti Gizem Onay ise yaygın inanışın aksine, doğurganlıkla birlikte cinselliğin de sona ermediğini belirtiyor. Üreme ve cinsel zevkin bedenin iki ayrı fonksiyonu olduğunun altını çiziyor. Çiçek Tahaoğlu / POSTA
“SONUNDA CİNSELLİKTEN KURTULDUM” DİYEN ÇOK KADIN VAR
Menopoz nedir?
Menopoz, kelime anlamıyla son adet demek. Kadınlar, biyolojik olarak artık doğurganlığın olmadığı bir döneme geçiyorlar ve hormonları değişiyor. Premenopoz dediğimiz dönemde bir geçiş dönemi yaşanıyor; bu genellikle 40’lı yaşlarda gerçekleşiyor. Adetler düzensizleşip farklılaşıyor. Ama “Menopoz” dememiz için bir kadının bir yıl hiç kanaması olmamalı.
Türkiye’de kadınlar kaç yaşında menopoza giriyor?
Türkiye’de ortalama bu geçiş 48-50 yaşlarındadır. 40 yaşından önce olursa erken menopoz sayıyoruz.
MENOPOZ DA ERGENLİK GİBİ BİR SÜREÇ
Bahsettiğiniz geçiş dönemi nasıl bir süreç?
Menopoza geçiş dönemi her kadında çok farklı seyrediyor. Kimisinde çok şiddetli semptomlar ortaya çıkıyor. Ateş basması, terleme klasik olarak bildiğimiz şikayetler, uyku sorunları, gerginlik, anksiyete… Ne kadar sürdüğü değişiyor. Bazı kadınlar hiç yaşamıyor, bazıları çok hafif yaşıyor. Gergin, stresli bir hayat, kafein, sigara, çok alkol tüketimi gibi faktörler semptomları artırıyor.
Psikolojik olarak kadının kendini nasıl hissettiği de önemli, değil mi?
Evet, aslında bu da aynı ergenlik gibi bir süreç. Bir kadın menopozu nasıl algılıyorsa öyle yaşıyor. Eğer menopozu “Eyvah, gençliğim gitti! Ben artık yaşlı bir kadınım” gibi algılıyorsa, o zaman daha şiddetli yaşıyor, kabullenemiyor.
KARİYER YAPAN KADIN İÇİN YAŞLANMAK DAHA RAHATSIZ EDİCİ
Menopoz sürecine denk gelen yaşlarda sosyal hayatta da birtakım değişiklikler yaşanıyor tabii...
Evet, mesela 48 yaşında, premenopoz döneminde bir kadını düşünün. 30’ların başında doğurduysa, 15 yaşında bir ergen çocuğu oluyor. Ergenlik de insanın çatışmalar yaşadığı bir geçiş dönemi, menopoz da öyle. Evin içinde ciddi gerginlik oluyor. Erken yaşta doğurmuş kadınlar da menopoz döneminde anneanne-babaanne olmuş oluyor.
Yaş almanın da bu psikolojik duruma negatif etkisi oluyor mu?
Meslek sahibi olmuş, kariyer yapmış bir kadın için yaşlanmak rahatsız edici bir şey. Genç ve güzel kadın makbulmüş gibi bir dayatma var. Kadın yaş aldıkça biraz toplum dışına doğru itiliyor. Meslekten çekiliyor, sosyal kaybı oluyor, çocuklar evlenip yuvayı terk ediyor. Bu da kadınlarda psikolojik bir çatışmaya yol açıyor. “Yaşlılık iyi bir şey değil” mitiyle yaşlılık periyoduna giriyor insan.
Bu esnada bir takım hormonal değişiklikler de yaşanıyor, değil mi?
Menopozda yumurtlama ortadan kalkıyor; östrojen ve progesteron hormonları düşüyor. Kadın artık adet görmüyor. Yumurtlama sona eriyor. Vajinada östrojen eksikliğine bağlı incelme oluyor. Vajina mukozasında kuruluk, çatlama, küçük kanamalar olabiliyor. Hani dudaklarınız kışın çatlar ya, onun gibi. Özellikle ilişki sırasında biraz daha zorlanabiliyor.
GENÇLİĞİNDE CİNSELLİĞİ NASIL YAŞADIYSA, MENOPOZDA DA ÖYLE YAŞIYOR
Menopoz sadece doğurganlığın bitmesi üzerinden konuşuluyor. Üreme bitince cinsellik de sona eriyormuş gibi genel bir algı var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bu eski bir bakış açısı. Kadınlar eskiden çoğunlukla cinsel tatmin yaşamıyordu zaten. Nasıl yaşasın ki? 20’sine gelmeden kadını sevmediği, belki de daha önce görmediği bir erkekle evlendirip aynı yatağa sokuyorlar ve kadın ilk tecrübesini çok kötü yaşıyor. Cinsellik de zaten kadına ‘erkeğe karşı yapılan bir görev’ gibi anlatılıyor. Bir kadın için haz duymadan, görev gibi yapılan cinsel ilişki çok berbattır, tiksinir. Menopozla “Sonunda cinsellikten kurtuldum” diyen çok fazla kadın var.
Ama eğitimli, cinsellik konusunda kendini tanıyan kadınlarda da bu tip bir bakış açısına rastlanabiliyor.
Tabii, bu geleneksel olmayan ilişkilerde de yaşanabilir. Her türlü bilgiye erişmiş bazı kadınlar da vajinismus olabilir. Cinsellik hayatında çözülememiş bir problem olarak yer aldıysa, menopozda defteri tamamen kapatabilir. Yani cinsel hayatı iyi olmayan bir kadının, menopozda da cinsel hayatı iyi olmuyor.
Zevk aldığı bir cinsel hayata sahip bir kadın için menopoz süreci daha mı farklı oluyor?
İlişkiyle beraber kan dolaşımı artıyor. Böylece menopozda mukoza incelmeye başlasa da, vajinanın yapısı yumuşak kalmaya devam ediyor. Ama hiç cinsellik yaşamamış bir kadında vajina kuruluğu, incelmesi daha hızlı oluyor. Uzun süre aradan sonra da ilişki sırasında acı ve kanaması olabiliyor. Çünkü ilişkiyle birlikte artan kanlanma, beslenmeyi sağlıyor. Özetle insanlar gençliğinde cinselliği nasıl yaşadıysa, menopozda da öyle yaşıyor.
Menopoza girdiği için memnun olanlar var mı?
Kendi hastalarımdan “Ne büyük rahatlıkmış. Cinselliği de daha iyi yaşıyoruz. Gebe kalma korkusu yok, adet endişesi yok” cümlelerini çok duyuyorum. Bir de menopoz yaşı geldiğinde evdeki çocuklar da gitmiş oluyor. Çiftlerin farklı deneyimler yaşamaları için mekan da daha uygun hale gelmiş oluyor, çiftler özgürleşiyor.
O YAŞTAKİ ERKEKLERİN DE PERFORMANS YÜKÜ FAZLA
O yaştaki erkekler için durum nasıl?
Erkeklerin performans yükü çok fazla. Aslında kadının menopoza girdiği yaşlardaki erkekler için bu daha ciddi bir sorun. Belli bir yaşta şeker hastalığı, sigara, alkol gibi nedenlerle erkeklerde sertleşme problemleri yaşanıyor. Erkek bunu çözmek istemeyebiliyor çünkü biraz da erkeklik gururuyla bunun için doktora gitmek, ilaç almak istemeyebiliyor, libidosu düşüyor.
Ne yapmaları doğru olur?
Sertleşme problemi varsa çeşitli destek ilaçlar kullanabilirler. Şunu da çok gördüm; kadın menopozda, cinsel isteği var, kocasını da çok seviyor ama cinsellik yaşayamıyor. Erkeklerin maalesef bu konuda kadınlara çok fazla yardımcı olma isteği olmuyor. Erkeğin de kadını tatmin etmek için yöntem araması lazım. Genellikle kadın, böyle bir durumda erkeği terk edip başkasına da gitmiyor ama mutsuz oluyor. Bu, aile bütünlüğünü de sarsıyor.
MENOPOZ, ENERJİMİZİN VE CİNSELLİĞİMİZİN YENİLENDİĞİ GÜÇLÜ BİR EVRE OLABİLİR
Sizi tanıyabilir miyiz?
Yıllardır kadın cinselliği üzerine yazıyorum, atölyeler düzenliyor ve bedensel çalışmalar yapıyorum. Almanya’da Institute of Somatic Sexology’de eğitim aldım. Bireylerin kendi cinselliğini tanıması, tercihlerini ifade yönünde güçlenmeleri, kendi bedenlerini tanıma ve keşfetmeleri üzerine çalışıyorum.
Somatik seksolojik beden terapisi ne demek?
Somatik seksolojik beden terapisindeki ‘soma’, beden/bedene ait demek. Türkiye’de cinsel terapileri doktorlar yapıyor, bunlar daha çok konuşma üzerine. Somatik terapiye bedenle ilgili çalışmaları da dahil ediyoruz. Bu çalışmalar tedavi ya da psikolojik terapi iddiası taşımıyor.
ÜREME VE CİNSEL ZEVK FARKLI ŞEYLER
Çalıştığınız alandan bakınca siz menopozu nasıl tanımlıyorsunuz?
Ergenliğe giriş ve menstrual döngülerden sonra, menopoz da başka bir döngünün tamamlanması. Ergenliğe nasıl bilgisizlikle giriyorsak, menopoza da önyargılar ve yanlış bilgilerle giriyoruz. Kadınlar olarak bizim kültürel birikimlerimiz, cinselliğe, yaşlanmaya dair inançlarımız, menopoz sürecinden daha etkili olabiliyor. Bedenimizde yaşadığımız değişimlere uyum sağlamak için önce bedenimizle uyum içinde olmaya ihtiyacımız var. Ne oluyor? Nasıl hissediyorum? Nasıl bir değişimden geçiyorum?
Bunları analiz edebilmek için de doğru bilgiye ihtiyaç var...
Evet. Toplumda, ‘doğurganlık bitince cinsellik de biter’ gibi yanlış bir inanış var. Bu yüzden menopozda cinsel isteğin azalacağı düşünülüyor. Oysaki kadının üreme ve cinsel zevk kapasitesi bedende birbirinden farklı fonksiyonlar. Cinsel zevk bitiyor diye bir şey yok.
NEDEN KEYİF ALMIYOR? BUNU SORMAK LAZIM
Karşılaştığınız kadınlarda menopoz sürecinde neler gözlemliyorsunuz?
“Menopoza girdim ve libidom düştü” diye bir şey yok aslında. Kadınlar cinsellik yaşamak istiyor ama vajinal dokulardaki incelmeden dolayı canı yanıyor. Bunu çözmek için kullanılabilecek bir sürü şey var; doğal kayganlaştırıcılar, bitkiler…
Menopoz döneminden bağımsız olarak cinsellikten keyif alamayan birçok kadın var.
Bu kadınlar neden cinsellikten keyif almıyor? Bunu cevaplamak lazım. Yaşanmış travmaları ayrı tutarak söylüyorum. İhtiyaçlarını ne kadar ifade edebiliyorlar? O ihtiyaçlar karşılanıyor mu? Kendi bedenlerini tanıyorlar mı? Neden keyif aldıklarını biliyorlar mı?
HER YAŞIN CİNSELLİĞİ FARKLIDIR
Menopozla birlikte bu ihtiyaçlar değişiyor mu?
Biz, döngüler halinde yaşayan varlıklarız. Menstrual döngümüze bağlı olarak bir ay içerisinde farklı haftalarda farklı ihtiyaçlarımız olabiliyor. Bu değişimlerle cinsel ihtiyaçlarımız da değişiyor. Mesela menstruasyon öncesi daha yumuşak dokunuşları ya da yumurtlama döneminde daha ateşli sevişmeleri tercih ediyor olabiliriz. Bu bilgiyi genel yaşam döngüsüne uyarlayalım. Menopoz döneminde de kadınların cinsel ihtiyaçları değişiyor.
Ne yönde?
Menopoz döneminde bazı kadınların elbette cinsel enerjisi düşüyor. Ama bunun önemli nedenlerinden biri stresle geçen yaşamları. Araştırmalara göre kadınların çoğunda cinsel enerji azalmıyor. Cinselliğiyle barışık olan bir kadın için 20’li yaşların cinselliği ile 40’lı yaşların cinselliği çok farklı olabilir ama olumlu yönde. Kadın olgunlaştıkça, cinsel pratiği arttıkça ihtiyaçlarını biliyor hale geliyor. Bunu hazzı artıran bir şey olarak görüyorum.
Yani yaşlanmayı lehimize çevirebilir miyiz?
Kendimizi yaşlanmakla ilgili pozitif imgelerle iyileştirdiğimizde, menopoz öz güvenimizin, enerjimizin ve cinselliğimizin yenilendiği güçlü bir evre haline gelebiliyor.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE CİNSELLİK İLE İLGİLİ MİTLER
YANLIŞ 1
Yaşlandıkça cinselliğin kalitesi azalır
Cinsel yanıtlar 50’den sonra farklıdır, kötü değil. Erkekler 20’li yaşlarda olduğu kadar sert ereksiyonlar olmayabilir. Ancak sertleşmeyi daha uzun sürdürebilirler. Daha önemlisi cinsel gerilimin yavaş oluşmasından hoşlanabilir ve cinsel birleşmede partnerini orgazma ulaştırmak için zamanı kullanabilir. Orta yaşı geçmiş erkekler, geniş bir alanda bedenine dokunulmaktan ve bedenin uyarılmasından zevk alabilir.
YANLIŞ 2
Kadınlar yaşlandıkça cinsellikten zevk almaz
Yaşlandıklarında kadınların cinsellik açısından kendilerine güvenleri artar; daha fazla zevk alırlar. 30’lu yaşların sonlarından veya 40’lı yaşların başlarından başlayarak bir kadının hormonal dengesinde bir sapma, vajinanın ıslanmasında artma olur ve orgazm yeteneği artar. Erkekler ve kadınlar 50’lerine geldiklerinde cinsellik açısından kendilerine güvendikleri gibi duygusal açıdan da olgunlaşırlar. Bu olgunluk kadın ve erkeğin birbirleriyle daha yakın ilişkide bulunmalarına yol açar. Yıllar geçtikçe cinselliğin kalitesi kesinlikle artar ve ulaştığı yüksek düzeyde kalır.
YANLIŞ 3
Kadında cinsel istek menopozu takiben dramatik şekilde azalır 50 yaş üzeri kadınlarda yapılan bir araştırmada kadınların yüzde 72’den fazlası cinsel arzu azalması dahil, cinsel yaşamlarıyla ilgili herhangi bir şikayet bildirmemişlerdir. Kadınlar menopozu takiben seks ile daha az ilgileniyorlarsa, nedenleri hormonal dengesizlik veya negatif düşüncelerdir. Her ikisi de kolaylıkla halledilebilir. Ayrıca herhangi bir yaştaki cinsel istek başka birçok faktörle etkilenir: Sağlık, ilişki sorunları ve ilişki dışındaki stres faktörleri.
YANLIŞ 4
Gençlik dönemlerinde orgazmlar daha yoğun olur Kadınlar çoğu kez orgazmı 40 yaşından sonra daha yoğun yaşadıklarını ifade ederler. Erkekler boşalma güçlerinin orta yaşta, gençlik dönemlerinde olduğu gibi kuvvetli olmadığını fark ederken, tüm cinsel organlar dahil bedenin diğer bölümlerinde de daha yaygın orgazm hissederler.
YANLIŞ 5
Sertleşme sorunları kaçınılmazdır ve tıbbi müdahale olmadıkça düzelmez
40 yaş civarına kadar hemen hemen her erkek sertleşme sorunu yaşayabilir ve birçoğu gereksiz korkuya kapılır. Bu gereksiz korkular daha fazla sertleşme sorununa sebep olur. Sağlıklı, fiziksel ve cinsel açıdan aktif erkekler sertleşmelerini tıbbi müdahale olmadan tüm yaşlılık döneminde sürdürebilir.
KAYNAK: Kadında Cinsel Sağlık Ve Üreme Sağlığı Açısından Sağlıklı Yaşlanma, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD)
- Manda yoğurdunun içine ekleyin! 1 kaşık yiyen 10 yıl hastalanmıyor: Kemiklere kalsiyum yüklüyor, kolesterolün adını unutturuyor, bağırsakları motora çeviren karışım
- Adana'da yılın son hasadı başladı! Tanesi 15 TL: İstanbul, Sivas, Ankara ve Samsun'dan talep çok, mis gibi kokuyor, kırmızı rengiyle görenleri büyülüyor
- Tahinin içine 1 kaşık ekleyin! Damarları çamaşır suyuyla temizlenmiş gibi yapıyor, hastalıklardan koruyor, kemikleri beton gibi yapıyor, C vitamini kralı
- Limonun tahtını ele geçiren meyve! C vitamini bombası olarak biliniyor: Tıkalı damarları açıyor, kolesterolü yerle bir ediyor
- İbrahim Saraçoğlu'nun favorisi! Kaşık kaşık tüketince vücuda enerji veriyor, kan şekerini dengeliyor, vücudu dipçik gibi yapıp yüze renk katıyor!