Sizinle buluşmak şahane! Görüşmeyeli nasılsınız?

En son gazete röportajımı da seninle yapmıştım. Seninle buluşmak her zaman çok keyifli.  Her şey yolunda konserler başladı. Hepsinden önemlisi sağlığım yerinde, sevdiklerimin sağlığı yerinde, çok şükür. Daha ne olsun?

Bağış için sahne kostümlerinizi satışa çıkardınız. Buna nasıl karar verdiniz?  

Kostümlerimi yıllardır biriktiriyordum. İhtiyacı olanlara, yeni sahneye çıkanlara, bana ulaşanlara da hediye ediyordum. Her konser sonrasında, sosyal medyadan kostümlerimi görüp isteyen 30-40 kişi oluyor. Biliyorsun, abiyelerin fiyatları çok yüksek. Kimi hatıra olarak istiyor, kimi “İhtiyacım var. Düğünde, nişanda giymek istiyorum Muazzez Hanım. Ne olur bana gönderir misiniz?” diyor. Ben de kostümlerim güzel bir amaca hizmet etsin, değerlensin istedim.

Çok güzel düşünmüşsünüz!

Sembolik bir rakama, Dolap uygulaması üzerinden satışa çıkardık. Satın alanlar, hem bir abiye kostüme sahip olacaklar hem de bağış yapacaklar. Dolap ekibi de bize destek oldu ve satıştan elde edecekleri payı almadılar. İlk 20 kostümden elde edilen geliri Mehmetçik Vakfı’na bağışladık. Sıradaki 20 kostümün geliri de Türk Polis Teşkilatı’nı Güçlendirme Vakfı’na aktarılacak.

BU KIYAFETLERE YATIRIM YAPMASAYDIM ETİLER’İN YARISI BENİMDİ

Bu kostümlere zamanında kim bilir ne çok para gitmiştir…

Sahneye çıkmaya ilk karar verdiğimde kostümümü zorlukla almıştım. Allah’a şükür artık öyle bir sıkıntım yok. Sahneye ilk adım attığım günden beri sahne kostümlerime yatırım yapmasaydım Etiler’in yarısı benimdi! Hep ünlü modacılarla çalıştım. Hazır kostümlerim, takılarım, ayakkabılarım, aksesuarlarım dünya devi markalara ait.

Erkek sanatçılar da mı böyle?

Onlar çok şanslı. Bir erkek sanatçının 10 kostümü olsa, yıllarca sahnede idare eder. Bir gömlek bir pantolonla sahneye çıkıyorlar, biz çıkamıyoruz. Erkek sanatçılar bizden daha zengin.

İLK SAHNEYE ÇIKTIĞIMDA GİYECEK KOSTÜMÜM YOKTU

İlk sahne kıyafetinizi nasıl aldığınızı hatırlıyor musunuz?

İlk sahneye çıktığımda giyecek kostümüm yoktu. Annem doğum günümde iki altın bilezik hediye etmişti. Bilezikleri Kapalıçarşı’da bozdurup Beyoğlu’ndaki Feriha Modaevi’nden iki kostüm almıştım.

En çok hangi konuda paraya kıyarsınız?

İşimle ilgili paraya kıyarım. Hiç acımam, acımadım da! 100 kişilik orkestra kurdum, konserler verdim. Sahneye özel dekorlar yaptırdım.

ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ PAZARLARI SEVERİM, İNSAN PSİKOLOJİSİNE İYİ GELİYOR

Pazardan alışveriş fikri kulağınıza nasıl geliyor?

Çocukluğumdan beri pazarları severim. İnsan psikolojisine iyi geliyor. İnsan diyalog içinde oluyor. Her şeyi daha uygun fiyata satın alabiliyoruz. Rahmetli annemle Kasımpaşa Yenişehir’deki pazara bir günde üç-dört kez giderdik.

Siz ne zaman yaşlanacaksınız Allah aşkına?

Allah’ın izniyle yaşlanmayacağım. Kimse beni buruş buruş görmeyecek!

Kendinize çok mu iyi bakıyorsunuz?

Yediğime içtiğime, uykuma dikkat ederim. Gece hayatım yok, ağzıma alkol sürmem.

SOKAKTA GÖRDÜĞÜM TAYTLAR EVDE BABANIN YANINDA BİLE GİYİLMEZ!

Nükhet Duru, sokakta tayt giyilmesine karşı olduğunu söyledi. Sizce de öyle mi?

Nükhet Duru, “Vücudunuzu düşünün, ona göre giyinin” dedi. Ben de tayt giyiyorum ama 36 beden olmama rağmen üzerimde tunik oluyor. Kadın haklı! Sokakta gördüğümüz taytlar, evde çoluğun çocuğun, annenin babanın yanında bile giyilmez!

TEZGAHTARLIK YAPARKEN BUGÜNLERE GELECEĞİMİ HAYAL EDEMEZDİM

13 yaşında tezgahtarlığa başlamışsınız. O zamanlar bugünleri hayal ediyor muydunuz?

13 yaşında tezgahtar bir kızken bugünlere geleceğimi hayal edemezdim. Allah bir yol çiziyor, yaşıyorsun. Rabbim yolunu açınca hayal bile edemeyeceğin şeyler olur.

O hallerinizi özlüyor musunuz?

İnsan geçmişini, çocukluğunu özlemez mi? Kasımpaşa’daki çocukluğumu özlüyorum. Ekmek elden su gölden… Çocukluğunu özlemeyen insan yoktur bence. Sokakta oynuyorsun, hiçbir şey düşünmüyorsun…

Kasımpaşa’yı unuttunuz mu?

Unutmama imkan var mı?  Orada doğdum, orada büyüdüm. TRT’ye programa giderken sokağımdan geçiyorum. Geçenlerde ekibimi, evimizin sokağına götürdüm. Turist rehberi gibi her şeyi, her yeri teker teker anlattım yanımdakilere. Seninle de gidelim Alev’im.

BEN ‘SONRADAN GÖRME’YİM O YÜZDEN KIYMET BİLİYORUM

O kadar yokluktan gelince, ilk kazandığınız parayla ne yaptınız?

Babama gömlek, anneme elbise aldım. Anacığım buz gibi havada eliyle çamaşır yıkamasın diye de çamaşır makinesi aldım.

Peki, o yokluktan gelip de nasıl şımarmadınız?

İşin esprisi olarak, ‘sonradan görme’ lafını ben iyi anlamda kullanacağım. Sonradan gördüm, evet! Yokluğu da gördüğüm için bugünlerin kıymetini çok iyi biliyorum!

Sizi en çok ne yaralar?

Kadınlara, çocuklara, sahipsiz sokak hayvanlarına yapılan kötülükler, işkence ve zulümlere içim yanıyor. Kalbimin yandığını hissediyorum.

20 öncesine dönseniz neleri değiştirirdiniz?

Dönmem! Ben günüme ve önüme bakıyorum. Geçmiş geçmiştir. Geçmişe takılıp kalmanın insana hiç faydası yok.

ARTIK AŞIK OLMAM

Çok aşık olsanız, nelerden vazgeçersiniz?

Çok aşık olmam Alev’im. Aşk eski bir yalan, Adem’le Havva’dan kalan… Artık aşık olacağımı düşünmüyorum. Büyük konuşuyorum belki ama sana söz, öyle bir şey olursa ilk seni arayacağım.

Fotoğraflar: OZAN GÜZELCE