Türk Sanat Müziği’nin en güçlü seslerinden biri Muazzez Ersoy. Her zaman zarif, güler yüzlü ve içten. Hepimizi yasa boğan depremin ardından elini taşın altına koyan, depremzede vatandaşlarımıza yardım için seferber olan isimlerin başında geliyordu. Buluştuk; yaşadığımız acıları, sanatçının süreçte yaptıklarını ve daha fazlasını konuştuk.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
Hepimiz kötü bir süreçten geçiyoruz. Siz nasılsınız? Nasıl hissediyorsunuz?
Hayatımız durağanlaştı. İki sene Covid’le uğraştık, evden dışarı çıkamadık… Tam, “Kara günler artık geçti” derken deprem acısı oldu. Dünyada eşi olmayan bir şey başımıza geldi. Hepimiz çok üzgünüz ama hep beraber bunun da altından kalkacağız.
Depremi yaşayan da yaşamayan da o psikolojik enkazın altında kaldı. Siz o süreçte neler hissettiniz?
99 depremini canlı yaşadım; uyanıktık İstanbul’da. Konserden gelmiştim, üstümü çıkardım, makyajımı sildim, deprem oldu. O günleri unutmamıza imkan yok. Yıllar sonra bu geldi başımıza. Yakını olmasa bile herkes kendini ölenlerin yakını, akrabası hissediyor. Ben de vatandaşlık görevimi mümkün olduğu kadar yerine getiriyorum…
ELBİSEYE VE SAHNEYE BU KADAR YATIRIM YAPMASAM ETİLER’İN YARISI BENİMDİ
Depremden sonra harekete geçtiniz ve elbiselerinizi bir alışveriş uygulaması üzerinden, depremzedelerin yararına satışa çıkardınız. Nasıl geldi fikir aklınıza?
Ben kostümlerimi uzun zaman önce satışa çıkarmıştım. Amacım hem düğünü, nişanı, kına gecesi olup da yüksek fiyatlar yüzünden bu tip kıyafetlere ulaşamayanlara daha kolay ulaşım sağlamaktı hem de gelirini doğru yerlere ulaştırmaktı. İlk partide Mehmetçik Vakfı’na bağış yaptım. Ardından Polis Vakfı’na olacağını duyurdum. Büyük Kahramanmaraş depremi olunca öncelikli olarak Kızılay’a bağış yaptım.
En büyük yatırımı kıyafete yapmışsınız sanırım?
Seyircime saygımdan en büyük yatırımı sahneme, kıyafetime, işime yaptım ve yapıyorum. Türkiye’de aynı çatı altında ekibini toplayan ve ofis açan ilk sanatçılardan biriyim. Sahneye ilk adım attığım günden beri sahne kostümlerime, sahneme yatırım yapmasaydım Etiler’in yarısı benimdi!
İÇİMDEKİ SIKINTIDAN KAÇAMIYORUM
İçinizdeki sıkıntılardan kaçma ya da sıyrılma yönteminiz ne oluyor?
Açık söyleyeyim ben içimdeki bu sıkıntıdan kaçamıyorum, normalleşemiyorum. Bütün Türkiye deprem sıkıntısını yaşarken, bu duygulardan kaçamıyorum, kaçmak da istemiyorum...
YAKINDA SÜRPRİZ BİR ÇALIŞMAYLA GELİYORUM
Bazıları kadercidir. Sizin ölüm korkunuz var mı?
Bu konuda yalan söylememek lazım. Hem ölüme inanan imanlı bir insanım, hem ölümden de korkmuyor değilim… Allah herkese hayırlı yaşamlar ve hayırlı ölümler versin…
Yeni projeleriniz var mı?
Sürpriz bir çalışmayla geliyorum. Sevgili Gökhan Tepe’nin muhteşem bir şarkısıyla…
HAYAT ARKADAŞINA İHTİYACIM YOK, BÖYLE ÇOK RAHATIM
“Kocasız hayat oh ne rahat. Hesap soran yok, ‘Nerede kaldın?’ diyen yok. Bundan daha rahat bir hayat var mı?” dediniz sahnede. İnsan bazen bir hayat arkadaşına ihtiyaç duymaz mı?
Duyabilir, ama ben duymuyorum. Rahatım huzurluyum. Bizim mesleğimiz yalnız yaşamayı kaldırıyor. Daha rahat ve sorunsuz gidiyor hayat bu şekilde. Benim gibi solistlere bakarsanız çoğu yalnız. Bizim dönemimizde sektör, hayranlar, gazinocular, basın dahil sanatçının evli olmasını kabullenmezlerdi. Biraz da onun etkisinde kaldık, denemelerim oldu ama evlilik zor iş. Becerebilene helal olsun.
BURNUM ORİJİNAL; ‘BURNUNU YAPTIRMIŞ’ DEMEKTEN YORULMUYORLAR
Instagram’da paylaştığınız bir fotoğrafın altına, “Kendine benzemek ne güzel… Filtresiz” notunuz çok konuşuldu. Nereye ya da kime göndermeydi bu sözler?
İşin doğrusu benim yaş almamam. Türk Sanat Müziği de okuyunca, insanlar sizi yaş almış, yaşlanmış olarak düşünüyor. Sokakta karşılaşınca, “Muazzez Hanım ne kadar gençsiniz ne kadar güzelsiniz” diyorlar… Sosyal medyayı kullanmaya başlayıp, fotoğraf paylaşmaya başlayınca da dikkatlerini bu çekti. Ama herkes photoshop’u yoğun olarak kullanınca benim de photoshop’la öyle göründüğümü düşündüler. Seninle yan yanayız, beni görüyorsun, daha fazla bir şey söylememe gerek var mı?
KENDİMİ ÖNCÜ KABUL EDİYORUM
Sizin için de zaman zaman, “Burnunu yaptırmış” yorumları okuyoruz. Doğru değil sanırım değil mi?
Benim burnum orijinal. Hiçbir zaman yaptırmadım, yaptırmayı düşünmedim. Her salı gecesi beni TRT Müzik’te izleyip, fotoğrafın altına her hafta yaptıkları yorumu söyleyeyim; “Burnunu yaptırmış.” Bu burun her hafta yapılmaktan bıktı ama yorumu yapanlar bu yorumdan bıkmadı. (Gülüyor) Filtre konusuna gelince; insanın eliyle yüzünün arasında 30 yıl fark olmamalı. Öyle bir photoshop yapıyorlar ki, anneleri görse tanıyamaz. Ben bu konuda kendimi öncü olarak kabul ediyorum. Fransa, Photoshop’lu fotoğrafları yasaklıyor. Para cezası geliyormuş, kanun teklifi verilecek düşün. Fransa’da gündem bu…
- Meyvesini yiyin sütünü cildinize sürün! Cildi kar gibi beyazlatıyor: Kolajen üretimini hızlandırıp kırışıklıkları santim santim açıyor
- Nikotini vücuttan söküp atan tek besin: Akciğerleri temizliyor, tütünün etkisini %70 azaltıyor
- Her akşam 1 adet yiyin! Takviye ilaçlara ihtiyacınız kalmayacak: C vitamini ambarı, detoks etkisi gösteriyor
- MIXX Awards Türkiye’de başvuru süreci başlıyor
- Limon suyu ve sirke ile karıştırınca etkisi 10 kat artıyor! Kimse bu kadar şifalı olduğunu bilmiyor: Vücuda adeta format atıyor