Perili Köşk'ün öyküsü, geçen yüzyılın başında Yusuf Ziya Paşa'nın peri kadar güzel bir kıza aşık olmasıyla başladı. Yusuf Ziya Paşa herkesten kıskandığı bu peri kızını kimse görmesin diye yüksek bir köşk yaptırdı
MEHMET ÇELİK
mehmet.celik@posta.com.tr
Rumelihisarı, Boğaziçi’ndeki ilk Türk köyüdür. Boğaziçi’nin en dar yerinde bulunan Rumelihisarı her dönem, Asya ve Avrupa arasındaki en önemli geçit noktası oldu. Pers İmparatoru Darius, İskitlerle savaşa giderken, M.Ö. 512’de 700 bin kişilik ordusunu işte bu bölgede yaptırdığı geçici bir köprüyle karşıya geçirmişti. Arkasında pek çok öykü bulunan tarihi Rumelihisarı semtinin en çarpıcı yapılarından biri de halk arasında Perili Köşk adıyla bilinmektedir.
PERİ MASALI
Yusuf Ziya Paşa’nın adını Boğaziçi’nin tarihine yazdıran olaylar zincirinin, güzelliği dillere destan bir kıza aşık olmasıyla başladığı söylenir. Yusuf Ziya Paşa o dönemde Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın Başyaveri olarak görev yapıyordu. Aynı zamanda çok zengin bir tüccar olan ve gemilerle demir ticareti yapan Ziya Paşa, Rumelihisarı’na masallardaki şatolara benzer bir köşk yaptırmak istedi. Söylentilere göre çok kıskanç bir kişiliğe sahip olan Yusuf Ziya Paşa güzel eşini kimsenin uzaktan bile olsa görmesini istemiyordu. Ama Yusuf Ziya Paşa’nın bir başka isteği de eşinin güzelliğine yakışan bir köşk yaptırmaktı.
MASALIN ACI SONU
Böylece Mısırlı Yusuf Ziya Paşa Köşkü veya halk arasındaki adıyla Perili Köşk’ün yapımına 1910’da başlandı. Ama köşkün yapımıyla birlikte çeşitli talihsizlikler de başladı. Köşkün inşaatı sürerken 1914’te Birinci Dünya Savaşı çıktı. Osmanlı İmparatorluğu’nun da savaşa girmesi nedeniyle inşaatı yapan ustalar askere alındı. Yusuf Ziya Paşa’nın iki gemisi batınca, ekonomik zorluklar da beraberinde geldi. Hem kalifiye adam bulunamaması hem de işlerinin bozulması nedeniyle binanın yapımı yarıda kaldı. Bina inşaatı aksilikler nedeniyle planlandığı gibi değil, kalfalar eşliğinde bölük pörçük yapıldı. Köşkün en üst katlarının inşaatı bitmiş ve Yusuf Ziya Paşa sevdiği kadınla köşke yerleşmişti. Ama alt katların inşaatı bitmek bilmiyordu.
SEYİR KULESİNDEN MEZAR
Yusuf Ziya Paşa, iflasın eşiğine geldiği günlerde Mısır’a göç etmek zorunda kaldı. Rivayete göre bu sıralarda aşık olduğu eşi kendisini terk etti. Kalbi kırılan paşanın inşaatı bilerek tamamlamadığı iddialar arasındaydı. Yusuf Ziya Paşa, 1926’da vefat edince vasiyeti gereği, köşkün cihannüması yani seyir kulesinin taşları söküldü ve Mısır’a götürüldü. Bu taşlarla Nil Nehri’ni gören bir yerde Yusuf Ziya Paşa’nın mezarı yapıldı. Yusuf Ziya Paşa’nın ölümünden sonra Paşa’nın ikinci eşi Nebiye Hanım ve Nebiye Hanımın ilk eşinden olan kızları Sabiha ve Melek Hanım uzun yıllar bu köşkte yaşadı. Bu dönemde köşkün bir katında aile otururken, diğer bir katı kiraya veriliyordu. Diğer katlardaki iç düzenlemeler ise maddi yetersizlikler yüzünden hiç tamamlanamadı.
AYNADAKİ HAYALET
Perili Köşk, yapıldığı yıllardan itibaren Boğaziçi’nde yaşayanların hayal gücünü kışkırtmaya devam etti. Çevrede yaşayanlar boş katlarda geceleri eski elbiseler giymiş uzun saçlı genç bir kadının gezindiğini söylediler. Buna benzer söylentiler ve iddialar hiç bitmedi. Perili Köşk 1990’lı yıllarda yıkılıp yeniden yapılırken Samsun’dan getirilen işçiler de paşanın karısının hayaletini gördüklerini iddia ettiler. Köşkte Yusuf Ziya Paşa’nın ilk eşine ait bir ayna ve piyano bulunmaktaydı. Aynaya bakan işçiler eski elbiselere bürünmüş bir kadın hayaleti gördüklerini iddia ettiler.
Hafta sonları müze
Borusan Holding, 9 katlı olan Yusuf Ziya Paşa Köşkü'nü 1 Mayıs 2002'de 25 yıllığına kiraladı. Perili köşk için 6 milyon dolar harcayan, Borusan Holding 16 Şubat 2007'de Salı Pazarı'ndaki merkezini köşke taşıdı. Borusan koleksiyonunda bulunan sanat eserleri Perili Köşk'e taşındı. Perili Köşk hafta içi ofis hafta sonları ise müze olarak hizmet veriyor.
KÜLLERİNDEN DOĞAN KÖŞK
Mısır ve Türkiye’de bulunan 40’ı aşkın varisten satın alınan Perili Köşk’ün yeniden yapımı, 1995-2000 yıllarında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi. Perili Köşk, Anıtlar Kurulu’nun kararıyla aslına uygun şekilde yeniden yapılmak üzere yıkıldı. Bu sırada kaya zeminin altında sonradan toprakla doldurulmuş 3 kata rastlandı. O zaman dışarıdan 6 kat olarak görülen bina yine kurulun onayıyla binanın ilk hali esas alınıp 9 kat olarak yeniden planlandı. Binada kullanılan Marsilya, Büyükdere ve normal harman tuğlaları ile taşlar, restorasyon sırasında tek tek yerlerinden çıkarıldı.
Yeniden yapımda örnek oluşturabilecek farklı boyutlu tuğlalar, iç-dış pencere ve kapı silmeleri, saçak ve kat döşeme kotlarındaki silmeler, korniş ve kirpiler toplanarak korundu. Renkli cam vitraylar, metal merdiven ve balkon korkulukları, metal basamaklar yeni yapıda kullanılmak üzere saklandı. Köşkün dış görünüşü korunurken, içi çağdaş bir iş ortamına uygun şekilde yeniden düzenlendi.
(20.12.2013 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)
- Aydın'dan Japonya'ya kilo kilo satılıyor! 1 ay kuyuda bekletiliyor: Soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi, Uzakdoğu sofralarını süslüyor
- Yılbaşı gecesinde uygulayın! Yeni yılda şans için yapılması gerekenler: Para kapıları sonuna kadar aralanacak, aşkı hayatınıza çekecek
- Kırmızı et sevmeyen kaşık kaşık tüketsin! Resmen protein ve kalsiyum ambarı: Kemikleri kolon gibi güçlendiriyor, dünyanın en sağlıklı peyniri
- Ilık suyla karıştırıp için! Göbekte biriken yağları eritiyor: Kalori yakımını hızlandırıyor
- Yemeklerin lezzetini 2 kat artırıyor! Zengin besin içeriğine sahip: Bakliyatların gazını alıyor, sindirim sistemini çalıştırıyor