Kanal D’nin birbirinden ünlü jüri üyeleri ile fark yaratacak yeni yarışma programı ‘Uzak Ara Eğlence’ ilk bölümüyle bu akşam 22.15’te Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşacak. Jüri koltuğunda; Gülben Ergen, Reha Özcan, Can Bonomo, Belçim Bilgin ve Alper Kul oturuyor ve programın sunuculuğunu Pelin Akil yapıyor. Biz de bu vesileyle Pelin Akil ile bir araya geldik. Ünlü oyuncuyla hem bu yeni programı hem de hayatı konuştuk. Tabii ikizleri, eşi Anıl Altan ve annelik de sohbetimizin ana gündem maddesiydi. Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Ne kadar da özlemişiz meğer eğlenmeyi. ‘Uzak Ara Eğlence’nin adını duyunca bile sevindik. Nasıl bir eğlence bizi bekliyor?
Aslında adı gibi ‘Uzak Ara Eğlence’ olacak. Değerli jüri üyeleri uzaktan bağlanıyor ama o kadar samimi bir ortam oldu ki, seyirci sanki jürilerimiz stüdyodaymış gibi hissedecek. İki yarışmacımız var. Jüri üyelerimiz, bazen gerçek bilgiler verip bizi bilgilendirecek bazen de gözümüzün içine baka baka bizleri kandırmaya çalışacak. Jüri üyelerini sürekli şüpheyle izleyeceğiz ve çok şaşırıp çok da eğleneceğiz. En sevdiğim etap 3. etap çünkü ünlülerimizin hiç bilmediğimiz anılarını dinliyoruz. İkişer gruplar halinde anlatıyorlar, birinin hikayesi gerçekten yaşanmış diğeri ise uydurma bir hikaye oluyor ve neler anlatıyorlar neler...
Siz nasıl hissediyorsunuz, çok heyecan var mı?
Ben yeni bir şeye başlarken çok heyecanlı oluyorum. Bir de ilk kez yarışma programı sunuculuğu yapıyorum. Çekerken çok eğleniyoruz ve eminim biz ne kadar eğlenirsek izleyiciye de bu o kadar iyi yansıyacak. Seyircimiz eğlence dolu bir programla karşı karşıya kalacak.
Jürideki isimler tam bir bomba... Bu kadar iyi ismi bir arada izlemek de ayrı bir keyif olacak. Siz ekibi sevdiniz mi?
Çok sevdim. Daha önce Reha Özcan’la ‘Suskunlar’da Alper Kul’la ‘Osmanlı Tokadı’nda ve Can Bonomo’yla ‘Aile İşi’nde çalışmıştık. Hepsini çok seviyorum, harika bir kadro oldu. Gülben Ergen ve Belçim Bilgin de rengarenk enerjileri ve samimiyetleriyle harikalar yaratıyor.
Şarkılardan tekerlemelere, genel kültür sorularından hikayelere kadar zengin bir içeriğe sahip olan ‘Uzak Ara Eğlence’, farklı formatıyla ekrana damgasını vuracak. Siz bu içeriklere aşina mısınız?
Tekerlemelerle aram iyi ama hiç duymadıklarım var ki başa çıkamadığım oluyor. Genel kültürüm fena değil ama doğruya doğru bu yarışmada hiç duymadığım bilgiler edindim. Şarkıların anlaşılmaz bölümlerini ne de güzel uyduruyormuşuz onu anladım. Haha!
ANIL, HAYATIMIN EN BÜYÜK AŞKI VE EN BÜYÜK ŞANSIM
Muhteşem bir şey evlat ama ikiz evlat bakım açısından kulağa zor geliyor. Nasıl başa çıktınız?
Zor ama zorlukları gibi mutlulukları da iki kat artıyor. O yüzden zorluklar hiç batmıyor. Anıl, hayatımın en büyük aşkı ve en büyük şansım. Allah isteyen herkese versin. En uykusuz günlerimin yardımcısı oldu. O olmasa belki çok daha zorlu geçebilirdi. Bu projeyi de kabul edebilmemdeki en büyük destekçim aynı zamanda...
İkizlerin uykuları düzene girdi mi bari?
Şükür girdi. Aynı odada olmalarından dolayı birbirlerine alışıklar ve kesinlikle birbirlerini uyandırmıyorlar. İkiz olmak şahane bir şey bence. Benim ikizim olsaydı çok özel hissederdim.
Siz program için koşturduğunuzda ikizlerin sorumluluğu Anıl Bey’e kalacak galiba.
Evet, tamamıyla öyle oldu. İzleyiciler beni ekranda gördüğü an bilecek ki, Anıl evde bebeklerle ve her taraf darmadağınık. Haha!
İyi bir çift olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Maşallah! Hayat bizi buluşturdu. Allah isteyen herkesi sevdiğine, kendisine değer verene, onu sakınacak, kıyamayacak sevdiceğine kavuştursun.
Sosyal medyada çok renkli ve güzel hayatınız var. Her şey göründüğü gibi mi gerçekten?
İkiz kızlarım doğduğundan beri hayatım rengarenk... Her anları ayrı kıymetli. Her şeylerini ben yapmak ve her an yanlarında olmak istediğim için biraz yoruluyorum ama hiç önemli değil. Fiziksel yorgunluk dinlenince geçer. Büyüdüklerine şahit olmak çok şahane. Canım eşim ve kızlarım sayesinde hayatımın en güzel dönemindeyim.
Bebeklerinizin fotoğrafını çok paylaşıyorsunuz. Sosyal medya nazarına inanmaz mısınız?
Allah’ın koruyucu gücüne inanırım. Şükreder, dua ederim. Gerisi Allah’tan... Paylaşmayı seviyoruz. Bizim için dua eden kocaman bir ailemiz olduğunun farkındayız. Bu bizi çok mutlu ediyor.
İKİZLERDEN ÖNCE KEDİME, KÖPEĞİME, DOĞAYA ANNELİK YAPIYORDUM
Annelik neleri değiştirdi?
İkizlerimden önce kedime, köpeğime, doğaya annelik yapıyordum. Ama bir de dünyaya iki yavru getirip onların sorumluluklarını almak muazzam bir duygu ve dönüm noktası oldu benim için. Nereye gidersem gideyim hep onlarlayım. Biraz daha sakin olabilmek isterdim. Onlara yetebilme düşüncesi, her şeyin kontrol altında olduğundan emin olma çabası biraz yorucu ama bu da güzel...
Kısa ama derin bir kelime anne... Siz anne olunca kendi annenizi daha iyi anladınız mı?
Anlamaz olur muyum! Gözümden sakındığım kıymetli annemin kıymetini iki kat daha anladım. Ne emeklerle ne detaylarla büyütüyoruz ikizlerimizi. Miniklerim bunları hiç hatırlamayacak diye biraz içim burkuluyor.
“Anne olunca anlarsın” lafı doğru mu? “Şunu anladım” dediğiniz neler var?
Tamamen doğru. Anne olmadan anlaşılacak bir şey değil bu. Annemi çok eleştirirdim, üzerime çok düşüyor diye...“Yanlış karar vereceksem de benim kararım olsun, ders alayım” derdim ama anne olunca öyle olmuyormuş, anladım. Başına bir şey gelmeden önlemini almak, müdahale etmek istiyorsun... Allah sağlık versin bir şekilde büyüyecekler ama her şey kontrolüm altında olsun istiyorum. Başlarına olumsuz bir şey gelmeden müdahale etmek istiyor bu Pelin ana!
Bebekler sizce kime benziyor?
Şu anki sarışınlıkları babaya benziyor. Anıl’ın da küçükken saçları sarıymış. Anıl’ın ve benim bebeklik fotoğraflarına baktık. Bebeklerimiz ikiz olmasına rağmen Alin benim, Lina da Anıl’ın bebekliğinin kopyası.
İlk başlarda bakıcı tutmadınız sanırım, değil mi?
Bakıcımız hiç olmadı, hâlâ da yok. Ev işleri için yardımcı olan biri vardı ama şu an o da yok. Bu sebeple biraz evde işler karışmış durumda. Yardımcıya ihtiyacımız var ama annelerimiz doğduklarından beri gelip gidiyorlar. Bazen de kalırlar ve dönemezler.
İKİZLERİMİZ OLUNCA EVLİLİĞİMİZ AYRI BİR BOYUTA GEÇTİ, İLİŞKİLER ÇOCUKLA EVRİLİYOR
Peki, bebekler evliliğinizi nasıl etkiledi?
İkizler olunca evliliğimiz ayrı bir boyuta geçti. Daha da ‘biz’ olduk. Daha da can olduk. Duygular kelimelerle tarif edilemeyecek kadar yoğun ve güzel. İlişkiler çocukla eviriliyor. Aşkın tanımı değişiyor. Daha da kıymetli, tadından yenmez bir hal alıyor. Yani, bizim için böyle.
Dışarıdan gördüğümüz gibi gerçek hayatta da böyle güler yüzlü, mutlu ve sevimli misiniz?
Genelde öyleyim. Çünkü duygular bir zincirlemedir. Özellikle çocuklar her şeyi çok hissediyorlar ve çoğu travmalarımız 0-3 yaş arasında oluşuyor. Tabi ki mutsuz da oluyorum sinirleniyorum da ama uzatmam. Anlık yaşarım ve sonra biter gider. Hayatta pozitif olmayı, sevgiyi ve güzelliği görmeyi amaç ediniyorum.
İçinizdeki çocuğu bu kadar şen tutmayı ve hiç öldürmemeyi nasıl başardınız?
Yaşamayı, gülmeyi, güldürmeyi, paylaşmayı seviyorum. İçimdeki çocuk, beni çocuklarıma bağlayan, onlarla keyifli ve kaliteli vakit geçirmemi sağlayan şey.
Yeni sezonda sizi sinema veya dizilerde de görebilecek miyiz?
Neden olmasın, iyi bir yardımcı bulursak ben de Anıl da ekranlara dönebiliriz.
Eşiniz Anıl Bey ile aynı yine projede yer almak ister misiniz?
Her zaman.
Bebeklerinizle birlikte herhangi bir film ya da dizi teklifi gelse sıcak bakar mısınız?
Beraber bir dizi veya sinema filmi komik olabilir. İlerleyen zamanlarda neden olmasın?
https://www.instagram.com/p/CByJySOp23I/
Anne olduktan sonra “Fiziğim bozulur, güzelliğim gider, ekrana ara verince yüzüm unutulur” endişelerine kapıldınız mı hiç?
Asla! O halimi de çok sevdim. Şimdi yavaş yavaş toparlanıyorum ama her halimi seviyorum. Anne olunca güzellik gider mi hiç? Daha da güzel olunur bence. Hatta şu an kendimi en iyi hissettiğim dönemdeyim.
TÜM CANLILARA YAPILAN TACİZ, TECAVÜZ VE ŞİDDET İÇİN ACİLEN CAYDIRICI YASALAR ÇIKMALI!
En son Pınar Gültekin cinayetini öğrendik. Erkek şiddetine dair neler söylersiniz?
Herhangi bir canlıya olan şiddeti doğru bulmuyorum. İki kız çocuğu olan bir anne olarak hakkımızda iyi yazılar yazılmış olsun. Tüm canlılara yapılan taciz, tecavüz, şiddet için acilen caydırıcı yasalar çıkmalı!
- Kış aylarında en çok tüketilen çorba! Tam bir probiyotik deposu: Hastalıklara meydan okuyor, vücudu çelik gibi güçlendiriyor
- Ihlamuru sakın böyle tüketmeyin! Böbrekleri bitiriyor...
- Saç derisindeki egzama ve mantarın kökünü kurutuyor! 1 damla sürmek yetiyor: Kabuk kabuk görüntüyü tarihe karıştırıyor
- Ihlamur, rezene ve kuşburnunu böyle tüketin! Kaynatıp bardak bardak içince kolesterolü sıfırlıyor: Damarları saniyesinde genişletiyor
- 1 bardak suya ekleyip için! İnsülin direncini terazi gibi dengeliyor: Vücudun savunma mekanizmasını makine gibi çalıştırıyor